Mücella Yapıcı: Mesleğimi yapmasaydım o zaman vatan haini olurdum 2019-06-24 16:32:37 İSTANBUL - Gezi Parkı davasında yargılanan Mücella Yapıcı, “Ben eğer mesleğimi toplum yararına kullanmamış olsaydım, asıl o zaman bu vatan hainliği olurdum” dedi.  Gezi Parkı olaylarına ilişkin aralarında iş insanı Osman Kavala'nın da bulunduğu 2'si tutuklu 6'sı firari, 16 kişinin yargılandığı davanın duruşmasına İstanbul 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi Kampüsü'ndeki duruşma salonunda görülmeye devam ediliyor. Tutuklu Bernard van Leer Vakfı Türkiye Temsilcisi Yiğit Aksakoğlu’nun ardından Mimar, Mücella Yapıcı savunma yaptı. Yapıcı, Gezi olayları kapsamında ikinci defadır yargı önüne çıktığını hatırlattı.    Suçlamalara yanıt veren Yapıcı, “Kırk yıllık bir mimar olarak savunduğum Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nu ihlal etmekten yargılanıyorum” dedi.  Yapıcı, telefon dinlemelerinde özel konuşmalarının da kayıt altına alındığını dile getirdi.   Yapıcı, “Osman Kavala’ya kızgınım. Kendisini zengin biliyorduk. Gezi’ye 3-5 plastik masa sandalye göndermiş iddianameye göre, mahalledeki Ayşe hanım bile tencerelerce zeytinyağlı yapıp, gönderdi” dedi.   ‘TOPLUMUN BENİ YARGILAMASI GEREKİR’   Mesleğinin etik ve değerlerini anlatan Yapıcı, “Ben mesleğimin ilke ve etiğine göre davrandım. Aksini yaparsam toplumun beni yargılaması gerekir. Ben onu yapmazsam ilkelerimi, değerlerimi kişisel çıkarlarım temelimde kullanmış olurum. Ben eğer mesleğimi toplum yararına kullanmamış olsaydım, asıl o zaman bu vatan hainliği olurdum” dedi.    Yapıcı savunmasında, “Ben eğer mesleğimi toplum yararına kullanmamış olsaydım, asıl o zaman bu vatan hainliği olurdu” demesi izleyiciler tarafından alkışlandı. Bunun üzerine mahkeme başkanı “Sanığın savunması bizim için de çok önemli, dinleme hakkımızı elimizden almayın” dedi.    YAŞAMINI YİTİRENLERİ ANDI   Gezi direnişinde yaşamını yitirenlerin isimlerini okuyan Yapıcı, “46 kişi gözünü kaybetti, bu algı mıydı? Binlerce insanın vücut bütünlüğü bozuldu, bu algı mıydı?” diye sordu. Yapıcı, “Hükümeti istifaya zorlamışız, bütün siyasi partiler hükümeti istifaya zorluyor. Hükümeti istifaya zorlamak suç değildir” diye belirtti. İddianameyi reddettiğini kaydeden Yapıcı, “Ben bu iddianamenin öne sürdüğü her şeyi külliyen reddediyorum. İnsanlar sahip olduğu hakları kullanması sebebiyle cezalandırılamaz. Barışçıl gösteri, huzursuzluğa karşı gelmek suç sayılamaz” diye konuştu.    ‘DAYANIŞMA SUÇ DEĞİLDİR’   İddianamenin ileri sürdüğü tüm suçlamaları reddettiğini dile getiren Yapıcı, şöyle devam etti: “Hem yanıtlamak istiyorum, hem de herkesin bir kez daha şu ülkenin geleceği için tekrar tekrar düşünmesini istiyorum. Sizce ben ne yaptım? Nasıl bir savunma verdim? Benim için bu sorunun cevabı basit. Dayanışma suç değildir, suç olamaz. Hele ki ortada bir hukuksuzluk varsa. Anayasa’da tanımlanan bir hakkın yargılanması, Evrensel hukukta adalete aykırıdır. Bu bir dayanışmadır. Dayanışmanın amacı açıktır.”    ‘O YAPI KAÇAKTIR’   Hukuksuz olanın Gezi Parkı’na yapılmaya çalışılan inşaat olduğunu vurgulayan Yapıcı, “O yapı kaçaktır! Dozerle su ve elektrik tesisleri tahrip edildi. Buna karşı geldiğimiz için yakından iki el gaz atıldı. Bugün bütün kaçak yapılar polis tarafından korunuyor. Biz asla şiddete başvurmadık” dedi.    ‘SAVUNMAM HEP AYNI KALACAKTIR’   Yapıcı, “Gezi bizim yarınımızdır. Çocuklarımızın aydınlık geleceğidir. İçinde yer almaktan onur duyarım” diyerek, 2016 yılında yargılandığı davadaki savunmasını okuduğunu ve “Benim savunmam hep aynı kalacaktır” diye konuştu.    Yapıcı’nın ardından Çiğdem Mater savunma yapmaya başladı.