Mimarlar Odası: Sur’daki tescilli yapı sahipleri yargıya başvursun 2018-11-09 14:23:42   DİYARBAKIR - Danıştay’ın Dengbêj Evi ile ilgili “acele kamulaştırma” kararını iptal etmesinin tescilli yapılar için emsal niteliğinde olduğunu belirten Mimarlar Odası Şube Eşbaşkanı Şerefhan Aydın, “Henüz kararın iptali için dava açmayan tescilli yapı sahipleri hukuk yoluna başvurmalıdırlar” uyarısında bulundu.     Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun (DİDDK) Dengbêj Evi’ne ilişkin verdiği karara ilişkin oda binasında bilgilendirme toplantısı düzenledi. Mimarlar Odası Şube Eşbaşkanı Şerefhan Aydın, yaklaşık 3 yıl önce 2 Aralık 2015 tarihinde “güvenlik” gerekçesiyle Diyarbakır’ın kentsel sit alanı olan binlerce yıllık tarihi geçmişi olan Suriçi’nde 6 mahallede sokağa çıkma yasağı ilan edildiği ve akabinde çatışmaların yaşandığını hatırlattı. Her yönüyle ağır tahribatların yaşandığı ve sonrasında resmi kurumlarca gerçekleştirilen yıkımlarla binlerce yıldır yaşamın kesintisiz biçimde sürdüğü mahallelerin adeta bir çöle çevrildiğini belirten Aydın, bu alanda kurtarılabilecek binlerce yapıyla özellikle yüzlerce tarihi tescilli yapının yıkıldığını ve tarihi bir suç işlendiğini dile getirdi.    592 TESCİLLİ YAPI   Aydın, siyasi iktidarın soylulaştırma iddiası, kendisi için tehdit olarak algıladığı bölgede demografiyi değiştirme arzusu, ekonomik ve siyasi rant amaçlı eline aldığı hukuk sopasıyla halkı yerinden ettirdiği, yaşam alanlarını dağıttığı Sur’da 21 Mart 2016’da acele kamulaştırma (zorla el koyma) kararı aldığını hatırlattı. Aydın, “Bakanlar Kurulu’nun 2012 yılında ‘riskli alan’ kararına dayanarak bu ilanı yapmıştı. 21 Mart 2016’da aldığı kararla 7714 parselin 6292’si için neredeyse Suriçi’nin tamamına devlet zor ile el koyma kararı almıştı. Bu parseller içinde 151’i anıtsal olmak üzere toplamda 592 tescilli yapı ve kamu binaları olan, yani halkın olan Surp Giragos Kilisesi, Hasan Paşa Hanı, Dört Ayaklı Minare, Meryem Ana Kilisesi, Ermeni Kilisesi ve Dicle Fırat Kültür Merkezi gibi birçok tescilli yapılar da bulunmaktaydı. Yani kamu yapılarına kamu adına el konulma gafletine yeltenmişti” dedi.    'EMSAL NİTELİĞİNDE’   Yüzlerce tescilli yapı arasında mülkiyeti odalarına ait olan Mala Dengbêjan’ın (Dengbej Evi) da bu karar kapsamına alınan tescilli yapılardan biri olduğunu hatırlatan Aydın, şöyle devam etti: “Karara karşı o dönem meslek örgütlerimiz ve sivil toplum kuruluşları tarafından çeşitli eylemsellikler geliştirilmiş ve iptali için davalar açılmıştır. Biz de Bakanlar Kurulu kararından hemen sonra  Mimarlar Odası olarak mülkiyeti odamıza ait olan ve Kürt sözlü edebiyatını ve yaşanmışlıklarını günümüze taşıyan Dengbêj kültürünün devamlılığına katkı olması amacıyla kente kazandırılan tarihi-tescilli yapımızın kamulaştırma kararının iptaline yönelik yargı yoluna başvurmuştuk. Başvurumuz, Danıştay 6. Dairesi tarafından reddedilmişti. Ancak temyiz istemimiz sonucu mülkümüz olan Dengbêj Evi’nin acele kamulaştırma kararı DİDDK tarafından 2’ye karşı 8 oy ile iptal edilmiştir. Gerekçeli kararda özet olarak belirtmek gerekirse, korunması gerekli kültür varlıklarının yani tescilli yapıların kamulaştırılamayacağı belirtilmiştir. Bu kararın, tüm tescilli yapılar için de emsal niteliğinde olduğunu da belirtmek isteriz. Dolayısıyla henüz kararın iptali için dava açmayan tescilli yapı sahipleri hukuk yoluna başvurmalıdırlar” şeklinde konuştu.   Sadece tescilli yapılar değil, Sur’daki tüm parseller için alınan acele kamulaştırma kararının iptal edilmesi gerektiğine dikkat çeken Aydın, gerek yapısal alanlarda gerekse de toplumsal alanda gelişen bu yıkımın daha fazla ilerlemeden durdurulması için mahkemelerin gerekli iptal kararların bir an önce alınması iradesini göstermeleri gerektiğini söyledi.