Gazeteci Karakaş ve 9 kişi için ceza istendi 2019-01-17 14:11:10 İSTANBUL - Gazeteci İshak Karakaş'ın da aralarında bulunduğu 10 kişinin sosyal medya paylaşımları nedeniyle yargılandığı davada savcı esas hakkındaki mütalaasını verdi. 10 kişinin "zincirleme şekilde örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla cezalandırılmaları istendi.  Efrin'e yönelik operasyona sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlar ile tepki gösterdikleri için haklarında “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla dava açılan gazeteci İshak Karakaş’ın da aralarında bulunduğu 10 kişinin 4’üncü duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul 28’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Karakaş ve bazı tutuksuz sanıklar ile avukatlarının hazır bulunduğu duruşmayı çok sayıda kişi izledi.    SAVCI MÜTALAA SUNDU   Savcının duruşma öncesi esas hakkındaki mütalaasını Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) üzerinden mahkeme heyetine gönderdiği görüldü. Mütalaada 10 kişinin "zincirleme şekilde örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla cezalandırılması istendi.    Ardından söz alan tutuksuz sanıklar hükmün açıklamasını geriye bırakılmasını istedi. Müdafi avukatlar da esas hakkındaki savunmalarını yapmaları için süre talep etti. Avukatlar ayrıca savcının verdiği mütalaayı kabul etmediklerini dile getirdi.    Gazeteci İshak Karakaş da söz alarak, hazırladığı esas hakkındaki yazılı savunmasını mahkeme heyetine sundu. Karakaş, savunmasını duruşma salonunda okudu.   KARAKAŞ SAVUNMA YAPTI   Kendisinin sadece düşüncelerini açıklama hakkını Anayasa'dan alan bir yurttaş olarak duruşma salonunda durmadığını dile getiren Karakaş, "Aynı zamanda bir gazeteci ve bir barış savunucusu olarak burada bulunuyorum. Mesleğim zor zamanlarda da halkın haber alma hakkını savunmamı gerektiriyor. Barış Vakfı'nın kurucu üyesi olmam ise haberciliğimi barış yararına sürdürmeyi emrediyor. Sayın savcının mütalaasında yer verdiği tweetlerimi bu iki açıdan değerlendirmenizi isterim. Bazı tweetlerim çeşitli kaynaklardan doğrulattığım haberlerin retweetidir, bazıları ise savaş karşıtlığımı ortaya koyan fikirlerimdir. Ancak sayın savcının 'zincirleme' sözcüğüyle nitelediği bu twitter paylaşımlarım tam da zincirleme oldukları için benim amacımı net olarak ortaya koyuyor. Eğer gazeteci olarak yaptığım sosyal medya paylaşımlarımın zincirleme olduğu görüşü kabul edilecekse, bir barış vakfı yöneticisi olarak yaptığım yorumlar amacımın ne olduğunu net olarak anlaşılır kılacaktır. Ben bu paylaşımlarla herhangi bir örgütün propagandasını yapmayı hedeflemedim ve yapmadım. Amacım savaşlarda öncelikle sivillerin ölmesini engellemektir. Sayın savcının mütalaasında ikinci sırada yer alan tweetim bu konudaki hassasiyetimi dile getirmektedir ve zincirin en önemli halkasıdır. Afrin'de 800 bin sivilin yaşadığı olgusal bir veridir. Tam da bu tweet benim amacımı net olarak ifade etmektedir: Siviller ölmesin. Diğer bütün tweet'lerime bu paylaşımım bağlamında bakılmasını isterim" dedi.    'SAVAŞ İLE BARIŞIN KAZANILMAYACAĞINI SAVUNDUM'   Savaşların sadece savaş doğurduğunu, savaş ile barışın kazanılamayacağını savunduğunu kaydeden Karakaş, "Torun sahibi bir insan olarak, torunlarımın kuşağının kin tohumları atılarak heder edilmesini istemem. Bugün bütün dünyada medya eleştirisi dersleri üniversitelerde okutulmaktadır. Bir barış gazetecisi olarak benim sosyal medyada sık sık medya eleştirisi yapıyor olmam doğaldır. Üç numaralı twitimin net olarak bir medya eleştirisidir ve böyle okunmalıdır. Sayın savcının mütalaasında yer verdiği twitler propaganda amaçlı değildir, medya eleştirisidir. Binlerce kişinin arasından birazda rastlantısal olarak seçilmiş bir yurttaş olarak barışı savunmamın bedelinin bu kadar ağır olmaması gerektiğini düşünüyorum. Barış sadece bizlerin değil, çocuklarımızın, torunlarımızın da hayatı için gerekli ve elzemdir" diye konuştu.    DURUŞMA ERTELENDİ   Karakaş'ın savunması ardından mahkeme heyeti, kararını açıkladı. Heyet, sanıkların yurt dışı yasağı ve adli kontrol uygulamalarını sanıkların savunmalarının almış olduğu gerekçesi ile kaldırılmasına, avukatların ve müvekkillerinin esas hakkındaki savunmaların hazırlaması için süre verilmesine karar verdi. Duruşma, 26 Mart’a ertelendi.