Özsoy: Listeye almak yerine barış ve müzakere için rol oynanmalı 2018-11-19 09:08:43 ANKARA - Türkiye'de yeniden barış sürecinin başlaması ve Kuzey ve Doğu Suriye'nin Türkiye için tehdit olarak görülmemesi gerektiğini belirten HDP'li Hişyar Özsoy, "PKK liderlerinin ödül listesine konulması ilişkileri daha da karmaşık hale getirecek. Listeye almak yerine, barış ve müzakare sürecinin başlaması için rol oynanmalıdır" dedi. Suriye'de DAİŞ'e karşı yürütülen savaşın sonuna gelinmesiyle birlikte, egemen güçler de yeniden pozisyon almaya başladı. Almanya, Fransa, Rusya ve Türkiye’nin İstanbul’da gerçekleştirdiği Dörtlü Zirve ardından Kuzey-Doğu Suriye'ye yönelik askeri müdahaleler gerçekleştirildi. İdlib gündemi sürürken, Türkiye-ABD arasında Minbiç pazarlığı sürüyor. Son olarak ABD, 3 PKK yöneticisi için ödül belirledi.    HDP Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Hişyar Özsoy, bölgedeki yeni gelişmeleri Mepotamya Ajansı'na (MA) değerlendirdi.   Özsoy, “Türkiye, Fransa ve Almanya’yı İdlib meselesinde yanında tuttu ve bunun verdiği psikolojik üstünlük ile Kuzey Suriye'ye saldırı yaptı. Türkiye bir fırsatını bulursa Kobanê’ye de Qamişlo’ya da girmeye çalışacaktır. Hazırlıkları bu yöndedir. Efrin için ise Rusya’yı ikna etmişlerdi ancak Kobanê’den Irak sınırına olan bölgeye kadar girebilmeleri için ABD’nin pozisyon değişikliğine gitmesi lazım. Kısa vadede görünmüyor" diye konuştu.   ‘ABD’DE KURUMLAR ARASINDA ÇATIŞMA VAR’   Kuzey Suriye konusunda, Beyaz Saray, ABD Dişileri Bakanlığı ve Pentagon arasında görüş ayrılığı olduğunu söyleyen Özsoy, şunları aktardı: "Dışişleri Bakanlığı, önümüzdeki dönem İran ile ilişkiler gerilieceği için Türkiye'yi yanlarında tutmak istiyor. '2-3 milyon Kürt için Türkiye ile ilişkileri bozmaya değer mi' fikri ağır basıyor. Ama sahadakiler, yani askeri ve ve pratik olarak mücadele yürütenler, bambaşka bir yerde. Rojava ile ilişkilerin artması, diplomasinin gelişmesi yönünde düşünüyor. ABD'nin silah yardımının kesilmesi için zaten Türkiye 5 yıldır müthiş çaba harcıyor. ABD, Türkiye'den Kürtlerle iyi ilişkiler kurulmasını istiyor ancak Türkiye'nin talepleri çok geniş. Türkiye, Rovaja'ya saldırmak, Esad rejiminin Kuzey'e el koymasını ve eski sistemin devam etmesini istiyor. Ama NATO'nun üçüncü büyük ordusuna sahip, ABD ile 60-70 yıllık ittifakı olan Türkiye, bunlara rağmen ABD'yi istediği noktaya çekemiyor. "   'TÜRKİYE ÇITA YÜKSELTİYOR'   PKK yöneticilerinin ödül listesine alınmasına dair ise Özsoy, şu yorumu yaptı: "Türk yetkililer temkinli yaklaşıyor. PYD ile ilişkilerin kesilmesini sitiyor. Yani çıta yükseltiyorlar. ABD, PKK lider kadrosuna yönelik önümüzdeki dönemde daha provakatif girişimlerde de bulunabilir. Kararı semboliktir diye düşünmemek gerekiyor. En nihayetinde sayın Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye verilmesini ABD sağlamıştı. Uluslararası bir komplonun devamı olarak düşünmek lazım. Meselenin daha ciddi şekilde ele alınması gerekiyor.”   ‘KDP ÇİZGİSİNE ÇEKMEYE ÇALIŞIYORLAR’   Özsoy, ABD'nin ödül kararının bir başka açıdan da şöyle yorumlanabileceğini söyledi: "ABD, Rojava’daki yönetimi KDP çizgisine ulaştırmak ve Türkiye’nin kabul edeceği sınırlar çerçevesine hapsetmek ve sonrada Türkiye’ye ‘bak artık sana tehlike arz etmiyorlar’ demek istiyor. Rojava yönetimini PKK karşıtı bir noktaya çekip, KDP yönetiminiyle bağlarını güçlendirip, Türkiye’ye pazarlama yaklaşımı var. Ama bunun toplumsal açıdan tutmayacağını görüyoruz. Bu görüşlerimizi de ABD'li yetkililerle paylaşıyoruz."   ‘ÖDÜL LİSTESİNE ALMAKTANSA MÜZAKERE İÇİN ÇALIŞSIN’   En doğru yöntemin Türkiye'de yeniden barış sürecinin başlaması ve Kuzey ve Doğu Suriye'nin Türkiye için tehdit olarak görülmemesi olduğunu belirten Özsoy, "PKK liderlerinin ödül listesine konulması ilişkileri daha da karmaşık hale getirecek. Listeye almak yerine, barış ve müzakare sürecinin başlaması için rol oynanmalıdır" dedi.   'KÜRTLER 'BİRLİK ZAMANI' DİYOR'   Özsoy, şöyle devam etti: “Kürt güçleri, Suriye'de cepheyi genişletiyor ve halklarla ittifakı geliştiriyor. Halkların birlikte yaşamasının yolları aranıyor. Rojava’daki deneyim o anlamda çok önemlidir. Ve ne pahasına olursa olsun Kürtlerin kendi aralarında birlik tartışmalarını yoğunlaştırmaları gerekiyor. Kürtler arasında birlik olmadığı için Kerkük, Efrin yaşandı. Hangi Kürt’e sorarsanız ‘birlik zamanı’ diyor ama şu ana kadar Kürtlerin siyasetçileri Kürtlerin ulusal birlik arzusunu giderebilmiş değil."   ‘DİPLOMASİ ÇOK ÖNEMLİ’   Kuzey Suriye'deki yönetimin Suriye'nin üçte birinin askeri-siyasal alanda kontrol ettiğini belirten Özsoy, "Ama uluslararası tanıklıkları söz konusu değil. Hala Şam var ama Kürtler yok. Kürtlerin kazanımlarını uluslararası hukukun tanıyacağı şekilde kalıcı hale getirmek lazım. Bunun da yolu diplomatik ilişkilerden geçiyor. Siz en büyük savaşı kazanmış olabilirsiniz ancak Cenevre’de pekala kaybedebilirsiniz. Kürtlerin, Rojava konusunda ortak çaba harcamaları gerekiyor. Kürtlerin önünde çok önemli kazanımların yanı sıra büyük tehlikeler de var. Bu kazanımları kalıcı hale getirmek için yoğun diplomasi gerekiyor” diye konuştu.   MA / Berivan Altan