Kemal Kurkut cinayeti duruşması 20 Eylül'de 2018-09-18 12:31:28 DİYARBAKIR – Diyarbakır’da polislerce öldürülen üniversite öğrencisi Kemal Kurkut cinayetine ilişkin açılan davanın 3'üncü duruşması 20 Eylül’de. Tüm delillere rağmen polis memuru Y.Ş.’nin tutuklanması yönündeki talepler, önceki iki duruşmada “delil yetersizliği” gerekçesiyle reddedildi. Diyarbakır’da katıldığı 2017 yılı Newroz kutlaması sırasında polis memuru Y.Ş.’nin açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Kemal Kurkut cinayetine ilişkin davanın 3’üncü duruşması 20 Eylül’de Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edecek. Hala görevinin başında olan ve tutuksuz yargılanan polis Y.Ş. hakkında “Olası kastla öldürme” suçundan müebbet hapis cezası isteniyor.   21 Mart günü Newroz Parkı’nda düzenlenen kutlamaya katılmak için Malatya’dan kente gelen Kemal Kurkut, parka yakın Evrim Alataş Caddesi üzerinde polislerce kurulan kontrol noktasında vurularak öldürüldü.   'CANLI BOMBA' AÇIKLAMASINI FOTOĞRAFLAR ÇÜRÜTTÜ   Olayın hemen ardından Valilik tarafından yapılan açıklamada, işlenen cinayetin üstünü örtmek amacıyla Kemal Kurkut’un “canlı bomba” olduğu ileri sürüldü. Ancak dihaber’in vurulma anına dair servis ettiği fotoğraflar gerçeği açığa çıkardı.   Söz konusu fotoğraflarda canlı bomba olduğu iddia edilen Kurkut’un yarı çıplak vaziyette iken kontrol noktasında tartıştığı polislerden kaçmaya çalışırken açılan ateşle yaşamını yitirdiği net biçimde ortaya çıktı.    SANIK POLİS SALIVERİLDİ   Fotoğrafların yayınlanması ardından Y.Ş. ve O.M. isimli polisler gözaltına alındı. Bu isimlerden O.M. savcılık tarafından serbest bırakıldı. Kurkut’un ölümüne yol açan kurşunların kendi silahından çıktığı tespit edilen polis memuru Y.Ş. ise, tutuklanma talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Hâkimliği tarafından “adli kontrol şartıyla” serbest bırakıldı. Savcı, serbest bırakılan Y.Ş.’nin tutuklanması için itirazda bulundu, ancak hakimlik itirazı da reddetti.    Cinayet ile ilgili başlatılan idari soruşturma kapsamında açığa alınan polislerden Y.Ş., 3 ay sonra görevine iade edildi.   Olaydan sonra basın ve protokol girişindeki zırhlı polis araçları ve çevrede bulunan sitelerin güvenlik kameralarının görüntüleri toplanarak incelemeye alındı. Görüntülerde, sanık polis Y.Ş.’nin verdiği ifadesinin aksine silahının namlusunu Kurkut'un ayaklarına değil, direkt vücuduna nişan alarak üst üste 2 el ateş ettiği ortaya çıktı.   BELEDİYE CENAZE ARACI VERMEDİ MORGUN SUYUNU KESTİ   Cinayete dair soruşturmada bunlar yaşanırken, Kurkut'un cenazesinin defnedilmek üzere götürüldüğü Malatya’daki Alibaba Mezarlığı morgunun suyu Battalgazi Belediyesi tarafından kesildi. Cenaze aracı ve taziye çadırı da tahsis etmeyen Belediye, ailenin Kurkut'un cenazesini babasının yanında kazılan mezara defnetmesine de izin vermedi.   Gazetecilerin gözleri önünde işlenen cinayete dair iddianame ise, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ancak 7 ay sonra hazırlandı. Sanık polis Y.Ş.’nin “Olası kastla öldürme” suçundan müebbet hapisle cezalandırılması talebinde bulunulan iddianame, Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Diğer polis O.M. hakkında ise takipsizlik kararı verildi.   TUTUKLANMADI!   Açılan davanın ilk duruşması, 14 Aralık 2017 tarihinde görüldü. Sanık polis olaydan 9 ay sonra ilk kez hakim karşısına çıktı. Hem bu duruşmada hem de geçtiğimiz 26 Nisan’da görülen ikinci duruşmada sanık polis hakkındaki tutuklama talepleri kabul edilmedi. Mahkeme heyeti, dosyadaki mevcut delil durumu, olayın oluş şekli, olaya ilişkin Adli Tıp Kurumu'ndan istenen raporun gelmemesi ve delillerin tam olarak toplanmamış oluşunu gerekçe göstererek sanığın tutuklanması yönündeki talebi reddetti.    ANNE KURKUT'UN SÖZLERİ DURUŞMAYA DAMGA VURDU   Anne Secan Kurkut, bu duruma duruşma salonunda “Bu nasıl adalettir. Kemal ne yaptı? Kemal'in cezası neydi? Kemal’i yargısız, sorgusuz vurdular. Cezayı sizden değil Allah'tan bulsun. Ne yaptı Kemal, o zalim ve katil Allah'tan bulsun" sözleriyle tepki gösterdi.   20 Eylül’de görülecek Kemal Kurkut davasının üçüncü duruşmasında avukatları bir kez daha sanık polisin tutuklanmasını talep edecek.    İşlenen cinayetle ilgili yanlış bilgi veren ve gazetecilerin cinayet anına ilişkin çektiği görüntüleri silmeye çalışan polisler hakkında “Görevi ihmal, suç delillerini karartma ve gizleme” suçlarından başlatılan soruşturma ise devam ediyor.