Değer Deniz'i öldüren sanığa tekrar 45 yıl hapis cezası 2018-11-14 17:13:00   İSTANBUL - Müzisyen Değer Deniz'in cinsel saldırıya maruz bırakıldıktan sonra öldürülmesiyle ilgili 45 yıl hapis cezasına çarptırılan C.M'ye, Yargıtay'ın kararı bozmasının ardından yeniden yapılan yargılamada aynı ceza verildi.    İstanbul Beyoğlu'ndaki evinde 3 yıl önce cinsel saldırıya maruz bırakıldıktan sonra öldürülen müzisyen Değer Deniz için açılan dava, Yargıtay'ın kararı usul yönünden bozmasının ardından yeniden görüldü. İstanbul 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu suça sürüklenen çocuk C.M. getirilirken; şikayetçilerden ise Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı katıldı. Mahkeme Başkanı, 16 Mayıs 2018 tarihli Yargıtay 1.Ceza Dairesi'nin bozma kararını okudu.    C.M'nin avukatı, Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmasını talep etti. Mahkeme heyeti de usul ve yasaya uygun olduğu kanaatiyle bozma ilamına uyulmasına karar verdi. Daha sonra söz verilen C.M. savunmasında, "Önceki savunmalarımı tekrar ediyorum. İlave edeceğim bir husus yoktur" dedi.    TUTUKLULUK HALİNE DEVAM KARARI    Esas hakkındaki mütalaasını bildiren savcı da C.M'nin cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme heyetince, C.M., yaşının olay tarihinde küçük olması da indirim sebebi sayılarak "Cinsel saldırı" suçundan 12 yıl hapis cezası; "Nitelikli yağma" suçundan 9 yıl hapis; "Suçlarını gizlemek, delileri ortadan kaldırmak amacıyla maktüleyi öldürmek" suçundan da 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı. C.M'nin tutukluluk halinin devamına da karar verildi.     NE OLMUŞTU?   İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre, C.M., 5 Mayıs 2015'te Değer Deniz'in Beyoğlu'ndaki evinin penceresinden evine girdiği, camdan odaya giren C.M.'nin ayak seslerine uyanarak çığlık atan Deniz'i bayılttı. C.M., daha sonra Deniz'e cinsel saldırıda bulundu. Şüpheli C.M., masanın üzerinde bulunan cep telefonu ve odadaki klarneti alarak evin anahtarla açtığı kapısından kaçtı.    Daha sonra yakalanarak tutuklanan C.M.'ye, yerel mahkeme tarafından olay tarihinde 18'inden küçük olduğu için "kasten öldürmek", "cinsel saldırı" ve "nitelikli yağma" suçlarından toplam 45 yıl hapis cezasına çarptırdı.  Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 27 Nisan 2016 tarihli yerel mahkemenin kararını, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın bu suçların zarar göreni olduğu halde usulen dava ve duruşmalar bildirilmeden, davaya katılma olanağı sağlanmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması gerekçesiyle bozmuştu.