Bilgen kağıt krizini Meclis'e taşıdı 2018-09-19 19:07:27   ANKARA - HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen, Yakup Karaca’nın Basın İlan Kurumu’na Genel Müdür olarak atanması ve SEKA'yı Albayraklar'ın satın almasının kağıt kriziyle bağlantısının bulunup bulunmadığı sordu.   HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen, devam eden kağıt krizi ve Basın İlan Kurumu'nun konuyla ilgili sorumluluklarını Meclis gündemine taşıdı. Bilgen, konuya dair Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlanması istemiyle Meclis Başkanlığı’na yazılı soru önergesi verdi.    Önergenin gerekçesinde, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Vahap Munyar imzasıyla Cumhurbaşkanlığı'na sunulan rapordaki şu ibarelere dikkat çekildi: “Türkiye’de gazetecilik ve yayıncılık sektörü zor günlerden geçmektedir. Basın sektöründe kapatılan ve kapanan yayın organları nedeniyle işsizlik yüzde 30’a ulaşmış, son 10 yılda işsiz kalan gazeteci sayısı 10 bini aşmıştır. Bu sorun güncelliğini korurken dövizdeki yükselme nedeniyle ithal edilen kâğıt fiyatlarında da önemli bir artış yaşanmıştır. Yaşanan maliyet artışları gazetelerin ve kitapların basılamaması gibi bir krize gidişi başlatmıştır.”    Basın sektörüne yansıyan krizi özetleyen bu cümlelerin uzunca bir zamandır hükümetin yanlış politikalarını da net bir şekilde ortaya koyduğunu belirten Bilgen önergesinde: "1961 yılında 195 Sayılı Kanun’la kurulan Basın ilan Kurumu basının her türlü ihtiyacını karşılamak zorunda. Bu husus, Basın İlan Kurumu’nun görevlerinin sayıldığı 195 Sayılı Kanun’un 2. Maddesi’nin 4. Fıkrasında şu ibare yer almaktadır: 4. Basının her türlü ihtiyaçlarını temin etmek (makine, kâğıt, mürekkep gibi)” ifadelerine yer verdi.    Konuya dair Bilgen, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay’ın cevaplaması istemiyle şu soruları yöneltti.   “*Geçmişte ‘basının kara gün dostu’ olarak bilinen Basın İlan Kurumu, kağıt krizi karşısında neden harekete geçmemektedir?   *SEKA’nın satıldığı Albayraklar’ın referansı ile Basın İlan Kurumu’na Genel Müdür olan, basında hiçbir geçmişi olmayan Albayraklar İnşaat Grubu Başkanı İbrahim Karaca’nın kardeşi olan Yakup Karaca’nın kağıt krizine müdahale etmemesinde Albayraklar’ın rolü var mıdır?   *Basın İlan Kurumu, kağıt krizi karşısında hangi önlemleri almayı düşünmektedir? Alınması düşünülen önlemler, sadece resmi ilan yayınlama hakkı bulunan bin 400 yayın organını mı kapsayacak? Resmi ilan yayınlama hakkı bulunmayan 7 bin yayın organı ve azınlık basını da alınacak önlemlerden yararlanabilecek midir?   *Yaşanan kağıt krizi neden sadece muhalif basını mı etkilemektedir? Kağıt krizi varsa hükümete yakın, yandaş yayın organlarının neden sesi çıkmamaktadır? Bin 400 gazeteden bin 325’inin basılmadan basılmış gibi, satılmadan satılmış gibi gösterildiği doğru mudur?   *‘FETÖ’ den yargılana ve mahkumiyeti bulunan Alaeddin Kaya’nın sahibi olduğu gazetelerin kanunda belirtilen miktarda basılmadığı, denetim sırasında, istenen miktarda gazeteyi basamayan matbaasının patladığı ve bu olayın örtbas edildiği doğru mudur? ‘FETÖ’ ortaya çıkmadan yaşanan bu örtbas olayı ile ilgili sorumlular hakkında işlem yapılmış mıdır? Bu olayın kapatılmasında ‘FETÖ’ bağlantıları iddia edilen Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Yakup Karaca’nın rolü nedir?   *Gazetelere kağıt satmış gibi fatura kesip aslında satmayan, gazeteleri basmış gibi gösterip aslında basmayan kağıt ve matbaa şebekesinin Basın İlan Kurumu’nun yönetimine kadar sızdığı, hatta Genel Kurul’da temsil edildiği iddiaları doğru mudur?   *Basın İlan Kurumu’nun, kağıt krizine çare bulmak yerine hazırladığı tanıtım filminde, gazeteleri kağıt baskılarına son vermeye çağırması hangi mantıkla izah edilebilir?   *MİT’in bile faaliyet raporu kısmen erişime açık olduğu halde Basın İlan Kurumu’nun faaliyet raporu neden ısrarla kamuoyundan ve kurum personelinden saklanmaktadır?   *Gazetelerin tirajları Yakup Karaca genel müdür olduktan sonra neden kurumun yazılı belgelerinde yer almamaktadır?”