Açlık grevinde olan Günana'nın ailesinden demokrasi güçlerine çağrı 2019-02-18 09:00:53 İSTANBUL – PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle açlık grevine giren Turan Günana’nın ablası Fener Günana, demokrasi güçlerine seslenerek, “Tecrit sadece cezaevlerindekilerin sorunu değildir. Hepimizin sorunudur. Bu eylemden uzak durmamamız gerekiyor. Geç kalmamak için bütün demokrasi güçlerini dayanışmaya davet ediyorum” dedi.    PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in 8 Kasım 2018’de başlattığı açlık grevi eylemi 103’üncü gününde devam ediyor. Aynı taleple onlarca cezaevinde başlayan açlık grevleri eylemi de sürüyor.   Kandıra 2 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde 17 Aralık’tan bu yana açlık grevinde olan Turan Günana, 14 yıldır cezaevinde. Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Cezaevi'nde iken 24 Aralık 2012’de Kandıra 2 No’lu F Tipi Cezaevi’ne sevk edilen Günana, 2012 yılında cezaevlerinde başlatılan ve 68 gün devam eden süresiz dönüşümsüz açlık grevinde 59 gün kaldı. Günana 15 Şubat 2018 yılında da Öcalan üzerindeki tecridin kalkması talebiyle tek başına 53 gün açlık grevinde kaldı. Açlık grevini 53’üncü gününde sonlandırmıştı.    Güven’in başlattığı açlık grevinden sonra cezaevlerine yayılan açlık grevleri içerisinde de yer alan Günana’nın açlık grevi eylemi 64’üncü gününe girdi. Günana’nın ablası Fener Günana, kardeşinin tecrit kalkıncaya kadar açlık grevini bırakmayacağını ve kararlı olduğunu söyledi.   ‘MORALİ ÇOK İYİYDİ’   Geçen sene 15 Şubat’a kardeşinin tecridin kalkması için açlık grevine girdiğini hatırlatan abla Günana, “Açlık grevine başladıktan 10 gün sonra ben Turan’ın görüşüne gitmiştim. Açlık grevinde olduğunu fark etmedim. Moral olarak da çok iyiydi. Konuşma esnasında açlık grevinde olduğunu öğrendim” dedi.   ‘TELEFONLAR KESİLİYOR’   Son açlık grevleri döneminde kardeşi ile yaptığı kimi telefon görüşmelerinin kesildiğini sözlerine ekleyen Günana, “Son yaptığımız bazı görüşmeleri 3’üncü dakikadan sonra kestiler. Daha önce de bu tür engellemeler oluyordu. Fakat bu son zamanlarda telefonlarımız çok sık kesiliyor. Konuşmalarımızda öyle telefonu kestirecek bir şey olmuyor. Ama yine de açlık grevleri nedeniyle kesiyorlar” diye belirtti.   ‘HEP YANINDA OLACAĞIM’   Cezaevinin zor koşullarını tüm tutuklu yakınları gibi kendilerinin de yaşadığını dile getiren Günana, “Cenazelerimiz oldu, kardeşim gelemedi. Annemi 2008’de ağabeyimi ise 2015’te kaybettik ve kardeşim cenazelerimize katılamadı. 14 yıldır kardeşimin hep yanında oldum, her zaman da yanında olacağım” diye ifade etti.   ‘MUTLAK TECRİT KALDIRILMALIDIR’   20 yıldır Öcalan üzerinde tecridin uygulandığına dikkat çeken Günana, “Sonuç itibariyle Sayın Öcalan üzerindeki tecrit sadece Öcalan’a yönelik bir tecrit değildir. Bugün Türkiye’ye baktığımızda tüm Ortadoğu’yu etkileyen bir durum söz konusu. Dolayısıyla arkadaşların böyle bir eyleme girmesi her ne kadar vicdani olarak bizi rahatsız etse de yerinde bir eylemdir. Sayın Öcalan, daha önce açlık grevlerine ilişkin özellikle ‘cezaevindeki arkadaşlardan fazla bir fedakarlık beklemiyoruz. Arkadaşlar gereken bedeli ödüyorlar’ demişti. İşte tam bu noktada tecridin önemli olmasının nedeni Sayın Öcalan’ın gerçekten barışa, hak ve özgürlüklere verdiği önemdir” ifadelerini kullandı. Öcalan avukatlarıyla görüşebilseydi böyle bir eylemin olmayacağını söyleyen Günana, “Dolayısıyla mutlak tecridin kaldırılması çok önemli olacaktır” dedi.   DEMOKRASİ GÜÇLERİNE ÇAĞRI   Kardeşi Günana dışında başka tutuklularla da görüştüğünü belirten Günana, “Gerçekten de çok kararlılar. Mutlak tecrit kaldırılmadığı sürece eylemlerini sonlandırmayacaklarını dile getiriyorlar” diye konuştu. Tüm demokrasi güçlerine seslenen Günana, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bugün Açlık grevine giren tutsaklar kendi özgürlükleri için bu greve başlamadı. Mutlak tecridin kaldırılması için Türkiye halkaları için açlık grevine başladılar. Bugün olan birçok sıkıntının tecridin kaldırılmasıyla ortadan kalkacağına inanıyoruz. Tecrit demek gözyaşı demek, kan demek, ölüm demek. Barışı isteyen herkesi bu temelde cezaevleriyle dayanışmaya davet ediyorum. Tecrit sadece cezaevlerindekilerin sorunu değildir. Hepimizin sorunudur. Bu eylemden uzak durmamamız gerekiyor. Susma sustukça sıra sana gelecek diye bir slogan var. Geç kalmamak için bütün demokrasi güçlerini dayanışmaya davet ediyorum. Arkadaşların talepleri talebimizdir. Sonuna kadar yanlarındayız.”   ARTIK YETER DİYORUZ’   Günana, “Bizi acılarla sınamasınlar. Bu coğrafyada tüm dünyaya yetecek kadar acılar yaşandı, bedeller ödendi. Haklı mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Artık yeter diyoruz.  Gençlerimiz ölmesin, annelerimiz ağlamasın. Mutlak tecrit kaldırılmalı ki bu topraklara barış gelsin” diyerek konuşmasını sonlandırdı.   MA / Sadiye Eser