Gazeteciler tahliye edilmedi: Tek delil haberlerimiz 2018-12-06 14:48:18   İSTANBUL - Özgürlükçü Demokrasi gazetesi sahibi, yazıişleri müdürü ve editörlerinin yargılandığı dava da 5 gazetecinin tutukluluğunun devamına karar verildi. Gazeteciler yapmış oldukları savunmada "8 aydır tutuklu bulunuyoruz. Tek delil yaptığımız haberler" dedi   Kapatılarak mallarına el konulan Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin 5'i tutuklu 14 çalışanının yargılandığı davanın ikinci duruşması İstanbul 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Tutuklu yargılanan gazetenin Yazıişleri Müdürü İshak Yasul, İmtiyaz Sahibi İhsan Yaşar ve editörler Mehmet Ali Çelebi, Rayhan Hacıoğlu ile Hicran Urun duruşmada hazır bulundu. Gazeteciler elleri kelepçeli bir şekilde duruşma salonuna getirildi. Tutuksuz gazeteciler Ramazan Sola ve Pınar Tarlak'ın hazır bulunduğu duruşmayı CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDK yöneticileri ve tutukluların aileleri izledi.    ‘TEK DELİL HABERLERİMİZ’   Kimlik tespitinin ardından söz alan Reyhan Hacıoğlu, "Bizim şahsımızda gazetecilik yargılanıyor. Hakikat savunuculuğunu yapan gazetecileriz. Bütün haberlerimizin kaynakları vardır, gerçeklere dayanır. 8 aydır tutuklu bulunuyoruz. Tek delil yaptığımız haberler" dedi.    ‘ÖRGÜT ÜYESİ OLMADIĞIMIZI SİZ DE BİLİYORSUNUZ’   Tutuklu gazeteci Hicran Urun de iddia makamının kendisini "Örgüt üyesi” şeklinde suçladığını hatırlatarak, “Buna yönelik delillerde Kürtçe şarkılar ve masa başında çalışırken çekilen bir fotoğraf. Bunların örgüt üyeliği için delil olamayacağı çok açık. Her şey çok kolay terörize ediliyor. Bugün 'soğan terörü', 'Boşanma terörü' gibi her şey terörize ediliyor. Örgüt üyesi olmadığımızı siz bizden çok daha iyi biliyorsunuz" diye konuştu.    ‘8 AYDIR ÖZGÜRLÜĞÜM TUTUKLU’   Ardından söz alan gazetenin Yazıişleri Müdürü İshak Yasul da kendilerine açılan davanın gazetenin yayın politikasına yönelik olduğunu dile getirdi.    Gazeteci Mehmet Ali Çelebi de, "Bilirkişi raporunda görüldüğü gibi bana dair hiçbir şey söz konusu değil. Raporda günlük bir kaç sohbet yer alıyor. Suç unsuru olarak adlandırılacak bir şey yok" dedi. Çelebi, "Gazetecilik, basın ve ifade özgürlüğünün bu şekilde değerlendirilmesini bu coğrafya hak etmiyor. 8 aydır özgürlüğüm tutukludur. Hukuksuz bir şekilde tutuklu bulunuyoruz. Sansür ve oto sansürde bir şekilde vurgulanmak isteniyor. Özgürlükler ve demokrasi için gazetecilik yargılanmalarının durdurulmasını istiyorum" diye konuştu.    Gazetenin İmtiyaz Sahibi İshak Yaşar da 8 aydır tutuklu olduğunu ve ciddi rahatsızlıklarının bulunduğunu dile getirdi.    Tutuksuz yargılanan gazetenin şoförü Ramazan Sola da, adli kontrol hükümlerinin kaldırılmasını talep etti.    Dijital materyaller üzerinden hazırlanan bilirkişi raporunun dosyaya pek bir etkisinin olmadığını dile getiren avukat Özcan Kılıç, "Bu gazetede sadece Efrin konusu yer almıyor. Açın bakın birçok haberi bulursunuz ama sanki Efrin haberleri tek yapılmış gibi gösterilmiş" diye konuştu. Kılıç, "Haberleri kim yapmışsa sahipleniriz ama şemanız çok yanlış" dedi.   Avukatların savunmasının ardından İddia makamı, adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağından 5 gazetecinin tutukluluk halinin devamını istedi. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, iddia makamının talebini kabul ederek, tutuklu bulunan gazetecilerin tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Duruşma 21 Şubat 2019’a ertelendi.    DAVA HAKKINDA    Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin İstanbul Beyoğlu ilçesinde bulunan binası ve gazetenin basımının yapıldığı matbaa Gün Matbaacılık’a 28 Mart 2018 gecesi polis tarafından baskın yapıldı. Sabah saatlerinde gazete binasına giden gazetenin avukatları, karşılarında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'ndan (TMSF) gelen görevliler ile karşılaştı. Gazete ve matbaaya ilişkin iki ayrı soruşturma başlatıldığı öğrenildi.  Operasyon ile birlikte Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi İmtiyaz Sahibi İhsan Yaşar ile Gün Matbaacılık sahibi Kasım Zengin ile matbaa çalışanı 22 kişi gözaltına alındı. Bir gün sonra da Özgürlükçü Demokrasi gazetesi Yazıişleri Müdürü İshak Yasul gözaltına alındı. Gün Matbaacılık’a kayyum atanması üzerine Welat gazetesi, basım yapacak matbaa bulamayınca fotokopi ile okuyucuya ulaştı. Baskın iki gün sonra gazetenin Diyarbakır temsilciliğine polis baskını gerçekleşti. 31 Mart günü Welat gazetesi basım yapacağı matbaa bulamadığı için yayın hayatına son verdi. Başlatılan soruşturma kapsamında muhatap bulamayan gazetenin avukatları, günler sonra soruşturma savcısının Uygur Kaan Arısoy olduğunu öğrendi. Gazeteye ve Gün Matbaacılık’a kayyum atandığına dair belge baskından 10 gün sonra avukatlara gösterildi.    4 Nisan günü bir kez daha düğmeye basan soruşturma savcısı, 8 gazete çalışanını gözaltına aldırdı. 5 Nisan günü Gün Matbaacılık’ın sahibi Kasım Zengin’in de içerisinde olduğu 20 kişi, “Bilerek ve isteyerek örgüte yardım ve yataklık yapmak” iddiasıyla tutuklandı. 3 kişi ise emniyette serbest bırakıldı. 6 Nisan günü ise Özgürlükçü Demokrasi gazetesi İmtiyaz Sahibi İhsan Yaşar ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü İshak Yasul,  "Örgüt üyesi olmak" ve "Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklandı. 10 Nisan günü ise gazete editörleri Mehmet Ali Çelebi, Reyhan Hacıoğlu, Hicran Urun ve gazete çalışanı Pınar Tarlak tutuklandı.    8 Temmuz'da ise OHAL kapsamında 701 Sayılı KHK ile Özgürlükçü Demokrasi gazetesi ve Gün Matbaacılık kapatıldı.    İDDİANAMEDEN   Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin 6’sı tutuklu 14 çalışanı hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu Savcısı Uygur Kaan Arısoy tarafından hazırlanan iddianame İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. 14 gazeteci için “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak”, “Terör Örgütü Propagandası Yapmak”, “Terör Örgütlerinin Yayınlarını Basmak veya Yayınlamak” suçlamaları yöneltildi. İddianamede, 6 gazeteci için yakalama kararı bulunurken, 5 gazete çalışanı hakkında “Kavuşturmaya yer olmadığına” dair karar verildi. İddianamede, gazeteye yönelik soruşturmanın TSK’nın Efrin’e dönük operasyon başlattığı 20 Ocak günü başladığı ortaya çıktı. 20 Ocak gününden sonra gazetede Efrin’e dair çıkan tüm haberlerin soruşturma konusu olduğu ve “Özellikle kamuoyunda ‘Zeytin Dalı Harekatı’ olarak bilinen Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin PKK/KCK bölücü terör örgütüne ve örgütün Suriye uzantılarına yönelik Afrin'de yürütmekte olduğu meşru operasyonlarla ilgili örgütün lehine, devletimiz aleyhine yalan haberlerle olumsuz bir algı oluşturmak amacıyla rutin ve sistematik şekilde terör örgütü propagandasının yapıldığı” iddiası ileri sürüldü. Gazetede yer alan haber suçlama konusu yapıldı. Davanın ilk duruşması 12  Eylül 2018 tarihinde görüldü. Duruşmada, gazete sekreteri Pınar Tahliye edildi.    Soruşturma kapsamında haklarında iddianame hazırlanan gazeteciler şunlar: Davut Uçar, Ersin Çaksu, Fırat Benli, Günay Aksoy, Hicran Urun, İhsan Yaşar, İshak Yasul, Mehmet Ali Çelebi, Mizgin Fendik, Önder Elaldı,  Pınar Tarlak, Ramazan Sola, Reyhan Hacıoğlu, Yılmaz Yıldız.