Av. Yalçındağ: 14 günde ne değişti? 2018-07-12 10:20:21   DİYARBAKIR - Avukat Reyhan Yalçındağ Baydemir, milletvekili seçilen müvekkili DTK Eş Başkanı Leyla Güven hakkında tahliye edilmesi yönünde oy kullanan mahkeme üyelerinin 14 gün sonra bu kez tutuklama yönünde oy kullanmasına tepki gösterdi.    Hakkında 25 yıldan 46,5 yıla kadar hapis talebiyle açılan davada DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’e dair verilen birçok yönüyle tartışma konusu. Güven’in avukatı Reyhan Yalçındağ Baydemir, müvekkili hakkında 29 Haziran’da verilen tahliye kararına savcının itiraz edilmesi üzerine bir üst mahkemenin aldığı tutuklama kararının hukuka uygunluğu ile mahkeme heyetinin dün görülen duruşmadaki tutumunu Mezopotamya Ajansı’na değerlendirdi.    ‘SİYASİ BİR MÜDAHALE OLDUĞU ORTADA’   Av. Yalçındağ Baydemir, Güven’in avukatları olarak öncelikle kendileri için hukuki sürecin bitmediğini belirtti.   Yerel mahkemelerin hukuka uygun kararlar verip, bu hukuk vahşeti ve kıyımına son vermesini beklediklerini söyleyen Av. Yalçındağ Baydemir, “Çünkü ortada Leyla Güven’in tahliye edilmemesi için bir müdahale var, herkes bunun farkında. 14 gün önce verilen tahliye kararının ortadan kaldırılma süreci belli. Apar topar verilen bu kararın hukuki olmadığını ve siyasi bir müdahale sonucunda yapıldığı açık ve net bir şekilde ortada”  dedi.   ‘KİŞİYE GÖRE YARGILAMA YAPILAMAZ’   Leyla Güven’in yargılandığı mahkemenin daha önce verdiği tahliye kararına sahip çıkmasını isteyen Yalçındağ Baydemir, şunları söyledi: “Bu davalar politik olduğu için süreç de politik işliyor. Hukuki davalar, hukuki olarak gerçekleşmiyor. Bu çok net. Kişiye göre yargılama yapılamaz ve yorum asla kabul edilemez. Bu hukuksuzluk yaşatıldığına göre, biz avukatları olarak buna karşı bireysel başvuru mekanizmalarına başvuracağız. Eş zamanlı bir biçimde CMK 141’e göre tazminat davası açacağız, AYM’ye de bireysel başvuruda bulanacağız. Bizler her türlü hukuki mekanizmaya başvuracağız. Ayrıca tutukluluk devam kararına karşı itiraz hakkımızı da kullanacağız. Umuyor ve diliyorum ki bu hukuk tutulması haline son verilip, gerçekten müvekkilin yasama faaliyetlerine dönmesi sağlanır.”    ‘AÇIKLAMAK ZORUNDALAR’    Av. Yalçındağ Baydemir, 29 Haziran’da Güven hakkında verdiği kararda tahliye edilmesi yönünde oy kullanan mahkeme üyesi 2 hakimin, 14 gün sonra bu kez tutuklama yönünde oy kullanmasına da tepki gösterdi. Baydemir, “Ben tutukluluğun devamı yönünde oy kullanmasını 'adil yargılanma ilkesi' ve 'kişi özgürlüğü' haklarının çiğnenmesi olarak değerlendiririm. Çünkü milletvekili seçildiği halde tahliye edilmedi. Ortada bir fotoğraf var, bunun hiçbir flu bir yanı yoktur, son derece nettir. 14 gün içerisinde hangi gerekçeyle, aleyhte delile karar verdiler.  Dosyaya aleyhte değil, lehe delil girmiş. O da Hakkâri İl Seçim Kurulu tarafından verilen mazbatadır. Dolayısıyla lehe durumlar artmış, hangi gerekçesiyle tutukluluk devam verdiklerini açıklamak zorundalar” dedi.    DAVANIN SEYRİ   Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı olarak Efrin'e operasyonuna karşı çıkması ve yaptığı açıklamalar nedeniyle 31 Ocak’ta tutuklanan Leyla Güven hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "silahlı örgüt kurma veya yönetme", "örgüt propagandası yapmak" ve "halkı kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne kışkırtma" suçlarından 17,5 yıldan 31,5 yıla kadar hapis istemiyle hazırlanan iddianame, Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilmişti. İlk duruşması 16 Nisan’da görülen bu davada tutukluluğun devamı yönünde karar verilen Güven hakkında Nisan ayında yeni bir iddianame daha hazırlandı   2017-2018 yılları arasında düzenlenen 7 ayrı eylem ve etkinliğe katılması ve yaptığı konuşmalar gerekçe gösterilerek “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle hazırlanan iddianame aynı mahkeme tarafından kabul edilip, önceki dava dosyası ile birleştirildi.   Yöneltilen suçlamalarla toplamda 25 yıldan 46,5 yıla kadar hapis cezası istenen Güven, 24 Haziran seçimlerinde HDP’den Hakkari Milletvekili seçildi. Avukatlarınca tutukluluğuna yapılan itiraz üzerine davaya bakan mahkeme, 29 Haziran’da tahliye kararı vermişti.    Mahkeme, Güven’i milletvekili seçildiği için değil, delillerin toplanmasını gerekçe göstererek tahliye etmişti. Bu karara rağmen Güven cezaevinde tahliye edilmemiş, duruşma savcısının tahliye kararına karşı aynı gün jet hızıyla yaptığı itirazın sonucu beklenmişti. Duruşma günü olmasına rağmen savcılık itirazını ve Güven’in 4 klasörlük dosyasını jet hızıyla inceleyen Diyarbakır 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi, Güven’in DTK Eş Başkanı olması, katıldığı faaliyetler ve kuvvetli suç şüphesini ileri sürerek, cezaevinde olan Güven hakkında tutuklanmasına yönelik yakalama emri çıkarmıştı.    Mahkeme, yine avukatlarına haber vermeden Güven’e cezaevinde SEGBİS ile bağlanarak savunmasına almadan tutuklama kararını yüzüne okumuştu. Tutuklama kararına karşı bir üst mahkeme olan Diyarbakır 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne yapılan itiraz da yine reddedilmişti.    Davanın dün görülen duruşmasına Güven hakkında daha önce tahliye kararı veren Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Galip Akpınar, katılmadı. Mahkeme Başkanı Akpınar'ın 3 gün rapor aldığı belirtildi.  Mahkeme başkanının rapor alması, Güven hakkında verdiği tahliye kararında ısrar edeceği ya da tahliye etmemesine yönelik baskı gördüğü yorumlarına yol açtı.   Duruşmada Güven'in avukatı Reyhan Yalçındağ Baydemir, milletvekili olan müvekkilinin yargılanması için dokunulmazlığının kaldırılması gerektiğini, bu nedenle yargılamanın durdurulmasını istedi.   Mahkeme heyeti ise, Güven’e yöneltilen “silahlı örgüt yöneticiliği ve üyeliği” ile “örgüt propagandası yapmak” suçlarının Anayasa'nın 83'üncü maddesinde istisna tutulduğunu belirterek, bu suçlar yönünden yargılamanın durdurulması talebini reddetti. Mahkeme heyeti, sanık hakkında yargılaması yapılan 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet' suçundan ise yargılama şartının gerçekleşmesinin beklenmesi için yargılamanın durmasına hükmetti.   Avukatların tahliye yönündeki taleplerinin ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, "kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması" gerekçesiyle Güven'in tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı Kasım ayına ertelendi.