HDP'den AYM'ye: Siyasi vesayetin parçası olmuştur 2017-11-16 16:24:03 ANKARA - HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, AYM'nin tutuklu milletvekili Gülser Yıldırım'ın başvurusunu reddetmesine ilişkin "Mahkeme, uluslar arası hukuktaki yerini inkar etmiştir. Görevini yaptığı ölçüde meşrudur. Ancak bu kararıyla siyasi vesayet altında olduğunu ortaya koymuştur" dedi.    Anayasa Mahkemesi'nin Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) tutuklu Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım'ın başvurusuna dair verdiği "kabul edilemez" kararı sonrası HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, Meclis'te basın toplantısı düzenledi. HDP Grup Salonu'ndaki toplantıda, HDP'li birçok milletvekili de Bilgen'e eşlik etti.    AYM'nin bu kararıyla uluslararası hukuktaki yerini inkar ettiğini belirten Bilgen, "Anayasa mahkemeleri özgürlükler açısından yaşanan ihtilafları çözmek için vardır. Siyasi vesayetin bir parçası olduğunu net biçimde ortaya koymuştur. Balbay kararının tam tersi bir tutum izleyerek kendini tekzip eden bir tutum izlemiştir" dedi.   'AYM SİYASİ VESAYET ALTINDADIR'   Bilgen, konuşmasına şöyle devam etti: "Elbette hükümetin gündeminde sadece Reza Zarab’ın sağlık durumu olabilir ama bizim açımızdan Türkiye’nin demokrasisi, Türkiye’de barış, hak ve özgürlükler ve siyaset yapma hakkının nerede durduğu her şeyin önünde ve üzerindedir. Mahkeme bu kararıyla uluslararası hukuktaki yerini inkar etmiştir. AYM, toplumla devlet arasındaki anlaşmazlıkları çözmek için vardır ancak bu görevi yaptığı ölçüde meşrudur. Ancak AYM, bu kararıyla siyasi vesayet altında olduğunu ortaya koymuştur.   BİZİM NEZDİMİZDE ANLAMSIZDIR   Her türlü baskı bizim nezdimizde anlamsızdır. Her türlü baskıya rağmen halkın bize yüklediği sorumluluk esastır. Bundan önceki yok sayma arayışları gibi bu da bizim nezdimizde yok hükmündedir. Bundan sonra da sözümüzün arkasında olmaya devam edeceğiz. Halkımız birinci önceliktir. Onların beklentisi en öncelikli sorundur. Bu karar malumun ilanıdır. Bugüne kadar eşbaşkanlarımız ve milletvekillerimizle ilgili doğru düzgün işleyen iç hukuk varmış gibi 'iç hukuk yolları tükenmedi' demesi aynı soruyu bize sordurtuyor. Hangi iç hukuk? Nerede iç hukuk? HDP’ye, gazetecilere, akademisyenlere düşman hukuku uygulanıyor. Düşman hukukun olduğu yerde bu kurumun açıklamasının hiçbir inandırıcılığı yoktur. Onlar istemese de biz demokrasi mücadelesini yükselten net tavrımızı sürdüreceğiz.   'EMNİYET, MAHKEME VE AYM ARASINDA FARK KALMAMIŞTIR'   Bilgen'in ardından milletvekilliği düşürülen HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Besime Konca ise, Türkiye'nin 5 Aralık 1935 tarihinde kadınlara seçme ve seçilme hakkının verildiği ilk ülke olduğunu ifade ederek, "Fakat bugün 82 yıl sonra geriye dönerek kadınların bu hakkını gasp etmiştir. Bu karar bunu göstermiştir. AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın demokratik siyaseti terörize eden yaklaşımı AYM kararıyla hukuki gerekçeye bağlanmış oldu. Bu kararla hukuk iktidarlaştı. Bu kararla emniyet teşkilatı, mahkeme ve AYM arasında bir fark kalmamıştır. Hukuksuzluğun bir hukuk olarak toplumun önüne konduğunun kararıdır bu. 9 milletvekili arkadaşımız hala rehin tutuluyor. Biz kadın milletvekilleri olarak yıllarca kadının her türlü zorluğu göğüsleyerek bu parlamentoda kadın grubu kurduk. Kadınların emeğiyle bir araya geldik. Kadın meclisi olarak da her koşulda siyaseti kadınsızlaştıran, hukuku insansızlaştıran bu yaklaşıma karşı rehine koşullarında da olsa bütün kadınlarla birlikte emeği görünür kılacağız. Bu kararı tanımadığımızı bu kararın hukuksuzluk olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz" diye konuştu.