‘Asıl görevimiz sağlıkta AKP’ye tamamen geri adım attırmaktır’ 2018-11-15 09:13:17 MERSİN - Meclis’te görüşülen ve hekimlerin “Açlığa mahkum edilmesi” olarak tanımladıkları “Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısı”nın 5’inci maddesinden AKP’nin geri adım atmasına aldanılmaması gerektiğini dile getiren Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Antmen, "Asıl görevimiz tamamen geri adım attırmaktır” dedi. Meclis’te görüşülen ve hekimlerin “Açlığa mahkum edilmesi” olarak tanımladıkları “Sağlıkta şiddet yasa tasarısı”nın 5’inci maddesinin geri çekilmesini değerlendiren sağlık çalışanları, tasarının tümden geri çekilmesini istedi. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) Adana Şube Başkanı Muzaffer Yüksel, sağlıkta şiddete karşı bir adım beklerken, şiddet konusunda mevcut yasal sistemi tekrar edip, hiç bir yenilik getirmeyen bir yasa ile karşı karşıya kaldıklarının altını çizdi.   HER ŞEY YEŞİL   "Bu yasa teklifi, şiddetle ilgili herhangi bir yenilik getirmediği gibi, hekimlerin çalışma koşullarını kötüleştiren bir yeni madde de içermektedir" diyen Yüksel, "Bu yasa, zamanında eleştirilen ne 28 Şubat ne 12 Eylül döneminde olmayan, açık söylenmesi gerekirse 'AKP'li olmayıp da sesini çıkartan' herkesin cezalandırılmasının yolunu açacak bir yasadır. Sağlık, eğitim ve adaleti yeşil olarak düşünüyorlar. Bizler mücadeleye etmeye devam edeceğiz" dedi.    ‘BU YASA SERMAYEDARLAR İÇİN’   Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Antmen de, yasanın uluslararası hukuk ve insan haklarına aykırı olduğunu belirtti. Çıkarılmak istenen torba yasanın temel amacının sağlık sermayesinin önünü açmak olduğunu vurgulayan Antmen, bu yasayla muhalefetin bastırılmak istenildiğini söyledi. Antmen, “Bakın şuanda şehir hastanelerinde ne kadar imkanlar sağlanırsa sağlansın yeterince kar edilemiyor. Şehir hastaneleri taşeronlar eliyle büyük sermayedarlar tarafından işletiliyor ama yeterince kar edemiyordu. Özel sektörde yeterince büyük bir kararlılık yok çünkü hekimler örgütlü ve ucuz işgücü konusunda taviz vermiyorlar. Bu anlamda esasında bu yasanın getirilmesinin temel nedeni bu büyük sermaye devlerinin biraz önünü açabilmek ve bu anlamda da muhalefet edebilecek örgütlenmelerin de önünü kapatabilmek amacıyla getirildi. Bu büyük sermayenin önünü açabilmek için biliyorsunuz daha önce de vergi muafiyeti getirmişlerdi. Yine şehir hastanesi taşeronlarına ve üniversite hastanelerinin mütevellilerinin yapısını değiştirmişlerdi. Orada özelleştirilme ile ilgili de bir takım adımlar atılmasına da müsaade edilmişti. Tüm bunlar gösteriyor ki bu uğraşların mantığı sermayedarlardır" ifadelerini kullandı.   ‘SAĞLIKÇILAR TEHDİT EDİLİYOR’   Sağlıktaki örgütlenmelerin bastırılması içinde AKP'nin bu torba yasaya başvurduğunu ifade eden Antmen, özellikle torba yasa da yer alan 5'inci maddenin sağlık emekçilerini tehdit ettiğini vurguladı. Antmen, şöyle devam etti: “Sağlıktaki örgütlenmelere de bu 5'inci madde ile şu söylenilmek isteniyor; ‘Buna karşı çıkarsan ya da karşı çıkmaya çalışırsan işte senin karşına 5'inci maddeyi çıkarırım. Seni ya KHK ile ihraç ederim ya da ya da güvenlik soruşturmasından geçirmem’ demek istiyorlar. Bu anlamda emekçilere sesinizi kapatın ve bizim yaptıklarımıza ve ya da geçirdiklerimiz yasalara ses çıkarmayın demek istiyorlar.”   ‘BUNUN HİÇBİR İZAHI YOK’   Çıkarılmak istenen yasaların hiçbir hukuka uymadığını ve kendilerinin de yaptıkları bu hukuksuzluklardan haberdar olduğunu ifade eden Antmen, devamla, “Bu yaptıklarının aslında uluslararası hukuk ve insan haklarına aykırılığından kendilerinin de haberi var. Kendileri de biliyor. Bu yasaya karşı hem mecliste hem de sokak da çok ciddi muhalefetle karşı karşıya kaldılar. TTB bünyesinde yer alan diğer sağlık örgütlerinden de tepkiler aldılar. Yine Dünya Tabipler Birliği, Uluslararası sendikalar deklarasyon yayınladı. Bu anlamda yaptıklarının hiç de dışarıya açıklanacak ya da izah edilebilecek bir yanın olmadığını kendileri de biliyor. Akıllarınca biraz geri adım attılar. Aslında ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyorlar bize. Bu açıdan en fazla 5. Madde tartışılıyor. Ama şunu düşünüyorlar ‘bu maddede biraz geri adım attık ama diğer maddeleri sırasıyla geçirebiliriz’ diye düşünüyorlar” diye konuştu.    ‘ALDANMAMAK LAZIM’   Tüm bu yaşanılanlar sonrasında AKP’nin az da olsa geri adım atmalarına aldanılmaması gerektiğini vurgulayan Antmen, şunları söyledi: “Buna kanmamak gerekiyor. Bizim asıl görevimiz tamamen geri adım attırmaktır. ‘Çok güzel KHK’ların çalışma hakkını engelleyemediler çok iyi, çok güzel işte, mis gibi’ deyip geri çekinmemek gerekiyor. Geri durmamak gerekir. Bu yasanın özünü iyice kavrayıp ne gibi olumsuzluklar getirebileceğine dair aydınlanmamız lazım. Toplumu bilgilendirmek, açıklamalar yapmak lazım. Ve yine bu torba yasanın geçmemesi için de mücadele etmek gerekiyor. Güvenlik soruşturmasını geçemeyen uzmanların 120 bin TL, pratisyenlerin ise 75 bin TL gibi bir para ödemesini hiçbir mantığa oturtturamıyorum. Hangi insan hakları evrensel boyutlar ve normlarına dayandırıyorlar anlayamadık. Hiç açıklaması mümkün olmayan bir şey bu. Yani daha önce bedelli askerlik çıkarmışlardı bu seferde bedelli hekimlik çıkarmış görünüyorlar. Bunun başka bir izahı yok. Aykırı bir uygulama. Bu madde bu şekilde geçse dahi anayasaya aykırılığı olmasından kaynaklı geri döneceğine inanıyorum. Anayasadan dönmezse ki dönme olasılığı çok yüksektir. Ama eninde sonunda yasa çıkana kadar da biz mücadelemize devam edeceğiz. Bunun bu şekilde çıkmaması için de elimizden geleni yapacağız. Unutmamak gerekiyor çıkarsa da mücadele bitmeyecektir.”