PAK’tan kapatma davasına tepki: İsmimizi değiştirmeyeceğiz 2019-02-12 14:27:38   DİYARBAKIR – PAK Genel Başkanı Mustafa Özçelik, Kürdistan kelimesi nedeniyle partileri hakkında kapatma davası açılmasına tepki göstererek, partilerinin yasal ve meşru olduğunu, isim, program ve tüzüklerinde herhangi bir değişiklik yapmayacaklarını söyledi.    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, tüzük ve programında Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu’nun bazı maddelerine aykırı ifadeler yer aldığı iddiasıyla Kürdistan Komünist Partisi’nin (KKP) ve Kürdistan Özgürlük Partisi’nin (PAK) kapatılması için dava açtı.    PAK, partileri hakkında açılan kapatma davasına ilişkin Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nde (GGC) basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Kürdistan Demokrat Partisi–Bakur (KDP-B), Kürdistan Demokrat Partisi-Türkiye (KDP-T), Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) temsilcileri de katıldı. Basın toplantısında konuşan PAK Genel Başkanı Mustafa Özçelik, Anayasa Mahkemesi’nin 17 Ocak’taki oturumunda partileri hakkında kapatma davası açtığını ve Anayasa Mahkemesi Başkanının imzasıyla kendilerine gönderilen tebligatta Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının hazırladığı iddianameye karşı 30 gün içinde cevap verilmesinin istendiğini söyledi.    ‘PAK YASAL BİR PARTİDİR’   PAK’ın yasal bir parti olduğunu kaydeden Özçelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “PAK 18 Ekim 2014 tarihinde Diyarbakır’da kuruldu. PAK kurucuları, kuruluş belgelerini içeren dosyayı İçişleri Bakanlığına teslim etti. İçişleri Bakanlığı ise PAK’a ‘evrak teslim alındı’ belgesini teslim etti. Bu belgeyle PAK yasal bir parti kimliğini de kazandı. PAK 4 Aralık 2014’te Çankaya Seçim Kurulu görevlilerinin de katılımıyla, Ankara’da Birinci Olağan Kongresi’ni gerçekleştirdi” dedi.    ‘PAK İSMİNİ DEĞİŞTİRMEYECEK’   Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın, kapatma davası öncesinde 12 Şubat 2015’te PAK’a bir ihtar göndererek, parti ismi, program ve tüzüğünün değiştirilmesini istediğini hatırlatan Özçelik, “Biz ise verdiğimiz cevapta, meşru bir dava partisi olarak PAK’ın isim, program ve tüzüğünde herhangi bir değişiklik yapılmayacağını belirterek, doğru olan Anayasa ve tüm kanunlarda kapsamlı bir değişikliğin yapılmasıdır dedik. PAK'ın bu cevabından sonra, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Anayasa Mahkemesi'ne başvurarak aynı içerikle mahkemenin de PAK'a ihtarda bulunmasını talep etti. Anayasa Mahkemesi, 22 Aralık 2016 tarihinde PAK'ın adını, programını ve tüzüğünü değiştirmesini talep eden bir ihtar gönderdi. Anayasa Mahkemesi'ne verdiği cevabi savunmamızda 'PAK olarak partimizin adını, program ve tüzüğünü değiştirmeyeceğiz. Uluslararası hukuka ve Anayasa'nın 90’ıncı maddesine göre davranılması ve tüm Anayasal ve yasal düzenlemelerin de bu çerçevede yapılması daha doğru olacaktır' dedik. PAK'ın Anayasa Mahkemesi'nin bu ihtarına vermiş oluğu cevaptan tam 2 yıl sonra Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine Anayasa Mahkemesi 17 Ocak 2019 oturumunda PAK hakkında kapatma davası açtı” dedi.    PARTİLER LİSTESİNDEN ÇIKARILDI   Açılan kapatma davasından sonra PAK'ın isminin Yargıtay yasal partiler listesinden çıkarıldığını aktaran Özçelik, “PAK'ın isminin partiler listesinden çıkarılması hukuk dışı, keyfi bir uygulamadır, PAK’ın üye kayıtları resmi olarak halen de işleme konulmasına ve Yargıtay tarafından PAK'a resmi yazılar gönderilmesine rağmen, PAK isminin partiler listesinden çıkarılması kabul edilemez. PAK isminin keyfi ve gayri hukuki bir şekilde partiler listesinden çıkarılmasına karşı yasal itirazlarımızı kısa sürede yapacağız” diye konuştu.    ‘KÜRTLERİN İRADESİ KABULLENMELİ’   Hem siyasi hem de hukuki olarak savunma yapacaklarını dile getiren Özçelik, “PAK olarak avukatlarımız ve uzman hukukçulardan da destek alarak, hem siyasi hem de hukuki savunmamızı Anayasa Mahkemesine sunacağız. Sunacağımız savunma daha önce Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ve Anayasa Mahkemesine sunmuş olduğumuz savunmaların devamı niteliğinde olacak. PAK, partinin adını, programı ve tüzüğünü savunmayı esas alan bir tutum içinde olacaktır. Adında 'Kürdistan' olan partilerin kapatılması, yasaklanması hukuk dışıdır, insan haklarına, düşünce ve ifade özgürlüğüne aykırı bir anlayış ve tutumun ürünüdür. PAK Türkiye Devleti'ni düşünce ve örgütlenme özgürlüğüne saygıyı esas alan bir siyaset ve uygulamaya davet ediyor. PAK, bir kez daha devletin tüm yetkili organlarını, Kürt milletinin varlığını, dilini ve gerçekliğini kabullenmeye; bunu yasal ve anayasal güvencelere kavuşturmaya çağırıyor. PAK, artık geçmişte kalmış çağ dışı anlayışları terk ederek demokratik yollardan sorunların çözümü için Türkiye Devleti'ni gerekli adımları atmaya çağıyor. PAK meşru bir partidir. Gücünü, Kürt milleti ve Kürdistan'ın varlığı ve meşru, haklı davasından alıyor.  PAK mücadelesini mevcut program ve tüzüğüyle sürdürmeye devam edecektir” dedi.