Hayatın Sesi yöneticilerine 3 yıl 9'ar ay hapis cezası 2018-09-19 16:32:14 İSTANBUL - İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, KHK ile kapatılan Hayatın Sesi Televizyonu’nun sahibi Mustafa Kara ve ortağı İsmail Gökhan Bayram ile Genel ve Sorumlu Müdürü Gökhan Çetin'e 3 yıl 9'ar ay hapis cezası verdi.   Kanun hükmünde kararname (KHK) ile kapatılan Hayatın Sesi Televizyonu’na aynı anda hem İŞİD, hem TAK, hem de PKK propagandası yaptığı iddiasıyla açılan davanın karar duruşması görüldü. Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasında avukatlar Devrim Avcı, Gülşah Kaya, Gamze Gökoğlu, Mustafa Söğütlü, Osman Zeki Erdoğan, Taner Avşar, Semih Mutlu hazır bulundu. Çok sayıda gazeteci de davayı izledi. Dava kapsamında yargılanan Hayatın Sesi Televizyonu’nun sahibi Mustafa Kara ve ortağı İsmail Gökhan Bayram ile Genel ve Sorumlu Müdürü Gökhan Çetin vareste tutuldukları için duruşmaya katılmadı. Mahkeme verdiği kararında üç gazeteci için 3 yıl 9'ar ay hapis cezası verdi.    ‘ÇİFTE UYGULAMA MI SÖZ KONUSU’   Avukatların savunması ile başlayan davada ilk olarak avukat Devrim Avcı söz aldı. Avcı, Türkiye’nin en büyük katliamı olan Ankara katliamının haber yapılmasından dolayı gazetecilerin yargılanmayacağını belirtti. Türkiye ve dünyada yaşanan gelişmeleri aktarmanın, haber bülteni sunmalarının televizyon haberciliğin yapması gereken görevleri arasında yer aldığını söyleyen Avcı, yasalar gereği kimsenin bununla suçlanamayacağını belirtti. 15 Temmuz darbe girişimi gecesi sokağa çıkan halkı hatırlatan Avcı, “Sokağa çıkan insanları, köprüde öldürülen askerleri, meclis bombalanması gibi o geceye ait görüntüleri yayınlayan bir çok televizyon oldu, belgeselleri yapıldı, yayınlanmaya devam edildi. Bunu yayınlayan ATV, FETÖ propagandası mı yapmış oluyor. Bir örgütün işlediği suçun haberini yapmak o örgütün propagandasını yapmak anlamına gelmez. Darbe gecesi görüntülerini yayınlayanlara ceza kesilmiyorsa ortada çifte standart uygulanan bir yasa olduğu anlamına gelir” diyerek AİHM’in Türkiye’yi basın özgürlüğünde defalarca mahkum ettiğini hatırlattı.   ‘DEMOKRASİ UYGULANMIYOR’   Ardından Avukat Gülşah Kaya savunma yaptı. Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti olduğunu hatırlatarak sözlerine başlayan Gülşah, devletin kendi koyduğu hukuk kurallarına uyması gerektiğini söyledi. Kaya, savcının verdiği mütalaanın kabul edilir bir tarafı olmadığını ifade ederek, “İddianame düzenlenirken kanuna aykırı bir şekilde, ortada bir suç varsa bile bundan sorumlu olmayan kişiler suçlanıyor. Savcılık her şeye rağmen ceza talebinde bulunuyor yani devlet kendi kurallarını uymuyor. Türkiye’nin demokratik bir ülke olduğu beyanı yer alan anayasa demokrasiyi uygulamıyor. Bilinmeli ki, uluslararası hukuk iç hukuktan üstündür ve hukukun gerçek anlamda işletilmesi taleplerimiz arasındadır” dedi.   Avukat Avcı ve Kaya müvekkillerinin beraat etmesini talep etti.   Savunmaların ardından ara karar verilmesi için duruşmaya ara verildi. Verilen aranın ardından Mustafa Kara, İsmail Gökhan Bayram ve Gökhan Çetin’e ayrı ayrı 3 yıl 9 ay hapis cezası verildi.   Mahkeme heyeti verdiği kararında Hayatın Sesi Televizyonu’nun sahibi Mustafa Kara ve ortağı İsmail Gökhan Bayram ile Genel ve Sorumlu Müdürü Gökhan Çetin'e aynı anda IŞİD, PKK ve TAK propagandası yaptıkları iddiasıyla 2 yıl hapis cezası verdi. Suçun basın yayın yoluyla işlenmesi gerekçesi cezayı yarı oranında arttıran mahkeme heyeti, verdiği cezayı bu defa zincirleme işlendiğini ifade ederek, 4 yıl 6 aya çıkardı. Cezadan iyi hal indirimi yapan mahkeme heyeti, cezayı 3 yıl 9'ar aya indirdi.    Karara muhalefet şehri koyan üye hakim Dr. Abdullah Ok, gazetecilerin 4'er kez ayrı ayrı cezalandırılmasını istedi. ok, gerekçesinde ise her bir yayında ayrı ayrı "örgüt propagandası" yapılmasını ileri sürdü.   ‘GAZETECİLERİN HABER YAPMA GÖREVİ ENGELLENİYOR’   Karar sonrası Türkiye Gazeteciler Sendikası, RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ve Avukat Devrim Avcı bir açıklama yaptı.   Avukat Devrim Avcı, "Mahkeme kararında şöyle bir gerekçe sundu: Suçun meydana gelen ağırlığı, sanıkların güttüğü amaç ve saik benzeri türevde. Müvekkillerim kamuoyuna haber vermek, siyasi iktidarın gizlediği şeylerin haberini yaptı. Biz zaten bu sebeple kapatıldık. Siyasi iktidar kendisi gibi olmayanlara çok kolay terör propagandası yapıştırıyor, cezaevine atıyor. Bu manipülasyondur. Bu gazetecilerin haber verme ve haber yapma görevini engellemektir. Buna karşı itirazlarımızı yapacağız" dedi.   'GAZETECİLER HABER YAPMAYA DEVAM EDECEK'   Ardından söz alan TGS Başkanı Gökhan Durmuş, verilen kararın hukukla bağdaştırılmayacağını söyleyerek, "KHK ile kapatılmış bir televizyonun yöneticilerine ve hem de alakasız örgütleri yan yana koyarak ceza vermek hukuk sisteminin işlemeyeceğinin belgesi. Bundan sonra da bu tarz kararlar çıkacak. Gazeteciler yılmayacak ve yine haber yapmaya devam edecek" diye belirtti.   'ORANTISIZLIĞIN ÖTESİNDE...'   RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, eleştirel haber yapan gazetecilerin sistemli bir şekilde hedef haline getirildiğini söyledi. Önderoğlu, "Hayatın Sesi televizyonu 3'üncü cezasını aldı. RTÜK tarafından cezalandırılması, KHK ile kapatılması yetmedi ve 3 yetkilisi bugün 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Orantısızlığın ötesinde kamuoyunun haber alma hakkının engellendiğini görüyoruz” sözleri ile verilen cezaya tepki gösterdi.