‘Dünya anti Kürt ittifakı üzerinde kendini ihsan ediyor’ 2018-09-22 14:17:47   ANKARA-  DİK’in, “İktidar İslamcılığı ve Takva” adıyla düzenlediği çalıştayda konuşan HDP Urfa Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş, dünyada oluşan anti Kürt ittifakına ve Kürtler arasında var olan çelişkilere karşı, DİK’i sorumluluk üstenmeye çağırdı.    Demokratik İslam Kongresi (DİK), Ankara Plaza Otel’de “İktidar İslamcılığı ve Takva” başlığıyla düzenledi çalıştay devam ediyor. Çalıştayın ikinci oturumunda Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, “Kötülükle Mücadele ve İslami Muhalefet” başlığıyla sunum yaptı.   Gergerlioğlu, İslam’ın temelinin iyilik ve ahlak sahibi olmak olduğunu dile getirerek, “Günümüzde din adına öylesine cinayetler işleniyor ve kötülükler yapılıyor ki bununla mücadele etmesi gereken bir mekanizmanın mutlaka olması gerekir. Çünkü yapılan kötülük çoğunlukla din ve İslam adına yapılmaktadır. Bu konuda çok önemli çalışmalar yapmamız lazım. Çünkü din adına yapılan kötülük dozunun artmasından dolayı insanlarımız dinden uzaklaşıyor. Kötülük insanlığın fıtratına sunulmuş bir tercihtir. Ya iyiliği ya da kötülüğü tercih ederiz. İnsanoğlu ne melek ne şeytan. Melek ve şeytandan da üstün çünkü kötülüğü ya da iyiliği tercih etmek için bir irademiz var” dedi.   ‘ORUÇ ŞUANDA AÇ KALMA OLARAK ALGILANIYOR SADECE’   Gergerlioğlu, Kabil ve Habil hikayesinde de iyilik ve kötülük tercihinin olduğunu hatırlattığı konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kabil kötülüğü tercih eder ve kardeşini öldürür. Bunun bir kötülük olduğunu anında anlamıştı Kabil. Bu hikaye binlerce yıldan beri devam ederek geldi ve bir şey değişmedi. Kötülük süslü medeniyetler kursa da kötülükle mücadele edilmesi gerektiği tüm vicdanlı insanlarda yer edinmiştir. İslam’ın temel emri; iyiliği emretmek. Bunu yapmak en önemli vazifemiz. İktidarların kötülük ile uğraşırken düşülen bir hata var; bu hata o iktidarı düşürürken onun yerine kendi kötü iktidarını kurmaktır. Bu Emeviler döneminde yaşandı. Abbasiler Emevileri devrettikleri zaman ve öylesine büyük bir kin biriktirmişlerdi ki Abbasiler Emevi sultanlarının evini talan etmiş, mezarlıklardan cesetleri çıkarmış yani başka bir kötülük üretmişlerdir. Peygamberimiz kötülere karşı iyilerin yanında olmuştur. Ama şuanda din adına hareket eden din alimleri ibadetlerin dış şekliyle uğraşarak ruhu unutturmuştur. Hac ve beş namaz artık şekillere dönüşmüştür. Oruç günümüzde sadece aç kalma olarak algılanmıştır.”   ‘DİN ADINA ÇIKAN İKTİDAR YAPMADIĞI KÖTÜLÜK YOK’   İslam toplumundaki diğer bir önemli sorunun milliyetçilik olduğuna değinen Gergerlioğlu, şöyle devam etti: “İslam dünyasında ilk kan akışı milliyetçilik tartışmalarından oldu. Günümüzde de mücadele etmemiz gereken çok önemli bir sıkıntıdır milliyetçilik. Şuanda din adına kötülüğün hakim olduğunu biliyoruz. Kötülükle mücadele eden İslami muhalefet büyük bir imtihandadır. Bizim ilkelerimize sahip çıkmamız gerekir. Herkesin hatasını net bir şekilde vurgulamamız gerekir. Türkiye’de din adına ortaya çıkan bir iktidar var ve yapmadıkları kötülük yok. İnsanlığa, yaşama, ekonomiye her şeye kötülük yapan bir iktidar var. Saraylarda yaşayan sultanlarımız var şuanda. Kocaeli’nde bir baba çocuğuna pantolon alamadığı için intihar ediyor. Dicle’nin kenarında bir kuzuyu kurt kapsa ben ne yaparım diyen Hz. Ömer gitmiş, saraylarda emirler veren vicdan sızlatan ölümlerin yaşanmasına göz yuman bir iktidar var. Artık toplum patlama noktasında. Gerçek anlamda Müslümanım diyen kişilerin nitelikli bir şekilde bunlara karşı mücadele etmesi lazım.”    ‘İKTİDARCI İSLAMCILIK PROJESİ MUAVİYE İLE HAYATA GEÇİRİLDİ’   Ardından söz alan HDP Urfa Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş, DİK’in çıkış noktasının Medine Sözleşmesi olduğunu söyleyerek, DİK projesinin sıkıntılı süreçlere rağmen önemli bir mesafe kaydettiğini belirtti. Erdoğmuş, “Bir tarafta iktidar var ve karakterinde tahakküm ve güç var. İktidarla İslam’ı yan yana getirdiğimizde İslamcılık ideolojisi orada doğuyor. Bu ideolojinin doğması da bir uzlaşma sonucudur. Üç halifenin suikast sonucu şahadetlerinin gerçekleşmesi bile peygamberden sonra iktidar ve ideolojinin nasıl tahakküm ve iktidar için kolları sıvadığını gösterir. İktidar İslamcılığı kavramının karşılığı hanedanlıktır. İktidarcı İslamcılık projesi Muaviye ile birlikte hayata geçirilmiştir. Hanedanlık sisteminin tam da şuanda etkisindeyiz. Dünya şuanda anti Kürt ittifakı üzerinden kendini ihsan ediyor. Ortadoğu’da batılı ve doğulu güçler anti Kürt ittifakını kurarken Kürtler ise kendi aralarında da anti Kürt’tür. O zaman DİK çıkacak ‘biz sorumluyuz diyecek, biz Kürtler arası bu çelişkilerin giderilmesinde ve Kürtler arasında bu ittifakı kurma noktasında sorumluluk üstleniyoruz’  demeli. Önümüzdeki günler için böyle bir çalışma önerisi sunuyorum” dedi.   Çalıştayın ikinci oturumu soru cevap bölümü ardından sona erdi. Çalıştay öğleden sonra "Ahlaki Toplum ve Yozlaşma", "Toplumsal İnşa ve Alternatif Dayanışma" ile devam edecek.