14 Temmuz ölüm orucunda yaşamını yitirenler anıldı 2019-07-13 14:37:32 DİYARBAKIR- Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’nde 14 Temmuz 1982’de başlatılan ölüm orucunda yaşamını yitirenler anıldı. Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’nde 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında başlayan insanlık dışı uygulamalara karşı 14 Temmuz 1982’de ölüm orucuna giren ve yaşamını yitiren Mehmet Hayri Durmuş, Kemal Pir, Akif Yılmaz ve Ali Çiçek, çeşitli etkinliklerle anıldı. 78’liler Derneği tarafından Ali Çiçek’in Diyarbakır Yeniköy Asri Mezarlığı’nda bulunan mezarı başında düzenlediği anmaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır milletvekilleri Remziye Tosun, Saliha Aydeniz, Musa Farisoğulları, HDP ve Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) yöneticileri, MEBYA-DER, TUAY-DER ve çok sayıda kişi katıldı.   ‘KARANLIĞI KIVILCIMLA AYDINLIĞA ÇEVİRDİLER’   Ölümlerinin 37’nci yıldönümünde düzenlenen anmada konuşan 78’liler Derneği Başkanı Gani Alkan, 12 Eylül darbesinin daha erken bir tarihte yapılmak istenildiğini, fakat Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’nin hazır olmaması nedeniyle daha sonraya ertelendiğini söyledi. 80 darbesinden önce Kürt hareketinin çok ileri bir seviyede kurumsallaştığını hatırlatan Alkan, darbeyle birlikte bunun önüne geçilmek istenildiğini belirtti. Alkan, darbenin gerçekleşmesiyle birlikte Kürt hareketine ait bütün kurumların kapatıldığını ve “Kürdüm” diyen herkesin Diyarbakır Cezaevine atıldığını hatırlattı. Diyarbakır Cezaevi’nin toplama kampına döndüğünü belirten Alkan, askeri cunta tarafından buraya özel birliklerin gönderildiğini ve özel politikalar uygulandığını vurguladı. Alkan, Amed zindanında bulunan tutuklular şahsında Kürt hareketinin bitirilmeye çalışıldığını dile getirerek, “Bu politikalara karşı Mazlum Doğan 21 Mart’ta bir aydınlık kıvılcımı yaktı. Ardından 33 No’lu koğuşta 4’ler dediğimiz arkadaşlarımız Mazlum Doğan’ının kıvılcımını meşaleye çevirdiler. Tutuklular, 14 Temmuz’da başlattığı ölüm orucuyla devletin politikalarını boşa çıkardı” diye konuştu.   ‘KABUL ETMEDİLER’   Milletvekili Musa Farisoğulları, 12 Eylül askeri darbe amacının halkın iradesini yok etmek olduğunu belirterek, “Kürt halkının öncüleri Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’nde bunu kabul etmediler. İrade kırılmasına karşı çıkarak mücadele ettiler” dedi.    VALİLİĞİN YASAK KARARI’   Konuşmalardan sonra grubun, Diyarbakır E Tipi Cezaevi önüne karanfil bırakma programı ise valiliğin yasak kararı olduğu gerekçesiyle gerçekleştirilemedi.