Beçet’in cezaevi arkadaşı anlattı: Yaşı küçük iradesi büyüktü 2019-03-24 10:18:52   DİYARBAKIR- Öcalan üzerindeki tecridi protesto için cezaevinde yaşamına son veren Ayten Beçet’le aynı cezaevinde kalan Meryem Soylu, Beçet’i “Yaşı küçüktü ama iradesi çok güçlüydü. Yaşıyla birikimleri arasında çok büyük fark vardı. İrade, bağlılık ve kararlılık noktasında çok güçlüydü” diye anlattı.    PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi protesto etmek için Gebze M Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nde dün yaşamına son veren Ayten Beçet’le aynı cezaevinde kalan Meryem Soylu, birlikte yaşanmışlıklara anlattı. 9 yıl 6 ay hapisliğin son 5 yılını Gebze M Tipi’nde geçiren Soylu, 3 ay önce özgürlüğüne kavuştu.    ‘İRADESİ ÇOK GÜÇLÜYDÜ’   Beçet’le ortak kullanım alanlarında çok defa sohbet etme şansı yakaladığını dile getiren Soylu, “Yaşı küçüktü ama iradesi çok güçlüydü. Kendisine de söyledim; yaşıyla birikimleri arasında çok büyük fark vardı. İrade, bağlılık ve kararlılık noktasında çok güçlüydü. Öcalan’a çok bağlıydı, ‘bir canım var, onu da bu mücadele de feda ederim’ diyordu” diye anlattı.    ‘CEZAEVİNİ KABULLENEMİYORDU’   Beçet’in bölge kentlerinde ilan edilen sokağa çıkma yasakları sırasında yaşanan çatışmalarda birçok arkadaşını kaybettiğini ve bunun etkisinde kaldığını vurgulayan Soylu, “O dönemde cezaevinde olduğu için çok hırslıydı, kabullenemiyordu” dedi.    ‘ANADİLİ İÇİN ÇOK EMEK VERDİ’    Beçet’in, Kürt dilinin gelişmesi için büyük çaba harcadığını anlatan Soylu, “Zindanda Kürtçe eğitim veriyordu. Kürtçe bilmeyen, yeni tutuklanan arkadaşlara eğitim verdi. Anadili için çok emek verdi” diye belirtti. Soylu, Beçet’in Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven’in, Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle açlık grevi eylemi başlatması ardından defalarca kendini açlık grevi eylemine katılmak için önerdiğini ancak refakatçı olarak görevlendirildiğini söyledi.    ‘TEK GÜNDEM ÖCALAN’   Açlık grevi eylemine dikkat çeken Soylu, “Kadınların tek gündemi Öcalan. Her defasında bağlılıklarını dile getiriyorlar. Açlık grevine gruplar halinde katılım olacaktı. İlk gruplarda yer almayan arkadaşlarda ciddi kırgınlıklar yaşanıyordu. Bütün kadınlar tecridi kırmak için her türlü mücadeleye hazır” diye konuştu.   ‘KEŞKE ÇIKMASAYDIM’   Tecrit ve açlık grevi eylemlerine karşı toplumun sessizliğini eleştiren Soylu, şöyle devam etti: “Keşke zindandan çıkmasaydım. Zindanda fedakar bir ruh var. O ruhu dışarda da açığa çıkarmalıyız. Annelerimiz nerede? Artık kaybedecek bir şeyimiz yok. Kırmızı çizgimiz önderliktir. Çocuklarını kaybeden anneler neden suskun? Suskunluk sürdükçe cezaevinden tabutlar çıkacak. Bu suskunluğu kadınlar, anneler kırmalı.”    MA / Özgür Paksoy – Mehmet Şah Oruç