Savcı, 4 kişiyi öldüren polis hakkında mütalaasını sundu 2018-07-19 14:30:08 DİYARBAKIR - Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde zırhlı araçtan açtığı ateş sonucu 4 kişiyi öldüren, 2 kişiyi yaralayan polis İ.M., beraatını talep ederken; savcı ise sanığın "bilinçli taksirle insan öldürmek" suçunu işlediğini savunarak, 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istedi. Hakkari’nin Yüksekova ilçesi Cengiz Topel Caddesi’nde 8 Ekim 2016 tarihinde Kobra tipi zırhlı araçtan ateş açılması sonucunda caddede geçen Serhat Buldan, Rahmi Safhalı, Necdet İşözü ve Aydın Tümen yaşamını yitirmiş, Şemsettin Kaya ve Mehmet Ali Kaya ise yaralanmıştı. Ateş açan polis İ.M. hakkında, “taksirle öldürme” suçundan 15 yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın 7'nci duruşması görüldü. Güvenlik nedeniyle Diyarbakır 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne nakledilen davanın duruşmasına, tutuksuz yargılanan sanık polis İ.M. ve avukatı Devrek Asliye Ceza Mahkemesi'nden SEGBİS ile katıldı. Heyet değişikliği nedeniyle eski duruşma tutanaklarının okunmasıyla başlayan duruşmada, müşteki avukatı Davut Uzunköprü savunma yaptı.    MAĞDUR AVUKATLARI BAĞIMSIZ BİLİRKİŞİ RAPORU İSTEDİ   Olaya ilişkin kusur durumunun tespiti için hazırlanan bilirkişi raporunda yer alan tespitleri kabul etmediklerini belirten Uzunköprü, şunları söyledi: "Özellikle bilirkişi kendi alanı dışına çıkarak sanığın görev, tecrübe azlığı konsantrasyon akması gibi teknik konulara değinmiştir. Bilirkişi sanığın görev arkadaşı mı, psikolojik danışmanı mı? Anlamıyoruz. Bu hususların yer almaması gerekirken, ısrarla raporda yer almıştır. Biz bu aracın içinde kamera olduğunu bilmekteyiz. Bu haberlere yansıdı. Araç içi kamera görüntüleri vardır. Bu husus bilirkişi tarafından kaçırılmıştır. Genel olarak bilirkişi raporunda aracın kulesinin ve silahın çalıştığı tespit edilmiştir. Herhangi bir aksaklık bulunamamıştır. Bu durum sanığın beyanlarını yalanlamaktadır. Bu hususta ODTÜ'den tarafsız uzman bilirkişiden rapor aldırılması talebimiz vardır. Dosyanın geldiği aşama dikkate alınarak sanığın tutuklu yargılanmasını talep ediyoruz" dedi.   SANIK AVUKATI RAPORA İTİRAZ ETTİ   Sanık avukatı Görkem Ünsal ise olaya ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini ifade ederek, kobra tipi zırhlı aracın üreticisi olan firmanın çalışanı Ümit İmran'ın bilirkişi heyetinde yer almasının dosyayı tamamen taraflı hale getirdiğini savundu. Üretici firmadan rapor aldırılmasının taraflı olduğunu, zırhlı araçlara ilişkin hazırlanan TÜBİTAK raporunda açık olarak araçlardaki hasarlar tespit edilip yazıldığını belirten Ünsal, bilirkişinin olaya ilişkin varsayımsal çıkarımlarını kabul etmediklerini ifade ederek, tekrar rapor aldırılmasını istedi.   YENİ BİLİRKİŞİ RAPORU TALEBİ REDDEDİLDİ   Taleplerin değerlendirilmesi için duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti kararını açıkladı. Mahkeme, soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporu ile Yüksekova Ağır Ceza Mahkemesi'nin olay yerinde yaptığı keşif sonucunda hazırlanan rapor arasında açık bir çelişkinin olmadığı, mahkemenin istediği hususların raporda ayrı ayrı açıklandığı gözetildiğinde yeniden bilirkişi raporu aldırılmasına yer olmadığına karar verdi.    'BASİT TIBBİ MÜDAHALE GİDERİLEMEYECEK ŞEKİLDE YARALANDILAR'   Ardından savcı, davanın esası hakkında hazırladığı mütalaayı okudu. Olayın sonuçlarını hatırlatan savcı, araç üzerinden yapılan inceleme sonucunda hazırlanan bilirkişi raporlarında, olaya karışan zırhlı araçta teknik bir arıza ve kendi kendine atış yapmaya sebebiyet verecek herhangi bir bulguya rastlanmadığını kaydetti. Savcı, araçtan yapılan ilk atışın, sanığın hareket anında fren serbest butonuna bastığı sırada istem dışı olarak atış butonuna birlikte dokunulması ile gerçekleştiğini ve atışta hedef seçilmediğinin tespit edildiğini ileri sürdü. Savcı, aracın atışa hazır halde göreve çıkmasının sistem güvenlik ekipmanlarının devre dışı bıraktığını, bu tür kullanım şeklinin istemdışı durumlar ile atış yapma olasılığını yükselttiği, ani fren, kaza refleksi ile tetiği çarpma vb. durumların oluşabilecek durumlar olduğu ve yüksek emniyet riski oluşturduğu bildirildiğini kaydetti.   SAVCI: YÜKÜMLÜ OLDUĞU DİKKAT VE ÖZENE AYKIRI DAVRANDI   Sanığın olaya ilişkin ifadesinde kendisinin tetiğe basmadığı halde silahın patladığını, mekanik arıza nedeniyle silahın ateş aldığını ileri sürerek, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini hatırlatan savcı, "Sanığın özel harekat polisi olarak zırhlı araç içerisinde kuleci diye tabir edilen aracın üzerindeki silahın kullanımını yaptığı, zırhlı aracın üzerindeki silahın atışa hazır halde devriye görevi yaptığının anlaşıldığı, bu kapsamda silahın atışa hazır halde olmasının da zırhlı aracın silahından sorumlu olan sanığa uymak zorunda olduğu dikkat ve özen yükümlülüğü yüklediği. Aracın silahının atışa hazır şekilde devriye görevini ifa eden sanığın uymak zorunda olduğu bu dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranma neticesinde meydana gelebilecek olayı öngörebilmesi gerektiği, sanığın uymakla yükümlü olduğu dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı olarak hareket ederek sorumlu olduğu zırhlı aracın silahını taksirle ateşlemek sureti ile bilinçli taksirle davrandığı ve bu kapsamda üzerine atılı müsnet suçu işlediği, sanığın savunması, alınan bilirkişi raporları, olay yeri kamera görüntüleri ve tüm dosya kapsamında anlaşılmakla, sanığın bilinçli taksirle adam öldürme ve yaralama suçundan eylemine uyan TCK  85/2, 22/3, 63 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur" dedi.   SANIK, ARAÇTAKİ POLİSLERİ SUÇLADI   Mütalaaya karşı söz alan müşteki avukatlarından Davut Uzunköprü, mütalaaya katılmadıklarını söyleyerek, "Baştan beri söylüyoruz. Olası kast ya da kasten öldürme suçundan cezalandırılması gerektiğini düşünüyoruz" dedi. Müşteki avukatlarından İbrahim Alptekin ise, "Sanık emniyet sistemini devre dışı bırakarak ateş etmiştir. Olayda kast olduğunu düşünüyoruz. Biz mütalaaya katılmıyoruz. Sanığın en azından olası kasttan cezalandırılmasını talep ediyoruz" diye kaydetti.    Mütalaaya karşı söz alan sanık polis İ.M., "Ben kendi inisiyatifimle emniyeti açmadım. Araç emniyet amiri, emniyeti açtı. Ben tetiğe kesinlikle basmadım. Rapor yanlı bir rapordur. Beraatımı talep ediyorum" dedi. Sanık avukatı da mütalaaya katılmadıklarını söyleyerek, savunmalarını hazırlamaları için süre talep etti.   Mahkeme heyeti, sanık avukatının mütalaaya karşı beyanda bulunması için süre vererek, duruşmayı Ekim ayına erteledi.