‘Faşizmi ortadan kaldırmanın yolu tecridi kaldırmaktır’ 2019-01-20 19:05:30   İSTANBUL - Marmara Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi’nin düzenlediği halk toplantısında konuşan HDP İstanbul İl yöneticisi Ramazan Tuncer, “Faşizmi ortadan kaldırmanın yolu tecridi kaldırmaktır” dedi. Marmara Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Sancaktepe, Gaziosmanpaşa ve Başakşehir ilçe binalarında tecrit ve tecrit için başlayan açlık grevlerine ilişkin halk toplantıları düzenledi. “Leyla Güven Haklıdır Mutlak Tecrit Kaldırılmalıdır” pankartının asıldığı halk toplantılarına HDP ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il yöneticileri ve çok sayıda kişi katıldı. HDP Gaziosmanpaşa ilçesinde düzenlenen halk toplantısına çok sayıda yurttaş katıldı. Burada söz alan HDP İstanbul İl Yöneticisi Fener Günana, açlık grevinde bulunan tutukluları selamlayarak konuşmasına başladı. Kurdukları Marmara Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi hakkında bilgi veren Günana, “Toplumda müthiş bir sessizlik var. İnisiyatif olarak bir planlama çıkardık. Kimi açıklamalar yaptık ama bunlar yeterli değil. Yeterli olamadık. Bir kamuoyu oluşturamadık” dedi. 256 kişinin açlık grevinde olduğu bilgisini veren Günana, açlık grevinde olan kimi tutukluların durumunun kritik aşamaya geldiğini söyledi. Leyla Güven’in yaptığı açıklama sonucunda açlık grevinde kararlı olduğunu vurgulayan Günana, diğer tutuklularında açlık grevlerini sürdürmekte kararlı oldukları ve bu konuda dışardakiler olarak özeleştiri vermeleri gerektiğini ifade etti. ‘SAVAŞ KONSEPTİNİ UYGULAMAK İÇİN TECRİT UYGULANDI’ HDP İstanbul İl Yöneticisi Ramazan Tuncer de çözüm sürecine değinerek çözüm sürecinin bitmesinin ardından ise tecridin dayatıldığını belirtti. “Tecrit neden dayatıldı” diye soran Tuncer, “Öcalan bu halkın lideri onu tecrit altına almadan savaş konseptini dayatamayacaklarını çok iyi biliyorlar, bu nedenle tecrit uyguluyorlar” dedi. Tecridin iki boyutunun olduğunu sözlerine ekleyen Tuncer, “Tecridin birinci boyutu insani hakların elden alınarak sürdürülmesi. İkincisi ise hukuksal boyuttur. Anayasanın tanıdığı bir takım haklar vardır. Bunlar her insan için geçerlidir. Avukat görüşlerini kısıtlayamazsınız. Dışarıyla iletişimi yasaklayamazsınız. Aile ve arkadaşlarıyla görüşmesini engelleyemezseniz. Bu iç hukuka ve AHİM’e aykırıdır” diye konuştu. ‘ONURLU BİR YAŞAM İSTİYORUZ’ Açlık grevlerinin kendiliğinden ortaya çıkan bir olgu olmadığını belirten Tuncer, “Açlık grevleri zorunluluktan başladı. Bizler ölümü değil yaşamı kutsuyoruz. Ama onurlu bir yaşamı istiyoruz” ifadesini kullandı. Tuncer, “Tecrit Öcalan’la başladı ve kademeli olarak bütün topluma uygulanarak toplum tecrit altına alındı” dedi. “Faşizmi ortadan kaldırmanın yolu tecridi kaldırmaktır” diyen Tuncer, topluma giydirilen deli gömleği yırtmak gerektiğini söyledi. Yapılan konuşmaların ardından halkta söz aldı. Söz alan halk tecrit için ciddi çalışmalar yapılması gerektiği noktasında düşüncelerini belirtti. ‘HAREKETE GEÇMELİYİZ’ Halkın yoğunluklu olarak katıldığı Başakşehir halk buluşmasında ise tecridin kırılması için her kesimden insanların harekete geçmesi gerektiği vurgulandı. Toplantıda söz alan yurttaşlar duyarlılık çağrısı yaparak şunları söyledi: “Bizim için bedenini açlığa yatıran Leyla Güven de bir annedir. Açlık grevindeki arkadaşlarımıza ses olmalıyız. Yarın çok geç olabilir. Rojava’da ve Avrupa’da arkadaşlarımız ve dostlarımız eylemler yapıyor. Bizler de harekete geçmeliyiz. Bizi eyleme ve harekete geçirecek bir neden var. Kadınlar, erkekler, gençler ve herkes bir olsun. İktidarı ve devleti sıkıştırmamız lazım. Biz mücadelemizi yapmalıyız. Korkarak özgür olamayız. Herkes elini vicdanına koyarak harekete geçmeli. Sokaklarda ve meydanlarda olmalıyız. Bugün susma günü değildir. Biz eğer bugün sesimizi çıkarmazsak yarın çocuklarımız bunu sorgulayacaklar, bunun hesabını bizden soracaklar. Leyla Güven Diyarbakır’a ses oldu. Bizim de Diyarbakır’a ses olmamız lazım.”