Kadın merkezi, temizlik birimine dönüştürüldü, çalışanlar istifaya zorlanıyor! 2017-11-20 09:02:29 MERSİN - Kayyum atanan DBP’li Akdeniz Belediyesi bünyesindeki İŞTAR Kadın Merkezi işlevsiz bırakılarak temizlik birimine dönüştürüldü. Merkezde çalışan kadınlar ise mobbinglerle istifaya zorlanıyor.  Demokratik Bölgeler Partili (DBP) Akdeniz Belediyesi'ne 18 Aralık 2016 tarihinde Akdeniz Kaymakamı Hamdi Bilge Aktaş kayyum olarak atandı. Kayyum atanması ardından Akdeniz Belediyesi bünyesinde çalışma yürüten kadın sığınmaevi kapatılırken, birçok kadın ihraç edilerek, işsiz bırakıldı. Akdeniz Belediyesi Kadın Sığınmaevi çalışanı Gülbahar Güzel de, mobbingle nasıl istifaya zorlandıklarını anlattı.    Kayyum gelmesi ardından tüm sığınmaevi çalışanlarının İŞTAR Kadın Merkezi'ne getirildiğini ve işlevsiz bir şekilde burada tutulduklarını, meslek tanımlarının değiştirilip, maaşlarının düşürüldüğünü aktaran Gülbahar Güzel de, kayyumla birlikte kadın merkezinin telefonlarına el konulduğunu ve danışmanlık yapılan kadınlara ulaşamadıklarını söyledi. Güzel, “Danışanlarımıza ulaşmak istediğimizde 'Kesinlikle birim telefonu size verilmeyecek siz ilgilenmeyeceksiniz. İŞTAR'ın telefonu yeni getirilen kadın müdür Arife Süzer'de olacak' denildi. O telefon, İŞTAR Kadın Merkezi'nin 7 gün 24 saat açık olması gereken ve kadınların aradığında ulaşabilmesi gerektiği bir telefon. Ama maalesef yeni getirilen müdür telefona el koydu ve dışardan gelen hiçbir telefonu açmıyor" dedi.   ‘KADIN MERKEZİ TEMİZLİK ŞİRKETİ OLDU’   Danışmanlar ile görüşmek istediklerini, takip ettikleri kadına yönelik şiddet davaları ile çocuk istismarı davaları olduğunu yeni gelen kadın müdüre söylediklerini aktaran Güzel, "Hiçbirini yapamadık. Bize açıkça, 'Bundan sonra hiçbir kadınla görüşmeyeceksiniz, hiçbir davayı takip etmeyeceksiniz. Bundan sonra kadın müdürlüğünün işlevi değişiyor' denildi" diye konuştu. İŞTAR Kadın Merkezi'nin kapatılmayarak, işlevsiz bırakıldığını aktaran Güzel, "İŞTAR, Kadın Müdürlüğü’ne bağlı kadın merkezi olarak görülüyor. Ancak şu an iç işleyişi Hizmet ve Temizlik Birimi. Şu an orada çalışan herkes, temizlik yapmaya zorlanıyor. Herkesin görev tanımı değişti" ifadelerinde bulundu.   'SADECE ADI KADIN MÜDÜRLÜĞÜ'   Danışmanlık yaptıkları kadınların tüm kayıtlarına kadın müdür tarafından el konulduğu için iletişim kuramadıklarını aktaran Güzel, "Danışmanlık yaptığımız kadınların tüm süreçlerinde yanlarında oluyorduk. Davalarını takip ediyorduk. Kayyumla birlikte tüm bu çalışmalarımız durduruldu. 25 Kasım geliyor ve Kadın Müdürlüğü'nde hiçbir çalışma yok. Çünkü sadece adı Kadın Müdürlüğü artık hiçbir işlevi yok. İşlevi evlere temizliğe gitmek. Hiçbir kadın da artık bu merkezden yararlanamıyor. İŞ- KUR üzerinden getirilen kadınlar iş kaygılarından dayatılan her şeyi kabul ediyorlar" diye konuştu.    'HERKES TEMİZLİK YAPMAYA ZORLANIYOR'   Görev değişikliğiyle birlikte maaşlarının da düşürüldüğünü, tüm çalışanların her birinin farklı bir alana gönderildiğini kaydeden Güzel, "Son olarak, Kadın Müdürlüğü'nün artık Hizmet ve Temizlik Birimi olduğu ve tüm çalışanların temizlik yapması gerektiği söylendi. Yapılan temizlik de belediye biriminde ya da binalarda değil. Kendilerince tespit ettikleri evlere gönderiliyor. ‘Yaşlıdır, muhtaçtır’ deniliyor; ama kendi propagandalarını yapmak bizi de buna alet etmek istiyorlardı" dedi.   Temizlikte çalışmaya karşı çıktıklarında ise Kadın Müdürü Süzer'in kendilerine "Siz taşeron işçisiniz. Hiçbir sıfatınız yoktur. Ne istersek yapmak zorundasınız yapmazsanız istifanızı verir, çeker gidersiniz" şeklinde dayatmalarda bulunduğunu ifade eden Güzel, bu tartışmanın ardından Başkanlık makamına dilekçe ile şikayette bulunduğunu, şikayet dilekçesinde yaşanan mobbingleri, yaklaşımları ve maaş düşümlerinin hepsine yer verdiğini; ancak ne sözlü ne de yazılı olarak bir cevap almadığını söyledi.    ‘İSTİFAYA ZORLANDIK’    Kayyumla birlikte belediyede kadının hiçleştirildiğini; taşeron, memur ayrımının belirgin şekilde mobbinglerde kullanıldığını kaydeden Güler, "Bizlere kısacası 'Ben devletin adamıyım. Ne istersem sen onu yapmak zorundasın' denilerek, istifaya zorlandık. Şu anda temizliği kabul etmeyen 3 arkadaşımız ücretsiz izne çıkarılmış durumda. Çünkü adli soruşturmamızda bizi çıkaracak gerekçe bulamadılar, bu seferde böyle bir yönteme başvurdular. Ben kalsaydım Gülbahar olmayacaktım. Onların söylediği her şeye evet demeyi onursuzluk olarak görüyorum ve bu yüzden istifa ettim" dedi. Kayyumların atanmasıyla birlikte kadınlara mobbing, işten çıkarılma, sığınmaevlerinin kapatılmasının kadın mücadelesinin güçlü olmasından kaynaklandığını dile getiren Güzel, şöyle devam etti: "En çok korktukları da kadınlar. Kayyum atanan tüm belediyelere bakıldığında kadınlardan ne kadar korkulduğunu görüyoruz. Kadın mücadelesinin onları sekteye uğratacağını iyi biliyorlar. İlk kapattıkları yerler sığınmaevleri, ilk işlevsizleştirilen birimler kadın birimleri ve ilk çıkarılanlar da kadınlar oldu. Adli soruşturmasından bir şey çıkmayan kadınlar ise mobbingle, onursuzlaştırma dayatılarak istifaya maruz bırakıldı. Ve en acısı da bu mobingler yine bir kadın eliyle yapıldı” diye konuştu.    'SUSMAYACAĞIM'   25 Kasım  Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’ne ilişkin ise Güzel, şunları söyledi: "Kadına yönelik şiddet her alanda var. Şiddetle mücadele etmeye devam edeceğiz. Tüm kadınların 25 Kasım'da alanlarda olmasını isterim ben de olacağım. Şimdiye kadar yaptığım çalışmanın iki mislini yapacağım ve alanlarda olacağım. Belediyeye kayyum atanması, kadın kurumlarının kapatılması, kadını susturmayacak ve ben de susmayacağım. Tüm kadınları alanlara dayanışmaya bekliyorum" diye konuştu.