Hekimler: Yaşamak yaşatmak istiyoruz 2018-11-14 14:04:21 HABER MERKEZİ - Mecliste tartışılan “Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısı”na tepki gösteren hekimler ve sağlık emekçileri, "Yaşamak, yaşatmak istiyoruz" dedi.   Meclis’te görüşülen ve hekimlerin “Açlığa mahkum edilmesi” olarak tanımladıkları “Sağlıkta şiddet yasa tasarısı” nın geri çekilmesini talep eden hekimler, Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) çağrısı ile İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. “Biz doktoruz, doktorluk yapmak istiyoruz” yazılı pankartın taşındığı açıklamaya çok sayıda hekim ve sağlık emekçisi katıldı.   ‘HARACI ÖDERLEERSE ÇALIŞACAKLAR’   Açıklamada ilk olarak konuşan İstanbul Tabip Odası (İTO) Pınar Saip, görüşülen yasa tasarısının sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik olmadığını, aksine “sağlıkçıya şiddet yasası” olduğunu söyledi. Saip, “Hekimlik yapma hakkımızı, çalışma hakkımızı korumak için buradayız. 2 Ekim'de çok değerli bir meslektaşımız katledilerek öldürüldü, biz ondan sonra sağlıkta şiddet yasası çıksın diyerek alanlara çıktık, sesimizi duyurmaya çalıştık. Ama bize müjde olarak verilen yasada sağlıkçıya şiddetle ilgili hiçbir şey yok. Buna mukabil sağlık çalışanlarına, hekimlere, diş hekimlerine ciddi bir gözdağı vardır. Sağlıkçıya şiddet yasası söz konusuydu. Çalışma hakkının tamamen ortadan kaldırıldığı bir yasa ile karşı karşıya kaldık. Hekimlik yaptırmama kararı alan bir yasa tasarısı gündemde. Bu sadece hekimlere konulan yasak değildi. Bütün insanları tehdit eden bir yasa. Nazi döneminde Yahudilere uygulananları hatırlatan bir yasa. Var gücümüzle sesimizi duyurmaya çalıştık. Dün Meclise gelen yasada ufak bir değişiklik ön gördüler. Haracı öderlerse çalışacaklar. Haraç ne kadar? Pratisyen için 75 bin, uzmanlar için 125 bin. Devlete bu haracı verebilirsen çalışabilecekler. Bu aklın alabileceği bir yasa tasarısı değil. Sağlık Bakanlığı'nı uyarıyoruz. Suçlu biri varsa mahkemelerde yargılanır. Bu yasa derhal geri çekilmeli ve 5'nci madde iptal edilmeli” diye konuştu.   ‘HEKİMLER VE HEKİMLİK BİLİMİ YARGISIZ iNFAZ EDİLMEKTE’   Sağlık çalışanları adına basın açıklamasını Bakırköy SES Şube Eşbaşkanı Nuran Güngör yaptı. Güngör, toplam 44 maddelik torba Kanun teklifinin sadece 24’ncü maddesinde bir düzenleme gördüklerini belirtti. Güngör, “Bütün hekimlerin yıllardır yasalaşmasını beklediği sağlıkta şiddeti önleme yasası ile ilgili hiçbir ilgisi olmayan, zaten olanın dışında herhangi bir yenilik içermeyen; ne hekim cinayetlerini ne de sağlıkta şiddeti bırakın önlemeyi azaltmaya bile yaramayacak bir düzenleme. Bir kez daha hayal kırıklığına uğradık. Bir kez daha, kanun teklifini hazırlayanların sağlıkta şiddetin ne kadar büyük ve ciddi bir sorun olduğunu anlamadığını gördük. Hekimler ve hekimlik bilimi yargısız infaz edilmekte" dedi.    'HEKİMLİK YASAKLANMAYA ÇALIŞILMAKTA'   Kanun teklifinin 5’nci maddesiyle kamu görevinden ihraç edilen hekimlere haklarında hiçbir yargı kararı olmadığı halde özel hastanelerde çalışma yasağı getirileceğini hatırlatan Güngör, "Yargı kararı olmadan sübjektif güvenlik soruşturmaları hekimlikten alıkonulduğunu gördük. Altı yıllık tıp eğitimi sonunda kazanılan diplomalar fiili olarak iptal edilmeye, hekimlik yasaklamaya çalışılmaktadır" sözleriyle tepki gösterdi.    Kanun teklifinin derhal geri çekilmesini talep ettiklerini söyleyen Güngör, "Hekimlik yapmak istiyoruz" dedi.   Basın açıklaması “Yaşamak yaşatmak istiyoruz” sloganları ile son buldu.   ADANA   Adana Tabip Odası ve SES Adana Şubesi de, tasarıyı İl Sağlık Müdürlüğü önünde yaptıkları basın açıklamasıyla protesto etti.Yasa teklifinin, şiddetle ilgili herhangi bir yenilik getirmediği gibi, hekimlerin çalışma koşullarını kötüleştiren yeni bir madde içerdiğine dikkat çeken Adana Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. M. Enis Akyüz, "Bu yasa, toplumda hükümete aykırı bir ses çıkmasını engellemeyi amaçlamaktadır. Hükümetin, herhangi bir insanı, hiçbir açıklama yapmadan açlığa mahkum edebilmesinin yolunu açan bu yasa sonrasında, hükümeti oluşturan partiye aykırı görüşte olan, aykırı fikir beyan eden herkes susturulacaktır. Bu yasa, zamanında eleştirilen ne 28 Şubat ne 12 Eylül döneminde olmayan, açık söylenmesi gerekirse 'AKP'li olmayıp da sesini çıkartan' herkesin cezalandırılmasının yolunu açacak bir yasadır" ifadelerini kullandı.  Konuşma ardından sağlık emekçileri oturma eylemi yaptı.    MERSİN   Mersin Tabip Odası, SES Mersin Şubesi, Mersin Aile Hekimleri Derneği ve Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik Dayanışma Sendikası da, Mersin Tabip Odası'nda basın toplantısı düzenledi. Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Antmen, yasa teklifine sağlık emekçilerinin onayı olmadığından tamamen karşı olduklarını belirtti.   Antmen, “Yasa, sadece KHK ve güvenlik soruşturmasıyla ilgili değildir. Bu yasa taslağında halen sermayeye büyük imtiyazlar sağlanması, sağlık hizmetlerinin sermayenin denetimine verilmesi, şehir hastanelerinde hasta ve ödeme garantilerinin verilmesi, ucuz işgücü yaratma olanakları, sağlıkta özerk eğitimin ortadan kaldırılması, aile hekimliğinde nüfus kaydırma özellikleri ve hekime yönelik şiddetin çözümsüz kalması gibi asla onaylamadığımız maddeler bulunmaktadır. Bu nedenle bu torba yasanın tamamı bir an önce geri çekilmelidir” dedi.    ANKARA    TTB ve SES İhraç edilen doktorlar ile güvenlik soruşturması olumsuz sonuçlanan sağlıkçılar, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi girişinde bir araya gelerek, basın açıklaması yaptı. Ortak basın metnini TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, yasa teklifini, “can yakıcı ve zalim” şeklinde değerlendirdi.    İstanbul Bahçelievler'de bir hasta tarafından öldürülen psikiyatri uzmanı Fikret Hacıosman’ı hatırlatan Adıyaman, söz konusu hadisenin sağlıkta şiddetin boyutunu gösterdiğini belirtti. Adıyaman, “Biz sağlıkta şiddete karşı bir yasa beklerken, yine bu isim altında 44 maddelik tasarının geleceğini basından öğrendik. Bu yasada 5’inci madde diye bir madde var. O da can alıcı ve zalim bir yasa. Yine yasada KHK ile ihraç edilen meslektaşlarımız ve güvenlik soruşturması olumsuz gelen meslektaşlarımızın hekimlik mesleklerini icra etmeleri önünde engeller var. Meclis’teki görüşmelerde birtakım gelişmeler olmuş. Öyle bir durum var ki güvenlik soruşturması olumsuz gelen arkadaşlarımızın eğitim, çalışma haklarının geri verilmesini isterken, bir garabet ortaya çıktı. Henüz kanun teklifinin geneli üzerine Meclis Genel Kurulu'nda görüşmeler sürerken AKP'li milletvekillerinin muhalefet milletvekillerine önerdiği belirtilen düzenlemeye göre; ihraç edilen hekimler SGK ile anlaşması olsa da özel hastanede çalışabilecek, güvenlik soruşturması nedeniyle ataması yapılmayan hekimler ise zorunlu hizmet süresi olan 450 günü beklememek için 75 binden 120 bin TL'ye kadar tazminat ödeyerek göreve başlatılacak. Bu, kabul edilebilir bir durum değildir” diye konuştu.