HRW: Türkiye, Suriyeli mültecileri kayıt altına almayı durdurdu 2018-07-16 13:20:39   HABER MERKEZİ - İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Türkiye’nin Suriyeli mültecileri, kayıt altına almayı durdurduğunu açıkladı. Bu durumun ise hukuksuz sınır dışı etme, Suriye’ye zorla geri döndürme, sağlık ve eğitim hizmetlerinden yararlandırmama gibi sonuçlar doğurduğuna dikkat çekildi.   İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch-HRW), yaptığı açıklamada Türkiyeli yetkililerin yeni gelen Suriyeli mültecileri, İstanbul’da ve Suriye sınırındaki ya da yakınındaki dokuz ilde, az sayıdaki bir kaç istisna dışında, kayıt altına almayı durdurduğunu belirtti.    Geçici Koruma Kimlik Belgesi, Suriyelileri gözaltına alınmak ve sınır dışı edilmekten koruyor. Bu belge, aynı zamanda, onlara sağlık ve eğitim hizmetlerinden yararlanma, çalışma ve en korunmasız durumdaki Suriyeliler için AB tarafından fonlanan Acil Sosyal Güvenlik Ağı gibi sosyal yardım kuruluşlarına başvurma hakkı veriyor.   ‘TÜRKİYE ÖLDÜRMEYİ SÜRDÜRÜYOR’    Kayıt işlemlerinin duraklatılmasının, Türkiye’nin yeni sığınmacıları korumadan yararlandırmamak için giriştiği çabaların son örneği olduğu vurgulanan açıklamada, “Türkiye geçtiğimiz üç yıl içinde Suriye’yle olan sınırını kapatırken Türkiyeli sınır muhafızları sınırı geçmeye çalışan Suriyelileri sorgusuz sualsiz, kitlesel olarak geri itmeyi, öldürmeyi ve yaralamayı sürdürüyorlar” denildi.   Hatay, Gaziantep ve İstanbul illerinde geçici koruma için kayıt yaptırmayı denemiş 32 Suriyeli ile geçtiğimiz Mayıs ayı ortalarında Hatay ilinde görüşen HRW, bu görüşmelere dair şu bilgileri paylaştı:    “Suriyeliler, geçici koruma kimlik belgeleri olmadığı için Türkiye polisinin kendilerini 20 kişilik gruplar halinde sınır dışı ettiğini ve hastanelerin ve okulların da kimlik belgesi olmadan kabul etmediklerini anlattılar. Bazıları Suriye’ye kendilerinin veya yakınlarının ihtiyaç duyduğu acil tıbbi yardımı alabilmek için geri döndüklerini söylediler. Başkaları da aile üyelerinden sadece bir kısmı kayıt olabildiği için Suriye’ye geri dönmeye karar verdiklerini aktardı. Hepsi de sürekli olarak gözaltına alınma ve sınır dışı edilme korkusuyla yaşadıklarını ve polise yakalanmamak için hareketlerini çok kısıtladıklarını söylediler.”   HRW, bir Avrupa Komisyonu görevlisi ve daha önce göç meseleleriyle ilgili konularda çalışmış Türkiyeli bir devlet görevlisinin yanı sıra, Suriyeli mültecilerle yakından çalışan üç yardım ajansından alınan bilgilere göre, Suriye sınırındaki veya yakınındaki sekiz ilde de yeni gelen Suriyelilerin kayıt işlemleri 2017 sonu veya 2018 başından itibaren duraklatıldığını paylaştı. Bu iller ise Adana, Antep, Maraş, Kilis, Mardin, Mersin, Osmaniye ve Urfa.   İNKAR EDİLDİ   Yapılan açıklamada Ankara’daki göç idaresi yetkililerinin, bu yöndeki bulguları sunan HRW’nin 13 Haziran tarihli mektubuna verdikleri yanıtta, Hatay ve İstanbul da dahil olmak üzere ülkenin 81 vilayetinden herhangi birinde Suriyelilerin kayıt altına alınması işlemlerinin duraklatılmış olduğunu inkar ettiklerine yer verildi.   Açıklamada, yine Avrupa Komisyonu’nun (AK) geçtiğimiz günlerde 2016 Mart’ında imzalanmış, Türkiye’deki mültecilerin desteklenmesini de içeren göç anlaşması kapsamında yapılacak ikinci 3 Milyar Euro’luk yardım dilimine onay verdiği de hatırlatıldı.   AVRUPA’YA ‘SESSİZLİK’ ELEŞTİRİSİ   Ancak Avrupa kurumlarının ve hükümetlerinin hem söz konusu kayıtları durdurma hem de Türkiye’nin mültecilere yönelik diğer kötü muamele uygulamaları ile ilgili olarak kamuoyu önünde sessiz kalmalarının, asıl kaygılarının sığınmacıların ve göçmenlerin Türkiye’den AB’ye gelmelerinin engellenmesi olduğu izlenimini doğurduğu vurgulandı.  İnsan Hakları İzleme Örgütü Mülteci Hakları Programı Direktör Yardımcısı Gerry Simpson, “AB Türkiye’nin sığınmacıları Avrupa’ya ulaşmaktan caydırmasına destek verirken, Suriye’den kaçan insanları engellemek ve onları bundan vazgeçirmek için Türkiye’nin attığı son adımları görmezden geliyor” dedi ve ekledi: “Oysa sınır muhafızlarını atlatarak Türkiye’ye girmeyi bir şekilde başarmış Suriyelileri hukuki bir arafta yaşamak zorunda bırakmak, onları yeraltına, oradan da AB’ye doğru yola devam etmeye sürükleme riskini doğurmaktan başka bir işe yaramaz.”   RÜŞVETLE KAYIT    İnsan Hakları İzleme Örgütü, çoğu Suriyelinin kapatılmış sınırdan kaçakçılar tarafından geçirildikten sonra ulaştığı ilk kent olan Antakya’da, 2018 Mayısı ortalarında 32 Suriyeli sığınmacıyla da görüştü. Bu sığınmacılar Antakya’daki, yakınlardaki bir kasaba olan Reyhanlı’daki ve Antep ilindeki yetkililerin 2018’in ilk aylarında kendileri kaydetmeyi reddettiğini söyledi. Bu sığınmacılar ayrıca, Türkçe’de kısaca “kimlik” denen geçici koruma kimlik belgelerinin olmamasının onları nasıl etkilediğini de anlattı.    Görüşülen insanların tamamı kayıt ofislerinden en az iki defa geri çevrildiklerini anlattı. Sadece üç tanesi, aracılar vasıtasıyla kayıt görevlilerine 300 ila 500 Dolar arasında rüşvet verdikten sonra kayıt yaptırmayı başarmış.   Konuşulan sığınmacıların çoğu, görevlilerin kendilerine “burada artık kimlik yok” veya “artık kimseye kimlik yok” demekle yetindiklerini ve oradan ayrılmalarını istediklerini anlattı.    ÖNERİLER   Türkiye’den yeni gelen Suriyelilerin geçici koruma kaydı işlemlerine yeniden başlanması ve 2017 sonundan beri kaydetmediği Suriyelileri kaydetmesi talebinde bulunulan açıklamanın devamında şu öneriler yer aldı:    “Türkiye gerekirse Suriye sınırındaki illerde Suriyelilerin ön kaydını yaptıktan sonra, daha az Suriyelinin yaşadığı diğer illere taşınmalarını veya o illerde yaşamalarını şart koşmalıdır. Bu arada Türkiye tüm sağlık kuruluşlarına, kayıtlı olup olmadıklarına bakmaksızın ihtiyacı olan tüm Suriyelilere acil tıbbi tedavi hizmeti sunmaları için talimat vermelidir. Okullar, kayıt işlemleri henüz tamamlanmamış Suriyeli çocukları kabul etmelidir. Türkiyeli tüm devlet görevlileri kayıtsız Suriyelileri en yakın kayıt merkezine sevk etmelidir.   Türkiye ayrıca Suriyelilerle çalışan tüm mülteci destek kuruluşlarının kayıtsız Suriyelileri tespit etmelerine, kayıt işlemlerine erişimlerine yardım etmelerine ve Suriyeye sınır dışı edilmiş veya sağlık ve eğitim hizmetlerinden yararlandırılmayan kayıtsız Suriyeli vakalarını yetkililerin dikkatine sunmalarına izin vermelidir.   Avrupa Komisyonu ve Türkiye’de elçiliği olan AB üyesi devletler, Türkiye’deki Suriyelilerin korunmasını sağlamak amacıyla, hali hazırda yürürlükte olan politikalarla uyumlu olarak, yeni gelen tüm Suriyelilerin kayıt işlemlerini yeniden başlatması ve onları sağlık ve eğitim hizmetlerinden yararlandırması için, Türkiye’ye baskı uygulamalı.    Avrupa Komisyonu, Suriye sınırındaki Türkiyeli güvenlik güçlerinin kitlesel sınır dışı uygulamaları, öldürme ve yaralama vakalarına ilişkin, kendi insiyatifiyle bilgi edinmeli ve bu olaylara ilişkin muteber bildirimleri, Türkiye’nin ilerleme raporları ve Avrupa Göç Gündemi (European Agenda on Migration) gibi mecralarda kamuoyuna açıklamalıdır.”