'Gaxan komün yaşamın ruhu' 2025-12-31 09:32:55   İZMİR - Alevi inancında yeni yıla giriş olarak kabul edilerek kutlanan Gaxan’ın bir komün biçimi olduğunu belirten Bamansûr Ocağı'ndan Ana Elif Hurustan, “Eski zamanların dayanışması ve komünüdür. Dayanışma içinde olursak barış da komün yaşam da inşa edilir” dedi.    Mezopotamya halkları arasında yeni yılın gelişi çeşitli bayramlarla kutlanıyor. Dersîm, Sewaz, Erzingan, Gimgim, Çewlig ve Xarpet bölgesinde yaşayan Aleviler'de bu bayramın adı Gaxan, Aryeni halklarda karanlıktan aydınlığa çıkışı temsil eden Şeva Yelda ya da Kürdistan'ın farklı yerlerinde Serê Salê olarak adlandırılıyor. Ancak adları farklı olsa da kutlama biçimleri ve oluşturduğu dayanışma ruhu ise aynı kökten besleniyor.    Alevilik inancında Gaxan Bayramı'nın ilk günü, aynı zamanda kış mevsimine girişin de ilk günüdür. Gaxan, coğrafyanın çetin kış koşulları ve yokluk nedeniyle bir dayanışma felsefesiyle kutlanıyor. Bayramın folklorik karakteri olan Khal/Kal ve Veyvikê ile hane hane gezilerek, erzak toplanır ve maddi durumu elverişli olmayan, darda olan insanlara lokma şeklinde pay edilerek dayanışma sağlanır. Gaxan'ın dayanışma ruhunun sürdürülmesi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın perspektifiyle ortaya koyduğu komün yaşamın zeminini yaratıyor.    Gaxan'ın ortaya çıkışı, kutlanışı ve felsefesi üzerine Bamansûr (Babamansur) Ocağı'ndan Ana Elif Hurustan ile konuştuk.     HEM EĞLENCE HEM DE DAYANIŞMA    Çocukluk zamanından başlayarak anlattığı Gaxan’ın Alevilik inancında önemli bir yere sahip olduğunu belirten Elif Hurustan, ancak eskisi gibi kutlanmadığını söyledi. Gaxan'ı bırakmama çağrısı yapan Elif Hurustan, kültürün devam etmesi gerektiğini vurguladı. Gaxan'ın her kültürde farklı bir şekilde yer bulduğunu dile getiren Elif Hurustan, Gaxan'ın barışa vesile olmasını dileyerek, ekledi: “Bu yıl barışı konuşuyoruz. Yeni yıl bize barış ve huzur getirsin. Gelin hep birlikte Gaxan'ı barış ve huzura çevirelim. Yıllardır bir arada yaşıyoruz. Birbirimizden elbette ki bir şeyler aldık. Gaxan, inancımızda, mekanımızda çok değerli bir yerde. Herkes artık ikrarını bilsin istiyoruz. Hepimiz yan yana gelip, örgütlenirsek barışı getirebiliriz. Birbirimizden uzaklaşırsak barış gelmez. Taşın altına elimizi koyup, her mahallede ve sokakta barışı dillendirirsek getireceğimize inanıyorum."   Gaxan'a dair çocukluk anısını anlatan Elif Hurustan, "Gaxan'da simgeleşen karakter olarak Khal/ Kal ve Veyvikê var. İki kişi de erzak toplamakla görevliydi. Kim ne kadar lokma verirse. Lokmanın azı, çoğu olmaz. Erzakları, bizim köyde durumu iyi olmayan davul ve zurnacıya verilirdi. Onlar da iki gün davul zurna çalıp gençleri eğlendirirdi. Hem keyif hem dayanışma vardı. O zamanlar hala hafızamdan silinmiyor” diye belirtti.    KOMÜN YAŞAMIN RUHU   Gaxan'ın felsefesine değinen Elif Hurustan, “Aslında bir komün şeklidir. Gaxan, komün yaşamla eşdeğerdir. Gaxan, O'nun (Abdullah Öcalan) bahsettiği komündür aslında. Artık yaşam çok zor. Gaxan eski zamanların dayanışmasıdır, komünüdür. Sonuçta ikrar veriliyor. Ne olursa olsun hepimiz en nihayetinde birbirimize bağlıyız. Gaxan ve barışımız birbirine bağlı. Birbirinden kopuk kavramlar değil. Biz de artık komün yaşamın hayat bulmasını istiyoruz. Çünkü insanlar darda. Dayanışma içinde olursak barış da komün yaşam da inşa edilir. Diyoruz ki Gaxan, komün yaşamın ruhudur" ifadelerini kullandı.     'GAXAN'I KUTLARKEN İNSANLARA BARIŞI ANLATALIM'   Daha önce İzmir'de Gaxan'ı kutlamadıklarını ve bu durumun özlerinden uzaklaşmalarına neden olduğunu dile getiren Elif Hurustan, son yıllarda bu bilinçle Gaxan'ı kutladıklarını söyledi. Bu yıl Gaxan'ın ayrı bir öneme sahip olduğuna dikkati çeken Elif Hurustan, şöyle devam etti: "Hakikat, anadilimiz ve kültürümüz için bu yıl Gaxan Bayramı daha da önemli. Gaxan Bayramı'nı kutladığımızı gören insanlar memnuniyetini, mutluluğunu bizimle paylaşıyor. Biz de bu noktada barış sürecini çevremize, eşimize, dostumuza anlatmayı hedefliyoruz. Ama bazı insanların da henüz bu duruma hazır olmadığını söylemek mümkün. İnsanların fikrini aldığımızda çok olumlu tutumların olmasının yanı sıra ikna olmayan, umutsuzluğa kapılan bir kesim de var. Zaten hemen olacak bir durum değil. Her şeyin hemen bir anda gerçekleşmesi, barışın bir anda olması zaten beklenemez. Peyderpey insanlarla konuşmalıyız. Barışın bize katkısı nedir? Yıllardır görülen zararı anlatmamız gerekiyor. Bu coğrafyada artık hep birlikte yaşayalım diyoruz. Gençlerimiz aynı sebepten yaşamını yitiriyor. Bu yüzden topluma bunu anlatıp, yavaş yavaş barışa hazırlamak gerekiyor. Barış olmadığı sürece insanların bir arada yaşaması, huzurlu olması mümkün değil. Diyalog ve sözümüzle barışı getirelim. Zalimin zulmü artık çocuklarımıza erişmesin. Gençlerimiz de kültüründen, inancından uzaklaşmış. Gaxan Bayramı'nı kutlamayı sürdürerek çocuklarımızın, gençlerimizin kültürünü bilmesini ve kaybettirmemesini istiyoruz."    MA / Can Kırbaş