Sağlıkçılar eylemde: Evimizden helallik alarak çıkıyoruz 2018-10-11 20:31:47   MARDİN/İSTANBUL – İstabnbul ve Mardin’de, sağlıkta şiddetin önlenmesi amacıyla nöbet eylemi gerçekleştiren sağlık çalışanları, “Evimizden çıkarken helallik alarak çıkıyoruz” diyerek, şiddetin önlenmesi için TTB’nin hazırladığı yasa tasarısının kabul edilmesini istedi. Sağlık emekçilerine yönelik artan şiddetin son bulması ve Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısı’nın kabul edilerek yasalaşması için Türk Tabipler Birliği (TTB) tarafından yapılan çağrı üzerine Mardin’deki sağlık emekçileri nöbet eylemi düzenledi. Mardin Park Hastanesi bahçesinde düzenlenen eyleme, Diş Hekimleri Odası (DHO), Mardin Aile Hekimleri Odası Derneği, Mardin Tabip Odası ve SES üyeleri katıldı. “Sağlıkta şiddete son, yasta değil isyandayız” pankartının açıldığı eylemde, TTB Merkez Konseyi adına Mardin Tabip Odası Eşbaşkanı Derya Etem açıklama yaptı. ‘TTB’NİN HAZIRLADIĞI TASARI DİKKATE ALINSIN’ “İş yerinde şifa vermek için çabaladığımız insanlar tarafından öldürülmeyi kabul etmiyoruz” diyen Etem, “Sağlıkta Dönüşüm Programı”na değinerek, “Bu program piyasa odaklı bir programdır. Bu program sağlık hizmetine meta, hastaya müşteri olarak yaklaşmaktadır. Bu programda nitelik değil, nicelik esastır. Bütün bunlar hekim ile hastasını karşı karşıya getirir. Çok üzülerek söylüyoruz ki, yine biz haklı çıktık” diye konuştu. “Sağlıkta Dönüşüm Programı”ndan vazgeçilmesi çağrısı yapan Etem,  2 Ekim 2018 tarihinde Dr. Fikret Hacıosman'ın görevi başında öldürülmesini hatırlattı. Etem, TTB’nin hazırlamış olduğu “Sağlıkta Şiddeti Önleme Yasa Tasarısı”nın bir an önce dikkate alınarak yasallaştırılması gerektiğine vurgu yaptı. ‘EVDEN HELALLİK ALARAK ÇIKIYORUZ’ Mardin Aile Hekimleri Derneği Başkanı Yılmaz Sekizkardeş de, sağlık çalışanlarının evden çıkarken, helallik alır hale geldiğini belirtti. Sekizkardeş, “İnsanı yaşatmak için çalışan sağlık mensupları olarak bu şiddete alışmayacağız, bu şiddeti kanıksamayacağız. Masaya vurulan yumruğa da, suratımıza çarpılan kapıya da, arkamızdan atılan tekmeye de, kafamızda kırılan kaldırım taşına da, başımıza sıkılan kurşuna da alışmayacağız” şeklinde konuştu. Sağlık çalışanları, 2 saatlik oturma eylemi gerçekleştirdi. Oturma eyleminin yarın süreceği aktarıldı.   ‘SİYASİ İKTİDAR BU DURUMU KÖRÜKLÜYOR’ TTB’ye bağlı İstanbul Tabip Odası (İTO), “Artık yeter Sağlıkta Şiddet Yasası çıkartılsın” talebiyle başlattığı nöbetin 2’nci gününde Kadıköy İskele'de bir araya geldi. El fenerlerinin yakıldığı eylemde, yaşamını yitiren doktorların resimleri ve karanfiller taşındı. Nöbette ilk olarak sağlık emekçilerine destek vermek amacıyla katılan Şair Ataol Behramoğlu söz aldı. İnsanlara hayat taşıyan kişilerin insan eliyle sürekli biçimde öldürülmesinin çok üzücü bir olay olduğunu dile getiren Behramoğulu, “1950-1960’larda böyle şeyler oluyordu. Ama böylesine sistematik doktor şiddeti ilk defa yaşanıyor. Son yıllarda her şeyin paraya endeksli olduğu liberal bir ortamda yaşıyoruz. Hekimlik mesleği sıradan bir hale getirildi. Sistem bunu bu hale getirdi. Her şeyin paraya endekslendiği bir düzende doktorun da kutsallık değeri kalmamış oluyor. Ülkemizdeki siyasi iktidar da bu durumu ayrıca körüklüyor. Bugün de işlenen cinayetlere karşı bir yaptırım uygulaması görülmüyor. Bunun için de örgütlenmemiz gerekiyor. Toplumda doktorlar bu konuda öncülük yapabilecek yeterliliktedir. İnsanlarımızı da bu durum konusunda bilgilendirmek gerekir” diye konuştu. ‘SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMIYLA BERABER ŞİDDET ARTTI’ Ardından söz alan TTB Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, fiziksel şiddetin giderek boyut değiştirdiğine dikkat çekerek, “En son Doktor Fikret Hacıosman’ın ölümünde de gördük ki sağlıkta şiddete bağlı ölümler artık çok yakın. Bunun için tek bir sebep ortaya koymak çok zor. Sağlıkta şiddet dediğimiz zaman öncelikli olarak sağlık sistemini gözden geçirmek gerekiyor. 2003’ten bu yana ‘Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın uygulandığı yıllardan bu yana giderek artan bir şiddet olgusuyla karşılaşıyoruz. Bunlar giderek ölümlere doğru dönüşmeye başladı. Sağlıkta dönüşüm ve şiddet ilişkisi hasta hekim ilişkisini tamamen dönüştüren bir sistem. Piyasanın koşularına sağlık hizmetlerini uyarlayan bir sistem. Karlılığı, hasta hekim ilişkisini şimdiye kadar görmediğimiz bir biçimde bir takım ölçüleri gündeme getiren bir sistem. Örneğin bir müşteri kavramını gündeme getiriyor. Hastaya müşteri gibi bakmak sistemini getiriyor. Bir sağlık tesisinden bir hastaneden kar elde etmek daha çok hasta bakarak olabilir. Niteliği düşürerek olabilir. Yani hasta hekim ilişkisinin doğasını bozarak olabilir. Çok fazla hasta bakmak şu anda gerçekten sorundur” diye belirtti. ‘SAĞLIKTA ŞİDDET TASARISI KABUL EDİLSİN’ Birçok hastanın normal klinikler yerine acil servislere başvurduğunu aktaran Tükel, “Bu sistem bir taraftan da bir memnuniyet anketi düzenliyor. Müşteri gibi görerek oluşturulan bir memnuniyet var. Sağlık sisteminden herkes çok memnun sanki. Çok ileri düzeyde bir sağlık hizmeti vermeyi vaat ediyor. Fakat sağlık kurumuna gelen bununla karşılaşmıyor. Uzun kuyruklar ve kısa sürede hasta bakmanın gerekliliği her türlü sorun hekime sağlık çalışanına yükleniyor. Bunu pekiştiren bir yaklaşım da hekimleri giderek değersizleştiren bir yaklaşım. Hastaya bakmaya dayalı bu sistemde ortaya her türlü sorun sağlık çalışanın sorunu biçiminde algılatılıyor” diye konuştu. Tükel, “Bizler tek bir yasal düzenlemeyle sağlıkta şiddetin son bulmayacağını biliyoruz. Ama bu çıkmadığı noktada da herhangi bir ceza yaptırım söz konusu olmuyor. Bu da caydırıcı olmak bir yana tam tersi şiddeti daha da teşvik ediyor. O yüzden TTB’nin ortaya koyduğu Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısı'nın bir an önce mecliste kabul edilmesini istiyoruz” dedi. Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan ise, “Bizde sağlık emekçilerine ilişkin şiddeti nefretle kınıyoruz. Sağlık emekçilerinin şiddet karşısında vermiş olduğu bu mücadeleyi destekliyoruz” ifadelerini kullandı.