Açlık grevindeki Oduncu’nun annesi: Oğlum öksürdüğünde kan kusuyor 2019-03-23 09:15:36 İSTANBUL – Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nde 16 Aralık’tan bu yana açlık grevinde olan Zerdeşt Oduncu’nun annesi Selma Oduncu, tek kişilik odada tutulan oğlunun kişisel ihtiyaçlarını karşılayamayacak halde olduğunu ve durumunun kötüye gittiğini ifade etti.  PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Hakların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in öncülüğünde başlatılan açlık grevi devam ediyor. Edirne F Tipi Cezaevi'nde 16 Aralık'ta eyleme başlayan Zerdeş Oduncu'nun (27) görüşüne giden ailesi çocuklarının durumunun ağırlaştığını ifade etti.    Mardin’in Derik ilçesinde 2011 yılında inşaatta çalışırken gözaltına alınan Oduncu, “Derik Emniyeti’ne ses bombası attığı” gerekçesiyle çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. 174 yıl hapis cezası verilen Oduncu, 3 yılın ardından Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi. 12 Şubat 2014’te PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye teslim edilmesinin yıl dönümü sebebiyle  bedenini ateşe veren Oduncu, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada sağlık durumu kötüleşen Oduncu, Kartal Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Tedavi için bir süre İstanbul Maltepe 1 No'lu L Tipi Cezaevinde tutulan Oduncu daha sonra Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi. Oduncu burada tek kişilik odada tutuluyor.   DOKTORLAR İLGİLENMEDİ   Oğlunun 8 yıldır cezaevinde olduğunu ve defalarca işkence ve kötü muameleye maruz kaldığını belirten anne Selma Oduncu, 2014’de fedai eylem gerçekleştirdikten sonra oğlunun tedavi için götürdükleri Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde ölüme terk edildiğini kaydetti. Oğlunun o süreçte bodrum katında sineklerle dolu bir odada kaldığını dile getiren Oduncu, doktorların tedavi yapmadığını yalnızca yaralarına vazelin sürdüklerini ifade etti.     'KAMERA İSTEMEDİKLERİ İÇİN İŞKENCE GÖRDÜLER'   5 ay önce oğlunun tekrar işkenceye maruz kaldığını ifade eden Oduncu, “Kaloriferlerini açmıyorlar, pis yemekler veriyorlar. Sıcak su vermiyorlar. O zaman oğluma neden beni aramadığını sordum. ‘Odalarda kamera istemiyoruz dediğimiz için bize işkence yapıyorlar. Sabaha kadar ellerimizi arkadan bağlıyorlar, bize su döküyorlar’ dedi. İki ay boyunca sürekli işkence görmüşler. Biz bu işkencelere karşı cezaevi müdürüne dilekçe verdik. Oğluma işkence yapıyorsunuz, durumu kötüdür dedik. ‘Öyle bir şey yok oğlun iyidir’ diyerek dilekçemi reddettiler” dedi.   ‘KAN KUSUYOR’   Sağlık durumu iyi olmayan oğlunun açlık greviyle birlikte sağlığının ciddi bir şekilde kötüleştiğinin altını çizen Oduncu, “30 saniye bile ayakta duramadı. Fotoğraf çekmek için bile kalktığında dengesini sağlayamadı ve duvara dayandı. Sürekli ishal oluyor ve dışkısından kan geliyor. Öksürdüğünde kan kusuyor. Baş dönmesi, mide bulantısı ve unutkanlık var. Vitaminlerini vermiyorlar.  Şekerli su, meyve suyu bile devamlı olarak verilmiyor" dedi.   Tek kişilik odada kalan oğlunun kişisel ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığını dile getiren Oduncu, "Gün içinde yatağından neredeyse hiç kalkamıyor. Tek başına kaldığı için kişisel ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Bir şey olacak diye çok korkuyorum” diye endişesini paylaştı.    ‘KÜRT HALKI AYAĞA KALKMALI’   Her şeye rağmen oğlunun moralinin yüksek olduğunu ifade eden Oduncu, oğlunun kendisine söylediklerini şu şekilde aktardı: “Kürt halkının hak mücadelesi için, Kürdistan için ruhum da canım da feda olsun. Davamı sürdüreceğim. Biz bu zulme ve zalimliğe karşı açlık grevine girdik. Sayın Öcalan’a ve tutsaklara işkence uyguluyorlar. Bu işkence bitene, talebimiz kabul edilene kadar direnişimizi sürdüreceğiz. Kürt halkı da ayağa kalksın. Gençler cezaevlerinde ölmesin.”   ‘OĞLUMLA GURUR DUYUYORUM’   Oğluyla gurur duyduğunu belirten Oduncu, “Bana ilk açlık grevinde olduğunu söylediğinde saygı duydum. Zerdeşt’in mücadelesini sahipleniyorum. Zaten hapistedir tek hücrede işkence altındadır. Eğer cezaevinde bu kadar yıl tek başına kalıp ölecekse mücadeleyi devam ettirsin daha iyi. En azından bu işkence kalkar da başka annelerin yüreği yanmaz. Ben oğlumla gurur duyuyorum. Ölürse de şerefiyle ölecek. Çocuklarımız yalnız değil. Arkalarındayız. Talepler karşılansın annelerin yüreği ağrımasın. Gençlerimiz artık ölmesin. Barış olsun istiyorum. Elimizden ne gelirse yapacağız. Başaracağız, inanıyorum” ifadesinde bulundu.