Atalay: Bu karanlık gider Gezi kalır 2019-03-16 09:09:27 İSTANBUL – Gezi eylemlerine ilişkin haklarında ceza istenen 16 kişiden biri olan avukat Can Atalay, bununla Gezi'nin çarpıtılmak istendiğini belirterek, "Gezi bu toprakların eşitlik, özgürlük, adalet talebinin en önemli taşıyıcısıdır. Bu karanlık gider Gezi kalır" dedi.  Gezi Parkı eylemlerine ilişkin aralarında Osman Kavala, Can Dündar, Mehmet Ali Alabora, Mücella Yapıcı ve Can Atalay'ın da bulunduğu 16 kişi hakkında hazırlanan 657 sayfalık iddianame İstanbul 30'uncu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede 2’si tutuklu, Can Dündar dahil 6’sı hakkında yakalama kararı bulunan 16 isme, "Türkiye Cumhuriyet hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini engellemeye teşebbüs" ve "Gezi olaylarını finanse etmek" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis isteniyor. 2013’teki Gezi eylemlerinden 6 yıl sonra hazırlanan iddianamede telefon tapeleri ile kimi isimlerin yurt dışına gidiş-geliş bilgileri yer alıyor.   27 MAYIS 1960 DARBESİ ÖNCESİ HATIRLATILDI   İddianamede "Bir kaç haftalık süreçte 27 Mayıs 1960 darbesi öncesini hatırlatan gelişmeler yasanmış¸ Halkın oylarıyla işbaşına gelmiş olan hükümet tıpkı 27 Mayıs darbesi öncesinde olduğu gibi sokak hareketleriyle baskı altına alınmak ve devrilmek istenmiştir. Olayların başlama nedeni şüphelilerce Taksim Gezi Parkı düzenlemesi ve Topçu Kışlasının ihyası çalışmaları olarak bahane edilmiştir. Ancak ilk polis müdahalesinin ardından olayların inanılmaz bir hızla ve organizasyon çerçevesinde dakikalar içinde çok sayıda şehre yayılması da eylemlerin bir kalkışma gayreti ile planlandığını göstermektedir” denilerek Gezi sürecinde Hükümet'in 27 Mayıs'ta olduğu gibi devrilmek istendiğini ileri sürüldü.   ‘SİVİL BAŞKALDIRI’   Gezi eylemlerinin finansörünün George Soros olduğu iddiasını ise basında yer alan haberlere dayandırılan iddianamede, “Gezi Parkı kalkışmasında; ‘Occupy (I•şgal)’ hareketi olarak bilinen teorisyenliğini Gene Sharp’ın yaptığı sözde ‘Sivil Başkaldırı’ yönteminin kullanıldığı görülmüştür. ‘Sivil Başkaldırı’ yönteminin uygulamasında ise Otpor (Direniş) adlı örgütün uluslararası eylem eğitimleri veren birimi Canvas’ın ön planda olduğu anlaşılmış, finansörünün de George Soros olduğu basında yer almıştır” ifadelerine yer verildi. İddianamede Soros bağlantısı ise "Soros’un Gezi Kalkışması surecine etkisi gerek basında gerekse siyasi ve akademik çevrelerde çokça konuşulmuş, bu nedenle Açık Toplum Enstitüsü kurucusu George Soros'un ayaklanmaların yaşandığı diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde yaşanan Gezi Kalkışması surecinde de etkin olduğu anlaşılmıştır” denildi. İddianamede ayrıca Gezi eylemlerinin uluslararası destekli yapılanma tarafından düzenlendiği öne sürülüyor.   Ağırlaştırılmış müebbet hapis ile 658 yıldan 3 bin 70 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilen 16 kişinin ilk duruşması 24-25 Haziran tarihlerinde görülecek.    ‘MİLYONLAR İTİRAZINI ALIP GELDİ’   Hakkında ceza istenen isimlerden biri olan Avukat Can Atalay, iddianameyi değerlendirdi.  İddianamede "Gezi eylemleri emperyalist odaklar tarafından tasarlandı ve Türkiye'de buluna finansörler tarafından finanse edildi" belirlemelerinin gerçek dışı ve çarpıtma olduğunu belirten Atalay, "Gezi pek çok özelliğinin yanında antiemperyalisttir de. Emperyalizmden bırakın destek almayı emperyalizme itiraz geleneğimizin bir parçası, onun devamıdır. İkincisi de herhangi bir finansman ilişkisiyle Gezi ilişkilendirilemez. Üçüncüsü Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman ve ben birçok arkadaşımızla birlikte, Gezi’nin betonlaşmasına itiraz etmek için beraber mücadele ettik. Bu mücadele vesilesiyle 31 Mayıs 2013 itibarıyla milyonlarca yurttaş buna eşlik etti" dedi.   ‘AMAÇ HEGEMONYA YARATMAK’   Atalay, iddianamenin esas amacını ise şu sözler ile aktardı: “AKP her şeyi yaptı ama özellikle büyük kentlerde ve Kürt illerinde toplumsal hegomanyayı kendi istediği gibi dönüştüremedi. Pek çok başka vasıtayla deniyor. Hali hazırda da denemeye devam ediyor. Bu iddianame ve sonrasında gelecek hukuku araç haline getiren pek çok hamleyle bu toplumsal hegomonyayı kendi lehine çevirmeye çalışacağına benziyor” diye konuştu.   ‘BEYHUDE BİR ÇABADIR’   Kendileriyle ilgili 3 bin yıla yakın bir cezanın istendiğini sözlerine ekleyen Atalay, “Bu ciddi bir durum. Bir insan hayatını çok daha ötesinde sürelerden bahsediyoruz. İddianameye bakınca buna bırakın hakkını vermeyi buna yakın bir mantıksal dizgi dahi görülemiyor. Çok kararlılar. Gezi, AKP hükümetinin korktuğu birkaç toplumsal dinamikten bir tanesidir. Daha açık bir şekilde ifade etmek gerekirse, memleketin doğusunda korktuğu şeylerin olduğunu biliyoruz.  Batısında da Gezi’nin ima ettiği alanlardan korkuyor. Tanım yerindeyse, tarihi yeniden yazmaya, Gezi’yi suçla ilişkilendirmeye çalışıyor. Hep söyledik tekrar söyleyeyim Gezi bu toprakların eşitlik, özgürlük, adalet talebinin en önemli taşıyıcısıdır. Sadece Misak-i Milli sınırlarının içerisinden bahsetmiyorum. Tüm Ortadoğu açısından çok önemli bir dinamiktir. AKP ve ima ettiği gericilik esas olarak bunu kendince kazımaya çalışıyor. Ben bunun beyhude bir çaba olduğunu düşünüyorum. Bu karanlık gider Gezi kalır. Eşitlik, özgürlük, adalet talebi bunu yarına taşımak isteyenlerin kararlılığı ve iradesi kalır” diye belirtti.   ‘DİKİŞ TUTMAYACAKTIR’   İddianamede yer alan yumruk simgesine de değinen Atalay şunları belirtti: “Berkin’in anmasında ben özellikle sağ yumruğumu kaldırdım. Kimi arkadaşlarımız sol kimileri sağ yumruklarını havaya kaldırdılar. Bu Türkiye solu için uzun yıllara dayanan bir tartışmadır. Yüzyıllardır emeğiyle geçinenler, ezilenler kavgada, mücadelede kararlıklarını ifade etmek için yumruklarını sıkarlar. Diğer yandan Amerika’da Occupy, işgal et hareketleri oldu. Bunlar bir dönem Amerika’daki toplumsal muhalefetin önemli dayanaklarından bir tanesiydi. Şimdi oradaki işgal et ile kamusal mekanı piyasalaştıranlara karşı itiraz eti bunu normal işgal ile konvansiyonel işgal tanımıyla karıştırmaya çalışmak büyük bir maharet değil. Gerçeği söylememe, gerçeği çarpıtma çabasıdır. Dikiş tutacağını sanmıyorum.”    ‘İKİ TUTUKLU SANIK BIRAKILMALIDIR’   Görülecek olan ilk duruşmaya ilişkin ise Atalay, “Dosyanın 2 tane tutuklu sanığı var. Birisi 1 buçuk yıldır tecritte. Bunların serbest kalması gerekir. Bu insanların siyaset yapış biçimleri, siyasete bakış açılarıyla biz anlaşmıyor olabiliriz. Bir kere Gezi dediyseler ve bir kere Gezi üzerinden o insanları da suçladıysalar bu insanlarla farklılıklarıyla değil ortak noktamızı Gezi’yi vurgulamamız zorunludur. Zaten öyle yapıyoruz. Öyle de yapacağız. Gezi’nin tüm çeşitliliğiyle, tüm siyasal ve toplumsal bakiyesini onurla taşıyoruz, onurla taşımaya devam edeceğiz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. İlk duruşmada da bir kez daha görülecek ki bu iddianamenin tutar tarafı yok. Recep Tayip Erdoğan’ın yıllardır miting meydanlarında söylediği yalanların ileri tutar tarafı yok. Dışarıda da söyledik, duruşma salonunda da buna hakkınca yanıt vereceğiz” ifadesinde bulundu.    MA / Sadiye Eser