Bulut: Sağlıkta şiddeti önleme değil sermaye yasası 2018-11-15 09:53:01   ANKARA - ATO Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Bulut, sağlıkta şiddeti önleme yasasını sermaye yasası olarak değerlendirerek, "Aynen Suriyeli mültecilere yaptıkları gibi ucuz emek sömürüsü için hekimlerin güvencelerini ortadan kaldırıp, emeklerini sömürmek için kurguladıkları bir sistemdir" dedi.     AKP'nin sağlıkta düzenlemeleri içeren tartışmalı yasa teklifi Meclis Genel Kurulu'nda kabul edildi. Hükümet tarafından "sağlıkta şiddeti önleme" gerekçesiyle çıkarılan fakat sağlıkta birçok konuda düzenleme getiren yasa teklifi başta sağlık örgütleri olmak üzere tüm kesimlerin tepkilerine neden oldu. Teklifin KHK'li hekimlerin çalışmasını engelleyen 5'inci maddesi, sağlık örgütleri ve muhalefetin yoğun itirazları sonucu, KHK'li hekimlerin SGK ile anlaşmalı özel hastanelerde çalışabilmesini sağlayacak değişiklikle kabul edildi.   Maddede yapılan değişiklikle güvenlik soruşturması olumsuz sonuçlanan hekimler için getirilen SGK ile anlaşmalı özel hastanelerde çalışabilme koşulu olan 600 gün bekleme süresi 450 güne indirildi. 450 gün beklemek istemeyen pratisyen hekimlerin 75 bin, uzman hekimlerin ise 125 bin TL ödeme ile işe başlama koşulu da yapılan değişiklikle kaldırıldı.    'SERMAYENİN YASASIDIR'   Sağlık örgütleri ve muhalefet ise tartışmalı maddeler dışında yasa teklifin tamamına tepkili. Ankara Tabip Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Bulut, yasa teklifini "sermaye yasası" olarak değerlendirdi. Bulut, "Bu sermayenin yasasıdır. Çünkü Sağlık Bakanı özel sektörden geldi. Özel hastane işletmecisi bir Sağlık Bakanımız var. Aynen Suriyeli mültecilere yaptıkları gibi ucuz emek sömürüsü için bu hekimlerin güvencelerini ortadan kaldırıp, emeklerini sömürmek için kurguladıkları bir sistemdir. İşin arkasında bu var” dedi.    Türk Tabipleri Birliği (TTB) haklarının da getirilen yasa ile kısıtlandığını dile getiren Bulut, “TTB yetkilerini kısıtlayan bu yasa tasarısının sebebi de TTB'nin rant politikalarını kamuoyuna ifşa ediyor olmasındandır. Bu ifşayı engellemeye yönelik karşılarında muhalif bir sesi işitmek istemiyorlar. Rant elde etmek istiyorlar. Alakalı alakasız birçok madde torba halinde getirildi. Bunların hepsinin perde arkasında sermayenin çıkarları vardır. Sermaye çıkarları için yasa tasarısı hazırlamış ve Meclise getirmiştir" diye belirtti.   'AİHM, AVRUPA SOSYAL SÖZLEŞME ŞARTLARI İHLAL EDİLİYOR'   İhraç kavramı ile toplumda bir algı oluşturulmaya çalışıldığını belirten Bulut, ihraç kavramının haksız işten atılma hali olduğunu kaydetti. Yasa ile ihraç edilen hekimlerin SGK ile anlaşmalı özel hastanelerde çalışmasının önünün açılmasının sevindirici olduğunu belirten Bulut, şöyle devam etti: "AİHM'de haksız yere işten atılan arkadaşlarımız yüksek tazminat davalarıyla haklarını geri alacaklar. Biz bunu biliyoruz. Şuanda OHAL komisyonu sadece bir oyalama taktiği olarak kuruldu. Bu arkadaşlarımızın kanun önünde bir cezaları yok sadece aksi söylemlerle ya da annesinin, babasının siyasi görüşlerinden ya da yurtlarda kaldıkları için ya da bankada hesapları oldukları için silahla, terörle ilgisi olmayan insanların suçlanmasının uluslararası hukuktaki yeri zaten bellidir. Buna yönelik zaten AİHM'de emsal bir karar var. 2015'te verilmiş olan yanlış bir karar 3 milyon gibi bir tazminatla sonuçlandı. Bu hekimler için çok daha ağır olacaktır. Hekimlerde AİHM 2 milyonun daha üzerinde ceza verecektir Türkiye'ye. Türkiye bütçesinde büyük bir açık yaratacaktır. Türkiye bu parayı 'ödeyemiyorum' da diyemez uluslararası hukuk açısından. Biz sürecin hukuk süreci içerisinde ilerlemesini istiyoruz. Mümkünse anayasayı, Avrupa İnsan Hakları Beyannamesini ve Avrupa Sosyal Sözleşme Şartlarının ihlal edilmemesini istiyoruz. Şu andaki yasa tasarısı bunları ihlal ediyor."    'TAM BİR DÜZELME SAĞLANMADI'   KHK ile ihraç edilen bir hekim olan HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergelioğlu, 5'inci maddede tam bir düzeltme yaşanmadığını belirterek, "KHK'li doktorlar konusunda bir düzelme yaşandı. KHK'li doktorlar SGK ile anlaşmalı dahil özel hastanelerde çalışabilecek ve raporları geçerli olacak. Ancak güvenlik soruşturmaları olumsuz gelen hekimler ile ilgili tam bir düzelme sağlanmadı. Bunu da tabi biz kabullenemiyoruz. 600 gün bekleme süresi 450 güne çekildi" diye konuştu.   'SABIKALI BİR DOKTORSUNUZDUR'   Güvenlik soruşturmasının Anayasal bir skandal olduğunu belirten Gergerlioğlu, "Güvenlik soruşturması olumsuz gelenler hakkında önemli bir yargısız infaz yapıldığını belgeler ile ispatlamıştık komisyonda. Bakanlığın istihbarattan gelen fişleme notları ile hareket ettiğini ve bunların delil yerine geçmeyeceğini belirtmemize rağmen bununla hareket edip karar verdiler. Birçok idare mahkemesinde bu davalar iptal edildi. O yüzden güvenlik soruşturması olumsuz demenin bir anlamı olmadığını, tüm her şeyin baştan değerlendirilmesi gerektiğini, güvenlik soruşturması olumsuz gelenlerin bir sabıkalı gibi artık damgalanmış, vebalı bir doktor gibi çalışmasının doğru olmadığını söyledik. Bazı iyileşmeler yapılmış olsa bile güvenlik soruşturması olumsuz gelen bir hekimseniz hayat boyunca sabıkalı bir hekimsiniz ve  hastaneler size böyle bakacak” ifadelerinde bulundu.   ‘SONUNA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ’   Gergerlioğlu, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Diken üstünde çalışacak bu hekimler. Çünkü sabıkalı bir doktorsunuz. Anayasal bir skandal olan fişleme notları ile hareket etme tarzı ile güvenlik soruşturmalarının tamamen iptal edilmesi ve yeni bir anlayış ile ele alınması gerekiyor. Sunduğumuz somut belgeler karşısında seslerini çıkaramadılar. İdare mahkemelerinin iptal kararlarını da gösterdik kendilerine ve diyecek tek bir sözleri olmadı. Buna rağmen böyle bir karar alabiliyorlar. Sonuna kadar mücadele edeceğiz.”   MA / Diren Yurtsever