HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Taşdemir’den aile mahkemelerine dair kanun teklifi 2018-11-09 18:03:48   ANKARA - HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, Aile Mahkemeleri’nin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’da değişiklik yapılması hakkında Meclis’e kanun teklif verdi.   Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü ve Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’da değişiklik yapılması hakkında Meclise kanun teklif verdi. Taşdemir’in verdiği kanun teklifi gerekçesinde, “Aile Mahkemesi Hâkimlerinin ve bu mahkemeler bünyesinde çalışan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı gibi uzmanların seçiminde evli ve çocuklu olması şartı Anayasa’nın Kanun Önünde Eşitlik’i düzenleyen 10. Maddesine aykırı olduğu gibi, ayrımcılık yasağı kapsamında devletin pozitif yükümlülüğüne vurgu yapan çeşitli uluslararası sözleşmelerin de ihlali anlamına gelmektedir” şeklinde ifadelere yer verdi.  Taşdemir ayrıca verdiği kanun teklifinde şu gerekçelere yer verdi:   ‘EMPATİ KURABİLME KOŞULLARI BULUNMAMAKTADIR’   “Söz konusu düzenleme, hukuki bir dayanak arz etmeyen ‘empati kurma’ gerekçesine yaslanarak evli ve çocuklu hakimlerin ve mahkemeler bünyesinde çalışan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı gibi uzmanların seçiminde uzmanların aile hukukundan daha iyi anlayacağı iddiasını ortaya koymaktadır. Hâkim ve Cumhuriyet savcılarının mesleğe kabulleri, stajları, özlük hakları ve sorumlulukları 2802 Sayılı kanunla düzenlenmiştir. Yine bu mahkemelerde uzman olarak çalışarak memurların çalışma koşulları 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile düzenlenmiştir. Kanun maddelerinde Hakimlerin ve memurların davayı karara bağlama koşulları ve çalışma yeterliliğini belirleyen kıstaslar arasında “empati kurabilme koşulları” bulunmamaktadır. Bununla birlikte, mevcut yasa metnindeki yaklaşımın aksine hâkimlerin ve çalışan uzmanların farklı medeni statülerden (bekâr, çocuksuz, boşanmış vb.) gelmeleri, farklı deneyimlerin sonucu olan farklı kararların çıkması ve bunların temyiz aşamasında Yargıtay’da tüm bu deneyim ve bakış açılarının bir süzgeçten geçirilerek tüm toplum ve bireyler yönünden kabul edilebilir kararlara ulaşılabilmesinin yolunu açacaktır.”