İSİG'den gıda zehirlenmesine ilişkin rapor 2019-07-12 11:50:39 İSTANUL - İSİG Beslenme Komisyonu, Türkiye'de yaşanan gıda zehirlenmelerine dair 2018 yılında başlattığı çalışmayı raporlaştırdı. Zehirlenme oranlarına yer verilen raporda, "En temel insan hakkı olan sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenme örgütlenmeyle mümkündür"denildi.    İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Beslenme Komisyonu, Türkiye'de yaşanan gıda zehirlenmelerine dair 2018 yılında başlattığı çalışmayı raporlaştırdı. Raporda, 2018 yılı gıda zehirlenmeleri raporu sonrası, bir işçi sağlığı ve iş güvenliği meselesi olarak beslenme konusu genel olarak kamuoyunun gündeminde daha görünür olduğu vurgulandı.   'HALKIN ALIM GÜCÜ DÜŞMÜŞTÜR'   Yaşanan ekonomik krizin işyerlerine yansıması yemek ve servis ücretlerin kaldırılması, ücretlerin düşürülmesi, yarı zamanlı çalışma veya gönüllü işten çıkarma şeklinde ortaya çıktığı belirtilen raporda, "Yasada yemek ve servis bir hak değil bir yardım olarak görüldüğünden krizde de ilk tasarruf yemek ve servis ücretlerinde meydana geldi. Krizle birlikte artan gıda fiyatları ile semt pazarlarından bile taneyle alışveriş yapan halk, tanzim çadırlarına mecbur bırakılmış, gıda kuyrukları günlerce basında gündem haline gelmiştir. Ne yazık ki işçi ücretleri aynı oranda artmamış halkın alım gücü ciddi oranda düşmüştür. BİSAM verilerine göre, 4 kişilik bir ailenin sağlıklı beslenebilmek için yapması gereken aylık gıda harcaması bin 971 TL olurken, aynı hesaplamaya göre 4 kişilik ailenin sağlıklı beslenmek ve diğer ihtiyaçlarını karşılayabilmek için yapması gereken asgari harcama tutarı ise aylık 6 bin 818 TL’ye yükseldi" ifadelerine yer verildi.    'SAĞLIKLI BESLENME BİR HAK MÜCADELESİDİR'   Başakşehir Şehir Hastanesi işçilerinin yaptığı protesto eyleminin; yemekhane koşulları, sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenememe sonucu yaşandığına dikkat çekilen raporda, "İşçiler en temel insani gereksinimleri için greve çıkarak, mücadele ederek haklarını almışlardır. Bu yaşanan işçi eyleminde sağlıklı beslenmenin bir hak mücadelesi olarak ele alınarak çözülebileceğini göstermektedir" denildi. 2019 yılında kamuoyuna yansıyan şehir şebeke suyundaki kirlenme nedeniyle yaşanan 2 ayrı zehirlenme olayında en az 2 bin 811 insanın etkilendiği, bu vaka ile birlikte temel bir insan hakkı olan temiz suya koşulsuz ve bedelsiz erişimin ne kadar önemli olduğu bir kez daha görüldüğüne vurgu yapıldı.    '3 BİN 272 KİŞİ ETKİLENMİŞTİR'   2019 yılında, 1 kişinin mantar zehirlenmesi nedeniyle yaşamını kaybettiğinin belirtildiği raporda, "Kamuoyuna yansıyan en az 43 gıda zehirlenmesi olayı yaşanmış ve en az 3 bin 753 kişi gıda zehirlenmesinden etkilenmiştir. Gıda zehirlenmesinden etkilenen işçi sayısı 208 olurken, öğrenci sayısı 231, asker sayısı da 42 olmuştur. Genelde ise 3 bin 272 kişi rahatsızlanmıştır. 2019 yılının ilk altı ayında zehirlenme vakalarının yüzde 5’i işyerlerinde gerçekleşirken, yüzde 11’i kamu kurumlarında gerçekleşmiştir. Gıda zehirlenmelerinin yüzde 89’u firmadan temin edilen gıdalardan kaynaklanırken yüzde 11’i ise dışarıdan temin edilen gıdalardan kaynaklanmıştır. Sonuç olarak ülkede yaşanan ekonomik krizle birlikte toplumun tüm kesimleri yoksullaşmış, sağlıklı, yeterli ve dengeli gıdaya erişimi daha da zorlaşmıştır. En temel insan hakkı olan sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenme örgütlenmeyle mümkündür" tespitine yer verildi.