Diyarbakır’ın göbeğindeki park 11 gündür abluka altında 2019-05-16 09:13:05 DİYARBAKIR - Bağlar ilçesindeki Koşuyolu Parkı, yakınları açlık grevi ve ölüm orucunda olan tutuklu annelerinin eylemini engellemek için 11 gündür polis bariyerleriyle kapatılmış durumda. Parkın kapatılmasına tepki gösteren yurttaşlar, bariyerlerin kaldırılmasını istiyor.   Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı, yurttaşların gezebileceği ve dinlenebileceği geniş bir alanı kapsarken, kentteki sivil toplum örgütleri de ara ara parkta eylem ve etkinlikler gerçekleştiriyor. Eylül 2018’de İnsan Hakları Derneği (İHD) ve kayıp yakınlarının Cumartesi günleri Yaşam Hakkı Anıtı önünde düzenlediği “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eyleminin valilik kararıyla yasaklanması üzerine günlerce polis bariyerleriyle abluka altına alınan parkta, son iki aydır aynı görüntüler sık sık tekrarlanıyor.    Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) yapmayı planladığı tüm açıklamalardan önce kapatılan park, yakınları açlık grevi ve ölüm orucunda olan tutuklu annelerinin eylemini engellemek için 11 gündür tamamen kapatılmış durumda.    PARK EYLEMDEN ÖNCE BOŞALTILIYOR   Polis bariyerleriyle çevresi kapatılan park, her gün tutuklu ailelerinin eyleminin başlangıcı olan saat 12.00’den bir saat önce boşaltılıyor ve giriş-çıkışlara kapatılıyor. Bu sırada uzun bir süre parkın etrafına da TOMA ve çevik kuvvet polisleri konumlandırılıyor. Parka giriş yasağı, tutuklu annelerinin Batıkent Kavşağı’nda yine polis çemberinde düzenledikleri eylem erken bitse de saat 17.00’ye kadar devam ediyor. Tutuklu annelerin eylemini sonlandırmasından bir süre sonra yurttaşlar, aralık bırakılan 5 ayrı noktadan giriş çıkış yapabiliyor.    Parkın polis bariyerleriyle kapatılmasına çevrede bulunan yurttaşlar tepki göstererek insanların yaşam alanlarının tecrit edildiğini söyledi.    ‘PARK’IN KAPATILMASINI DOĞRU BULMUYORUZ’   Koşuyolu Parkı’nın polis bariyerleri ile kapatılmasının cezaevini andırdığını belirten Bedir Doğanay, Türkiye’de sadece parkların değil bütün şehrin ve insanların yaşamının tecrit edildiğini söyledi. Hiçbir ülkede parkların polis bariyerleriyle kapatılmadığını vurgulayan Doğanay, “Yetkililer her gün diyor bu ülkede adalet var. Bir ülkede adalet bir yerleri bariyerlerle kapatarak tecrit ederek mi olur? Türkiye’nin başındaki insan adaletli değil. Halkın gelip dinlendiği, çocukların oynadığı ve annelerin dertlerini anlattığı yerin kapatılması ne kadar doğrudur? Vicdan merhamet sahibi kimse kabul etmez. İnsan konuşuyor, terörist ilan ediliyor. Biz bu uygulamayı kabul etmiyoruz ve doğru bulmuyoruz” şeklinde konuştu.    ‘YAŞAMIN HER ALANI ABLUKA ALTINDA’   Parkın karşısında esnaflık yapan Vedat Solmaz ise Koşuyolu Parkı’nın bariyerlerle kapatılmasını kınayarak, bu durumun halka zulüm olduğunu söyledi. Tutuklu yakınlarının parkın içinde oturmasının normal olduğunu belirten Solmaz, “Devlet tutuklu yakınlarını her gün gözümüzün önünde darp ediyor. Bunu örtbas etmek için mi böyle bir şey yaptı. Annelerin gelip burada oturması hak araması gayet normaldir ama birilerin keyfi bir şekilde gelip parkları insanlara kapatması büyük bir sorundur. Bu tür abluka ve bariyerler bizim işimizi engelliyor. Bugün kim konuşursa içeri alınıyor. Herkes zulüm ve baskının kimin yaptığını görüyor. Bir Türkiye düşünün hem ülkesi hem şehir hem de park abluka altında. Yaşamın her alanında abluka altındayız. Ekonomik, siyasi, sosyal keyfi bir uygulamadır ve kabul etmiyoruz” dedi.    ‘PARK ANNELERE AÇILSIN’   Koşuyolu Parkı’nın barış isteyen annelere açılması gerektiğini belirten Ali Alkan da,  tecridin bir an önce kaldırılması gerektiğini söyledi. Annelerin sesinin duyulmasını istemedikleri için parkın kapatıldığını belirten Alkan, “Bugün cezaevlerinde yakınları olan onlarca aile var. Açlık grevleri devam ediyor. Anneler parka zarar vermiyor. Sadece çocukları ve yakınları ölmesin diye oturuyor. Yaşam alanımız olan parkımız annelere açılsın. Biz aslında annelerimizin mücadelesine sahip çıksaydık başta, park da kapatılmazdı. Parkı biran önce annelere açın. Bariyerler kaldırılsın” diye ifade etti.     ‘PARK HALKA KAPATILAMAZ’   Hüseyin Gül ise şunları söyledi: “Parkın kapalı kalmasının kimseye bir yararı olmaz. Anneler sesini duyurmak istiyor bu zor değil. Bugün birçok insan parkın kapatılmasıyla mağdur oluyor. Başta çocuklar, gidip oynayamıyor. Bu bir zulümdür. Anneleri günlerce burada güneşin altında tutunca kimin eline ne geçecek? Park halka kapatılmaz. Parklar halkındır. Yani bir parkı kapatmak o kenti tecrit altına almak demektir.”   MA / Ruken Demir – Ömer Akın