KHK’yle pasaport iptali yargı denetimine açan karar 2019-05-18 09:02:29 DİYARBAKIR - Diyarbakır 2’nci İdare Mahkemesi, KHK’yle ihraç edilen bir başvurucunun, pasaportuna konulan şerhin nedeninin kendisine bildirilmesi ve kaldırılması isteminin Diyarbakır Valiliğince reddedilmesi kararını iptal etti. Diyarbakır 2’nci İdare Mahkemesi, Kanun Hükmünde Kararnameyle (KHK) ihraç edilenlerin, "pasaportlarının iptal edilmesine ilişkin bilgi paylaşımını ve pasaport şerhinin kaldırılması talebini reddeden" idarenin kararını yargı denetimine açan karar aldı.    Mahkeme, kamu görevinden 675 sayılı KHK'yle ihraç edilen H.R.D. adlı başvurucunun pasaportuna konulan şerhin nedenini öğrenmek ve kaldırılması başvurusunu, Bilgi Edinme ve Değerlendirme Kurulu’nun ilke kararını işaret ederek konunun "bilgi edinme kapsamı dışında olduğu" gerekçesiyle reddeden Diyarbakır Valiliğinin idari tasarrufunun iptaline karar verdi.   ANAYASA’NIN MADDELERİNE İŞARET    H.R.D.'nin avukatı Erhan Ürküt, Diyarbakır Valiliği’nin kararı üzerine, müvekkilinin pasaportuna hangi gerekçelerle şerh konulduğunun bildirilmesi ve müvekkilinin pasaportuna konulan şerhin kaldırılması talebiyle Diyarbakır 2’nci İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Talebi karar bağlayan mahkeme, Anayasa’nın "Yerleşme ve Seyahat Hürriyeti" başlıklı 23'üncü maddesinin "seyahat hürriyetinin suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlemesini önlemek amacıyla kanunla sınırlanabileceğini", 5982 sayılı Kanunu'nun 3'üncü maddesinin, "vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyetinin, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hakim kararına bağlı olarak sınırlanabileceği" hükmüne işaret etti.    'GEREKÇE YASAYA UYGUN OLMALI'   Kamu görevinden ihraç edilenlerin pasaportlarının iptal edilmesi ve Pasaport Kanunu'nda hangi hallerde pasaportların iptal edilebileceğine atıfta bulunan mahkeme kararında, idari işlemlerin sebep ve gerekçeye dayalı olmasının genel hukuk ilkelerinden olduğunu vurguladı. Mahkeme, idarenin işlemlerde gösterilen sebep ve gerekçenin işlemin yasaya uygunluğu ve dayanağını değerlendirme ve itiraz edip etmeme konusunda ilgilere yardımcı olacağına dikkat çektiği kararda, "İdarenin saydamlığı, savunma hakları ve idareye güven ilkeleri ve hukuk devleti anlayışının oluşumu noktalarında da büyük öneme sahiptir. Mevzuatta gösterilmiş olsun veya olmasın tüm idari işlemlerin bir amacı vardır. O da kamu yararıdır" ifadesini kullandı.   VALİLİK İŞLEMİNE İPTAL KARARI   Mahkeme, davacı hakkında ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda herhangi bir inceleme, araştırma, yapılmadan başvurunun sadece Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’nun ilke kararı gereği "bilgi edinme kapsamı dışında olduğundan" bahisle reddedilmesinin hukuka ve mevzuata uygun olmadığına, bu nedenle Valiliğin işleminin iptaline karar verdi.    KENDİ KARARINA 'ÇEKİNGEN' ŞERH   Mahkeme iptale ilişkin verdiği karara, dava konusu işleminin iptal edilmiş olmasının davacıya doğrudan doğruya pasaport verilmesini sonucunu doğurmayacağı, davalı idare tarafından mevzuat hükümleri dikkate alınarak yeniden yapılacak değerlendirme sonucunda davacının pasaport alma şartlarını taşıyıp taşımadığı araştırılarak yeniden bir işlem tesis edilmesi gerektiği şerhini düştü.    Valiliğin "bilgi veremeyiz" kararını zımnen "hayır" olarak kabul edip dava açtıklarını ifade eden avukat Erhan Ürküt, mahkemenin müvekkili hakkında herhangi bir cezai soruşturma, kovuşturma olup olmadığına ilişkin İçişleri Bakanlığından belgelerin örneğini, pasaportuna şerh konulup konulmadığının bilgilerini istediğini söyledi.   ‘RET İÇİN HAKİM KARARI OLMALI’    Kararı, "Bir vatandaşın pasaportuna el koyabilmeniz için hakim kararının olması gerekiyor. Hakim kararı yoksa siz bunu yapamazsınız" sözleriyle değerlendiren Ürküt, mahkemenin, idarenin araştırma ve inceleme yapmadan talebi, Bilgi Edinme ve Değerlendirme Kurulunun ilke kararı kapsamında reddetmesinin değerlendirmesini hukuka aykırı bulduğunu belirtti.    Dava sürecinde yapılan araştırmalarda müvekkilinin KHK'li olması dışında yasal olarak pasaportunun iptalini gerektirecek bir durumun bulunmadığının ortaya çıktığını vurgulayan Ürküt, "Bu arada dosyada müvekkille ilgili araştırma yapmışlar, ama hiçbir şey yok" dedi.    'MAHKEME BULAŞMAYIN, DİYOR'   Mahkeme kararının müvekkilinin pasaportunun direkt iadesi anlamına gelmediğine dikkat çeken Ürküt, “Yani, mahkeme, ‘bana bulaşmayın, siz araştırmanızı yapın ve pasaportu verip vermeyeceğinize kendiniz karar verin’ diyor. Aslında Valilik müvekkilin araştırmasını yapmış. Pasaportu alabilme koşullarını taşıdığı görülüyor, bundan dolayı da pasaportun iadesine karar verilmesi gerekiyor. Müvekkilim pasaportunun iadesi için başvuruyu yaptı; ama sonucu konusunda henüz bir bilgi sahibi değiliz. Yakın bir sürede sonuç ortaya çıkacaktır" diye konuştu.   'KENDİSİYLE ÇELİŞEN KARAR VERDİ'    Müvekkilinin pasaportunun iadesine karar verilmeyeceğini düşündüğünü ifade eden Ürküt, şöyle devam etti: “Çünkü KHK'li diye süreci başa alacaklardır diye düşünüyorum. Tabii biz de bunun üzerine mahkeme kararını yerine getirmedikleri için ret kararının ardından 60 gün içinde Valilik hakkında dava açacağız ve suç duyurusunda bulunacağız. Zira halihazırda araştırma yapılmış ve müvekkil hakkında hiçbir şey olmadığı açığa çıkmıştır. Araştırmanın yapıldığını ve bir şey olmadığını mahkeme de görüyor; ama yine de topu valiliğe atıyor. Zaten mahkemenin 'araştırma yapılsın ve valilik ona göre karar alsın' demesi de topu taca atmaktır. Mahkeme aslında yanlış ve kendisiyle çelişen bir karar verdi. Giriş, gelişme ve sonuç arasında dağlar kadar fark var. Girişi ayrı yerden yazmış, gelişmeyi ayrı yerden yazmış ve sonucu da ayrı yerden varmış.”