Ağır hasta tutuklu Aktaş'ın ameliyatı 'ödenek yok' denilerek yapılmıyor 2018-11-09 09:50:54   İZMİR - Kırıklar 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan kronik hipertansiyon ve kalp hastası tutuklu Mahmut Aktaş'ın ameliyatı "ödenek yok" denilerek yapılmıyor. Aktaş'ın eşi Fatma Şıkyürek Aktaş, “Kalp damarında 5 derece genişleme var ve bu risk oluşturuyor” diyerek eşinin derhal ameliyat edilmesi gerektiğini kaydetti.   İzmir Kırıklar 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan kronik hipertansiyon ve kalp hastası tutuklu Mahmut Aktaş'ın sağlık koşulları her geçen gün ağırlaşıyor. Kalp damarlarında 5 derece genişleme olan Aktaş'a doktorları 6 ay içinde ameliyat olması gerektiğini belirtmesine rağmen "ödenek yok" denilerek ameliyatı geciktiriliyor. Aktaş'ın eşi Fatma Şıkyürek Aktaş,  eşinin durumunun ağır olduğunu belirtti.    'DAMARINDA 5 DERECE GENİŞLEME VAR'   Eşinin değişik aralıklarla cezaevine girdiğini ve toplamda 26 yılını cezaevinde geçirdiğini ifade eden Aktaş, hipertansiyon ve kalp hastası olduğunu belirtti. Eşinin 65 yaşında ve ağır hasta olduğuna vurgu yapan Aktaş, "Eşimin kalbindeki aort damarında 5 derece genişleme var. Yani aort damarının patlamaması için derhal ameliyat yapılması gerekiyor. HDP Milletvekili Serpil Kemalbay'ı da aradım durumumuzu anlattık, bu kararın idarenin dışında bakanlıkla ilgili olduğunu ve o yüzden bakanlığı arayacağını söyledi. Avukatımız da devreye girdi. Bu ameliyat, 'ödenek yok, araştırma hastanesinin yoğunluğu var' gibi gerekçelerle sürekli geciktiriliyor. Oysa ki sağlık durumu çok ciddi boyutlara ulaştı. Kalp damarında 5 derece genişleme var ve bu risk oluşturuyor. Ameliyat olmazsa cezaevi koşullarında damarının her an patlama riski bulunuyor. Bundan dolayı tedirginiz, kaygılıyız” dedi.   'EŞİM 26 YILIN CEZAEVİNDE GEÇİRDİ'   En son 2016 yılında eşinin tutuklandığını söyleyen Aktaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Eşim 65 yaşında, bu güne kadar çok defa cezaevine girdi çıktı. 23 yıl tam yattı. 2012 KCK operasyonlarında tekrar tutuklandı 11 ay kaldı. En son olarak 2016 yılında tekrar tutuklandı ve o günden bu yana hala tutukludur. Toplamda 26 yılını cezaevinde doldurmuş oluyor. Üstelik var olan cezasını da Yargıtay’a gönderip sağlık koşullarına da dikkat çektik. Ancak hiçbir gelişme yok. Doktorlar 6 ay içinde ameliyat olması gerektiğini söylemişti. Onlar 6 ay deyince biz daha da kaygılandık. Şimdi 6 aydan sonra yaşar mı yoksa başına bir şey mi gelir diye kara kara düşünüyoruz. Dışarıda bir çok doktora soruyorum, hemen ameliyat olması gerekiyor diyorlar. Şuan cezaevinde iki genç arkadaşıyla kalıyor. Arkadaşları arasında en yaşlısı ve en ağır hasta olanıdır. En son 1 Eylül tarihinde onu görmeye gidebildik. O günden bu yana sadece 10 dakikalık telefon görüşmeleri yapabiliyoruz. Cezaevinde her hangi bir aktiviteye ya da faaliyete katılamıyor. Sağlıklı bir insanın yapması gereken hiçbir şeyi  yapamıyor. Yorulmaması gerekiyor. Yaşamı tamamen pasif bir şekilde sürüyor. Hele son günlerde sağlığı başaşağı gitti. Bir de İzmir'de basınç oranı daha yüksek olduğu için eşimi de  etkiliyor."    'GELECEK NESİLLER BUNA CEVAP OLAMAYACAK'   Tüm hasta tutukluların derhal serbest bırakılması gerektiğine vurgu yapan Aktaş, insanların sağlık hakkının engellenmemesi gerektiğini belirtti. Eşinin cezasının Yargıtay'da olduğunu ve sağlık durumunun da göz önünde bulundurularak tahliye edilmesi gerektiğini ifade eden Aktaş, "Biz bir canımızı kaybedebiliriz ama bu sadece bizden gitmiş olmayacak. Türkiye'de  gelecek nesiller buna cevap olamayacak, utanacaklar. Henüz cezası kesinleşmeyen eşimle birlikte biz de cezalıyız. Bu cezayı hep birlikte çekiyoruz. Çocuklar küçük anlamıyorlar, biz de yaşananları onlara anlatmakta çok zorlanıyoruz" dedi.    MA / Nimet Ölmez