Kürt Dil Bayramı birçok ilde kutlandı 2019-05-15 14:54:10 HABER MERKEZİ – Kürt Dil Bayramı dolayısıyla birçok kentte etkinlik ve açıklamalar yapılarak, asimilasyon politikasına karşı Kürtçe konuşma, yazma ve okumaya çağrı yapıldı.    15 Mayıs Kürt Dil Bayramı dolayısıyla birçok kentte açıklama ve etkinlik yapıldı. İnsan Hakları Derneği (İHD) Batman Şubesi tarafından açıklama yapıldı. Açıklamanın yapıldığı salona "Q, W, X", "Mîr Celadet Elî Bedirxan", "15 ê Gulanê Cejna Zimanê Kurdi Pîroz Be", "Kovara Hawarê" dövizleri asıldı. Açıklamanın Kürtçesini İHD Şube Eş Başkanı Devran Yıldız, Türkçesini ise İHD Şube Sekreteri Fahrettin Asutay okudu.    'ZULÜMDÜR'   15 Mayıs 1932 tarihinde ilk Kürtçe dergi olan Hawar dergisiyle birlikte Kürtçe yazım dilinde Latin alfabesi kullanılmaya başlandığını belirten Yıldız, “Kendi topraklarında, kendi coğrafyalarında cumhuriyet tarihi boyunca çok uzun bir süre kendi dilini konuşamayan, yazamayan, kullanamayan Kürt halkının maruz kaldığı bu muamele hiç şüphesiz zulümdür" dedi.    'İNSAN HAKKI İHLALİDİR'   İHD Şube Sekreteri Fahrettin Asutay ise Kürtçe üzerinde yapılanın insan hakkı ihlali olduğunu vurgulayarak, "Türkiye Cumhuriyeti devleti bu ihlali cumhuriyet tarihi boyunca uyguladığı inkâr ve asimilasyonla gerçekleştirmiştir. Bu nedenle Kürtler, bugünü bayram havasında değil,  yok olmama mücadelesi havasında kutluyor. Kürdistan coğrafyasında bulunan köylerin, kasabaların, şehirlerin, dağların, ovaların isimleri, Kürtlerin kendi bildikleri Kürtçe isimleriyle anılmadı. Hepsi değiştirildi" dedi. Herkesin anadilinde eğitim görmesi gerektiğini dile getiren Asutay, "Türkiye Cumhuriyeti devletini Kürtçe dilini eğitimde ve kamusal alanda kullanımı ile ilgili serbestliği sağlayacak anayasal düzenlemeler yapmaya davet ediyoruz” diye konuştu.    İZMİR   İHD İzmir Şubesi de, basın toplantısı düzenledi. Toplantıya,  Kürtçe metni şube yönetiminden Vedat Çaçan, Türkçe metni ise Cemile Karakaya okudu. Kürt dilinin hala yasaklı dil olduğuna dikkat çeken Karakaya, Kendi topraklarında, kendi ülkelerinde kendi dilini konuşamayan, yazamayan,  bir halkın maruz kaldığı baskı ve yasağın zülüm olduğunu kaydetti.   ‘KÜRTÇE KADİM DİLLERİNDEN BİRİDİR’   15 Mayıs 1932’de Celadet Ali Bedirhan öncülüğünde birçok Kürt aydını tarafından Latin alfabesiyle yazılmış ilk Kürtçe dergi Hawar (çığlık)’ın yayına başladığını belirten Karakaya, 2006 yılından beri her 15 Mayıs ve onu kapsayan hafta Kürt Dil Bayramı olarak kutlandığını ifade etti. İnsanlık tarihinin en eski dilleri arasında yer alan Kürtçenin, uzun tarihi dönemler boyunca yaşadığı saldırılar ve asimilasyon politikalarına rağmen  varlığını sürdürdüğünü vurgulayan Karakaya, Kürtçe  bu coğrafyanın en kadim dillerinden biri olduğunu söyledi. Farklı etnik kökene mensup halkların, dillerin, dinlerin ve kültürlerin, yurttaş statüsü ile yaşadığı bu ülkede, tek devlet, tek millet, tek bayrakla homojen bir millet yaratılmaya çalışıldığına işaret eden Karakaya,  Türkiye’de cumhuriyetin kurulmasından bu yana yasaklarla karşılaşan Kürtçe, 1980’e kadar resmen yasak olmasa bile konuşma ve yazmanın bedeli hapis ve ölüm olan bir dil olduğunu kaydetti.   ‘BEDELİ ÖLÜM VE HAPİS OLDU’   12 Eylül askeri darbesi ile birlikte  Kürtçenin  resmen yasaklandığını anımsatan Karakaya, “ 25 Ocak 1991’e kadar bu yasak devam etti. Ama yasağın kalkması sadece ‘lafta’ kaldı. Bu tarihten sonra da Kürtçe yayın, sanat, edebiyat yapanlar baskının bin bir türlüsü ile karşılaştı ve cumhuriyet tarihi boyunca Türkçe dışındaki anadilleri yok sayan iktidarlar; Kürtçe türkü söyleyen sanatçıları, anadilinde yazan şair-yazarları, Kürt halkının varlığını ve dilini savunan siyasetçi ve aydınları cezaevi, sürgün ve hatta ölümle cezalandırmıştır. Kürt Dili üzerindeki yasak ve baskılar AKP döneminde hafifletilmiş gibi görünse de; bir taraftan “açılım” adı altında TRT 6 kurulup, bir taraftan Kürtçe yayın yapan birçok televizyon kanalı, çocuk kanalı olan Zarok TV dâhil, OHAL döneminde KHK ile kapatılmıştır. Devlet,  Kürtçeyi kendi tekeline almaya çalışmıştır. Türkiye’de ilk kez Kürtçe günlük yayınlanan gazete olan Azadiya Welat yıllarca  davalar ve baskılar maruz kaldı.  AKP döneminde OHAL KHK’si ile kapatılmış, birçok emekçisi cezaevlerine atılmıştır” diye belirtti.   ‘KÜRÇE EĞİTİM KURUMLARI VE GAZETELER KAPATILDI’   Karakaya, “Kayyım atanan belediyelere bağlı kreş ve gündüz bakımevlerinin çoğu kapatıldı. Kayyımlar belediyelerdeki Kürtçe tabelalara dahi tahammül edemeyip söktürdü. Ahmed-i Hani, Mehmed Uzun gibi ünlü Kürt düşünürlerin adını taşıyan anıtlar yok edildi veya parklardan isimleri silindi"ifadelerini kullandı.    ‘ÖĞRENCİLERİN ANADİL EĞİTİM HAKKI ELERİNDEN ALINDI'   Türkiye’de  “Yaşayan Diller ve Lehçeler” adlı seçmeli derslerle Kürtçenin Kurmanci ve Dimilkî lehçelerinde haftada sadece iki saat olan dersler açılmış, ancak çoğu yerde öğrencilerin bu hakları okul idarelerinin keyfi tutumlarına bağlı kılındığını dile getiren  Karakaya, Bir taraftan da OHAL döneminde 250’den fazla öğrencisi olan Diyarbakır’daki Ferzad Kemanger Okulu kapatılarak öğrenciler anadilinde eğitim hakkından mahrum bırakıldığını hatırlattı. Biz insan hakları savunucuları çok dilli ve çok kültürlü bu coğrafyada Kürt Halkı ve Türkiye’deki diğer tüm halkların özgürce anadillerinde konuşmanın ve eğitim alıp kendi anadillerinde üretmenin önündeki tüm engelleme ve baskıların kaldırılmasını gerektiğini aktaran Karakaya, bundan sonraki 15 Mayısların gerçek bayram havasında geçmesi dileğiyle Kürt Dili Bayramı Kutladı.   VAN    Van’da Dil Kültür ve Sanat Araştırma Derneği, (DİSA-DER) 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı’na ilişkin dernek binasında basın yaptı. Açıklamaya; Halkların Demokratik Partisi (HDP), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Demokratik Toplum Kongresi (DTK) üye ve yöneticileri katıldı.   DİL BAYRAMI ETKİNLİKLERİNE YASAK    DİSA - DER Eşbaşkanı Evin Adin, yaptığı konuşmada Kürt halkının bu günü büyük bir coşkuyla kutladığını belirtti. Kürt aydını Celadet Bedirxan tarafından ilk defa 1932 yılında Hawar dergisi çıkardığını dile getiren Adin, o günden bu yana 15 Mayıs’ın Kürt Dil Bayramı olarak kutlandığını hatırlattı. Bir hafta önce Kürt Dil Bayramı için çeşitli programlar çıkardıklarını ifade eden Adin, ancak programın Van Valiliği tarafından engellendiğini söyledi. Valiliğin bu yaklaşımının Kürtçe diline olan düşmanlığını ortaya koyduğunu vurgulayan Adin, “Bu yaklaşım, Kürt dili üzerine uygulanan inkar ve imha politikalarıdır. Bu yanlış zihniyet dünyanın neresinde olursa olsun Kürt dilinin gelişmesini ve yayılmasını istemiyor. Japonya’da Kürtçe derslerinin engellendiği gibi” dedi.   'KÜRTÇE EĞİTİM DİLİ OLSUN’    Kürtçe dilinin çok zengin ve geleneksel olduğunu belirten Adin, “Ortadoğu’da Kürt dili, medeniyetin beşiğidir. Ne yaparsalar yapsınlar anadilimizden vazgeçmeyeceğiz. Biz dilimizi her yerde yaşama dahil edeceğiz. Diyebiliriz ki hala asimilasyon devam ediyor. Bu etkinin altında çocuklarımızı da asimile ediyoruz. Gün geçmeden bu asimilasyon yaklaşımından uzak durun. Herkes, kendi evinde dilini öğrenmek için bir savaşçı olmalıdır. Kürt halkı diline sahip çıkmazsa devlet asimilasyon politikalarını devreye koyacak. Türk devletinin Kürt dilini tanıması ve resmileştirmesi gerekiyor. Kürtçe dili üniversite ve okullarda eğitim dili olsun” ifadelerini kullandı.    DTK: ANADİL DİRENİŞİ MEŞRUDUR    Demokratik Toplum Kongresi (DTK), de, Kürt Dil Bayramı nedeniyle mesaj yayınladı. Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzyıllık tarihinin inkar, imha ve asimilasyon politika ve uygulamalarının başta Kürt halkı olmak üzere bütün kimliklere uygulandığı bir tarih olduğu vurgulanan mesajda, "tek devlet, tek bayrak, tek dil, tek millet" yaratma projesinin, halklara büyük bir baskı, sindirme ve kendi içinde eriterek yok etme stratejisi temelinde  bugüne kadar geldiği kaydedildi.    Son derece kapsamlı yürütülen politikalar sonucunda Anadolu’yu Anadolu yapan kadim bir çok halkın anadili, kültürü,  gelenek ve göreneklerinin yok edildiğinin ifade edildiği mesajda, “Kürt halkının anadili üzerinde büyük bir inkar, imha ve asimile etme politikaları baskı ve şiddetle devam etmektedir.  Ancak büyük bir şiddet, imha ve asimilasyon politikalarına karşı halkımız da büyük direnmektedir. Kürt halkı kendi varlığı ile eş anlamlı gördüğü, binlerce yıllık bir mücadele ve emeğin sonucunda yarattığı anadilini yaşatmak ve geliştirmek için büyük bir direniş yürütüyor, toprağına ve anadiline sahip çıkıyor. Bugün Kürdistan halkları bu tarihi direnişten güç ve cesaret alarak, çok daha örgütlü, çağdaş ve bilimsel yöntemlerle anadillerini ve kültürlerini yaşatma ve geliştirme direnişini kurumsallaştırarak tüm Ortadoğu'ya ışık tutacak demokratik bir toplumu inşa ediyor. Anadillerinin özgürlüğünü toplumsal-ulusal özgürlüklerinin temel güvencesi olarak görüyor” denildi.    Bütün halkların dil bayramının kutlandığı mesajda, anadilleri korumak, yaşatmak ve geliştirmek için direnmenin meşru ve insanı insan yapan en temel kriter olduğu vurgulandı.    ADIYAMAN    Adıyaman’da Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il örgütleri, 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı vesilesi basın toplantısı gerçekleştirdi. HDP il binasında düzenlenen toplantıda  konuşan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Kurdi-Der eski Eşbaşkanı Şerif Yılmaz, Kürt dili üzerindeki baskılara dikkat çekti.   Bir halkın en önemli varlığının dili olduğunu belirten Yılmaz, yüzyıllardır Kürtçe üzerinde asimilasyon politikalarıyla dilin yok edilmek istendiğini söyledi. Cumhuriyet döneminde Kürtçe konuşan herkesin cezalandırıldığını, Kürtçe konuşan herkese kelime başına para cezaları kesildiğini hatırlatan Yılmaz, o günden bu güne Kürtçe üzerinde baskıların artarak devam ettiğini aktardı.    Türkiye’de uzun zamandan beri uygulanan tecridin dil üzerinde de uygulandığını dile getiren Yılmaz, herkesin yaşamın her alanında Kürtçe düşünüp, Kürtçe konuşup ve Kürtçe yaşaması gerektiğini dile getirdi.