Safitürk Davası'nda karar açıklandı 2018-10-22 16:44:39 MARDİN - Derik Kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk'ün bombalı saldırı sonucu öldürülmesine ilişkin görülen davada sanıklardan Kaymakamlık Yazı İşleri Şefi Şerif Mesutoğlu'na iki kez ağırlaştırılmış müebbet ve 18 yıl hapis cezası verildi. Diğer 14 sanık hakkında ise cinayet suçlamasıyla ilgili beraat kararı verildi.   Mardin’in Derik Belediyesi’ne kayyum olarak atanan Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk’ün 10 Kasım 2016’da makamına konulan bombanın patlatılması sonucu yaşamını yitirmesiyle ilgili Mardin 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada karar çıktı.   6'sı tutuklu 15 sanığın yargılandığı dava duruşmasında kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklardan Kaymakamlık Yazı İşleri Şefi Şerif Mesutoğlu hakkında iki kez ağırlaştırılmış müebbet ve 18 yıl hapis cezası verdi. Diğer 14 sanık hakkında ise, Kaymakam Safitürk'ün öldürülmesi suçlamasından beraat kararları verildi.   İki kez müebbet hapis cezası verilen Şerif Mesutoğlu, davanın 16 Nisan’da görülen duruşmasında bedenini ateşe vermişti. Tutuklu bulunduğu Urfa Siverek T Tipi Kapalı Cezaevi’nden, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlanan Mesutoğlu, savunması alındığı sırada kıyafetlerinin altına gizlediği çakmak gazını çıkarıp, üzerine sıktıktan sonra “Bu ülkede adalet yok” diyerek bedenini ateşe vermişti.    Mahkeme, sanıklardan Tahsin Ertaş’a "Kamu malına zarar vermek" gerekçesiyle 1 yıl 10 ay, Fikret Deniz’e ise "Silah Kanunu’na muhalefet etmek" suçlamasıyla 5 yıl hapis cezası verdi.   Kararın açıklanmasının ardından beraat edenlerin aileleri sevinç gözyaşları döktü. Kaymakam Safitürk'ün ağabeyi Ali Haydar Safitürk ise, duruşma sonrası yaptığı açıklamada verilen kararlara tepki gösterdi.   Savcılık verdiği mütalaasında tutuksuz yargılanan sanıklardan Saime Ateş Şerifoğlu, Mehmet Ali Yazıl, Hüseyin İzci, Abdulkadir Deniz, Ahmet Deniz ve Fikret Deniz’in beraatlarını talep ederken, tutuklu sanıklar Tahsin Erdaş, Vedat Erol, Mehmet Deniz, Devran Aslan, Fikret Baği ve Şerif Mansuroğlu ile tutuksuz sanıklar Nursel Eser, Ziynet Erdaş ve Zuhal Dalçin için ise 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet cezası ile cezalandırılması talebinde bulunmuştu.   Şaibelerle dolu davanın "en önemli tanığı" olarak kamuoyuna duyurulan Mehmet Ali Gezginci'nin ortaya çıkan sorgu görüntülerinde engelli olduğu ve tek kelime Türkçe bilmediği anlaşılmıştı.   TEM şubede görevli bir polis memurunun tercümanlığı ile ifadesi alınan Gezginci'nin savcılık ifadesinde söylemediği sözler söylemiş gibi tutanağa geçirilmişti. Yine Gezginci'nin kendisine sorulan sorulara sadece "Erê ve Na (Evet ve Hayır)" şeklinde cevap verdiği görülürken, davanın "en önemli delili" diye sunulan ve Bingöl'deki askeri operasyonlarda PKK sığınağında bulunduğu iddia edilen not kağıdının da orijinalinin ortada olmadığı ortaya çıkmıştı.    Kaymakam Safitürk'ün ağabeyi Ali Haydar Safitürk'ün olaydan sonra "12.45'e kadar çalışıyordu" dediği cep telefonunun da bozulduğu ve kriminal inceleme bürosunda yapılan tüm işlemlere rağmen çalıştırılamadığı dosyaya giren rapora yansımıştı.    'FAİL YARATMAYA ÇALIŞTILAR BAŞARISIZ OLDULAR'   Mahkemenin kararını değerlendiren Tahsin Erdaş’ın avukatı Hatip Mercan, “Mahkeme iddianamenin kurgu olduğunu kabul etmiş oldu kararında. Beraat kararı verilen müvekkiller açısından uygun bir karar verilmiştir. Adalet yerini buldu diyebilirim beraat eden müvekkiller açısından. Baştan beri çok sağlıklı bir soruşturma yapılmadığını söyledik. Bu insanlar bir araya toplanarak, bunlardan bir fail yaratılmaya çalışıldı. Bunda da soruşturma makamlarının başarısız olduğu anlaşılıyor. Mahkeme bunların tamamının kurgu olduğunu kabul etti ve o delillere itibar etmedi. Delillerin hukuka aykırı bir şekilde elde edildiğini, eğilip bükülen gerçeğe aykırı olduğunu mahkeme bu kararı ile teyit etti” dedi.    'KURGU OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI'   Kararı değerlendiren dosya avukatlarından Şahin Yücesoy da, kararın Şerif Mesutoğlu dışında doğru bir karar olduğunu belirtirken, ortaya konan bir kurgu olduğunu ve kurgunun tutmadığını söyledi. Mahkemenin elindeki delillerle başka bir karar vermesinin mümkün olmadığını belirten Yücesoy, “Verilen karar ile birlikte anlıyoruz ki; soruşturma makamları yeniden bir soruşturma yürütecek. Çünkü ellerindeki kişilerin fail olmadığı bu kararla ortaya çıkmıştır. Masum insanlar 2 yıla yakın bir süredir cezaevinde tutulmuştur. Bu saatten sonra yapılmasını beklediğimiz şey soruşturmanın genişletilmesi olacak” ifadelerini kullandı.    ŞERİFOĞLU İÇİN İTİRAZ EDİLECEK   Mahkemenin hakkında Safitürk’ün öldürülmesi olayına karıştığı gerekçesi ile 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 18 yıl hapis cezası verdiği Şerif Mesutoğlu’nun babası Mesut Çelik ise, oğlunun da beraat etmesi gerektiğini söyledi. Baba Çelik, oğlu hakkında da dosyadaki delillerin yetersiz ve kumpas olduğunu dile getirirken, “Oğlum sadece bu kişiler arasından seçildi. Mahkeme baskı altında kalmamak için birini cezalandırması gerekiyordu. Oğlumun dosyada öne çıkan isim olması nedeniyle de o cezalandırıldı. Diğer insanlarımız için sevinçliyiz. Ama avukatımızla birlikte karara itiraz edeceğiz. İnanıyorum ki oğlum da bu dosyadan beraat edecek” ifadelerini kullandı.