Plaza de Mayo ailesi: Baskılar bir araya gelerek kırılabilir 2019-05-19 09:07:08   İSTANBUL – Kaybedilen kızı Josefina García de Noia’nın akıbetini sormak için Plaza de Mayo Meydanı’na çıkıp tarih yazan 14 kadından biri olan Pepa Noia, tıpkı kızı gibi kaybedildi. Cumartesi Anneleri ile buluşan diğer kızı Margarite İsabel Noia, “Bizler bir araya geldik ve mücadele ettik. Türkiye’deki baskı da, daha fazla insanın bir araya gelip, ailelere destek vermesiyle aşılabilir” dedi.   Arjantin, 1976 yılında gerçekleşen askeri darbe ile birlikte 1983 yılına kadar cunta rejimi ile yönetildi. Bu süre zarfında başta sol olmak üzere her türlü toplumsal muhalefeti bastırmak amacıyla insan hakları örgütlerinin verilerine göre yaklaşık 30 bin kişi kaybedilip, öldürüldü. Ülkede cunta yönetimi altında gerçekleşen insan hakları ihlallerine karşı ilk örgütlü eylemi ise, kadınlar gerçekleştirdi.    Zorla kaybedilen çocuklarının akıbetini öğrenmek için bekleme odalarını aşındırdıkları resmi kurumlarda, yanıt almak yerine yetkililerin aşağılamalarına maruz kalan anneler, seslerini duyurmak için 1977’de Buenos Aires şehrinin Plaza de Mayo Meydanı’nda toplanmaya karar kıldı.    Bu eyleme öncülük eden anneler ise; Pepa Noia, Cándida Gard, Delicia González, Mirta Baravalle, Azucena Villaflor de Vincenti, Berta Braverman, Haydée García Buelas, María Adela Gard de Antokoletz, Julia Gard, María Mercedes Gard, Kety Neuhaus, Raquel Arcushin ve Sra. de Caimi oldu.    PLAZA DE MAYO ANNELERİ KAÇIRILIR   Beyaz başörtülerine kayıp çocuklarının adını yazıp, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın yakınındaki meydanda eylem yapmaya başlayan ailelerin sayısı kısa süre içerisinde 300’lere ulaşır. Buradan yükselen ses karşısında tedirginliğe kapılan dikta rejimi, bu mücadelenin önderlerinden olan Azucena Villaflor de Vincenti ve onunla birlikte birkaç kadını daha kaçırır ve kayıplara onlar da eklenir.    Fakat ailelerin mücadelesi bitmez. Anneler her Perşembe günü saat 15.00’da Plaza de Mayo Meydanı’nda sessizce eylem yapmaya devam etti. Annelerin mücadeleleri bu dönemde askeri rejim tarafından sürekli karalanmaya çalışılır. Öyle ki haklarında yolsuzluk suçlamaları dahi yöneltilir. Kaçırılıp, kaybedilen annelerin cenazelerine ise ancak 2005 yılında ulaşıldı. Külleri, meydanın içinde yer alan bir duvara gömüldü. Bugün hala o meydanda oturmaya devam eden annelerin mücadelesi 42’nci yılına ulaştı.    Arjantinli o anneler, Türkiye'de 'Cumartesi Anneleri'nin ortaya çıkmasına da ilham oldu.    ‘HALA ÇIKMASINI BEKLİYORUZ’   Arjantin’de 13 Eylül 1976’da gözaltına alınıp, kaybedilen kızı için Plaza De Mayo Meydanı’na çıkan 14 anneden biri Pepa Noia’ydı. Anne Noia, yıllarca kızı Josefina García de Noia’nın akıbeti için mücadele etti. Ancak verdiği bu mücadelede nefesi kızının izini bulup, hesap sormasına yetmedi.    Bir diğer kızı Margarite İsabel Noia, annesi ile birlikte diğer Plaza De Mayo annelerinin yıllardır devam eden mücadelelerini anlattı.   Kardeşi Josefina García de Noia’nın, sadece sendika üyesi olduğu için gözaltına alındığını belirten Noia, evlerine yapılan baskında kardeşi ve eşinin birlikte gözaltına alındığını anlattı. Noia, “Aslında sadece kardeşimi almaya gitmişlerdi. Fakat eşi de evde olduğu için onu da almışlardı. Kardeşimin eşini 1 Ekim’de serbest bıraktılar. Onu bıraktıklarında ona ‘birkaç güne eşin de çıkar’ diyorlar. O günden beri çıkmasını bekliyoruz ama oradan çıkmadı. Kardeşimi alıp neyle yargıladılar bilmiyoruz ve hiçbir zaman da bilemeyeceğiz. Çünkü onlar hiç yargılanmadı” dedi.     O dönemki cunta rejiminin bütün kurum ve kuruluşlara yönelik sistematik bir soykırım uyguladığını söyleyen Noia, verilen mücadelenin ilk amacının kayıplarının akıbetini öğrenmek olduğunu ifade etti.   ‘BİZ ŞANSLIYDIK’   Ülkelerinde yaşanan onca şey içerisinde kendilerini ‘şanslı’ olarak değerlendiren Noia, bunu şöyle açıkladı: “Kardeşimin bir çocuğu vardı. Normalde gözaltına aldıkları kişilerin çocuklarını da alıyorlardı. Ancak kardeşimin çocuğunu almıyorlar. Çocuğu bir komşuya bırakıyorlar. O çocuk şimdi büyüdü, okudu ve profesör oldu. Şimdi iki çocuk babası. Bunun için biz şanslı ailelerden biriydik”    Özellikle 1970 yılında birçok kaybın yaşandığını dile getiren Nioa, “İnsanlar meydanlara çıkıyordu. Çünkü o insanların sevdikleri alınıp, götürüldü. Aieleler de yakınlarını bulmak için bir araya geldi, sokaklara çıktı. Hala yaşamadıklarını biliyoruz ama hiç değilse kemiklerini istiyoruz. Ve onları kimin neden kaçırdığı, onlara ne yapıldığı sorularımıza karşılık buluncaya kadar da meydanlardan çekilmeyeceğiz” diye belirtti.   Annesinin 14 kadınla birlikte meydanlara çıkarak tarih yazdığını ifade eden Noia, Arjantin’de kayıplar mücadelesi tarihinin de o 14 kadınla başladığını vurguladı.   ‘BASKI MÜCADELE İLE AŞILIR’   Noia, kendileri gibi yıllardır meydanda çocuklarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri’nin yaşadıkları, maruz  kaldıkları baskı ve engellemelere de değindi. “Bizler de diktatörlük döneminde çok baskı gördük. Ama biz bir araya geldik ve mücadele ettik. Buradaki baskı da, daha fazla insanın bu ailelere destek vermesiyle aşılabilir” diyen Noia, sözlerini şöyle noktaladı: “Bizdeki baskı da biraz böyle aşıldı. Ne kadar çok insan gelip annelerin yanında yer alırsa, o baskı daha çabuk kırılır.  Baskı yapanların da şunu anlamaları gerekir. Çocuğunu kaybeden bir annenin asla mücadelesinden vazgeçmeyeceğini, asla evinde oturmayacağını bilmeleri lazım”    MA / Ferhat Çelik