Kırbayır dosyasının avukatı: AİHM'e açılan dava bu yıl sonuçlanabilir 2018-07-12 09:00:53   ARDAHAN - Gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Cemil Kırbayır dosyasına ilişkin konuşan Avukat Yaşar Kaya, “Bu dosya ile ilgili Avukat Eren Keskin ile birlikte AİHM’e tazminat davası açtık. Bu dava son aşamalarda büyük ihtimalle bu yıl içerisinde sonuçlanacaktır" dedi.    Cemil Kırbayır, 12 Eylül 1980’deki askeri darbeden bir gün sonra 13 Eylül’de, Ardahan’ın Göle ilçesine bağlı Okçu köyündeki evine yapılan baskınla askerler tarafından gözaltına alındı. Göle’de bulunan 247’nci Piyade Alay Komutanlığı'na götürülen Kırbayır, buradan 9’uncu Kolordu Sıkıyönetim Komutanlığı'na bağlı Kars gözetim evine nakledildi. Kars Emniyeti tarafından 3 kişi ile birlikte gözetim evinden alınan Kırbayır, bir dönem öğrencisi olduğu ve darbe ile işkencehaneye dönüştürülen Dede Korkut Eğitim Enstitüsü’ne götürüldü. Burada MİT, Emniyet ve askeri personelin katılımıyla yapılan işkence sonucu öldürüldüğü düşünülen Kırbayır’ın cenazesine aradan geçen 38 yıla rağmen ulaşılamadı.    Cemil Kırbayır’ın cenazesinin bulunması ve faillerinin yargılanması için Cumartesi Anneleri'nin  Galatasaray Meydanı’nda yaptığı eylemlerde sembol isim haline gelen Berfo  Ana’nın 105 yıllık ömrü çocuğunun cenazesini bulmaya yetmedi.  Aradan geçen 31 yılın ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Hakları Komisyonu’nun gözaltında kaybedilenlerle ilgili alt komisyonu, Nisan 2011’de tamamlanan raporunda, darbeden bir gün sonra gözaltına alınan Kırbayır'ın “Gözaltında öldürülmüş olduğu” kanaatine vardı. Raporun sonunda sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunma ve Kars’taki soruşturmanın sonucunu takip etme yargısına varılırken, komisyon ayrıca Kırbayır'ı yakalayan polislere "İkişer maaş ikramiye" verildiğini de ortaya çıkarmıştı. Dosyanın avukatlarından olan Yaşar Kaya, yaşanan süreci anlattı.    '1980’DE YAPILAN İTİRAZLAR ÖRTBAS EDİLDİ'   Cemil Kırbayır’ı bizzat tanıdığını söyleyen Avukat Yaşar Kaya, 12 Eylül askeri darbesinden sonra gözaltına alınarak öldürüldüğünü belirtti. Kaya, “O dönemde işkence ve faili meçhulle öldürülen insanların sayısı çok olduğu için konjonktürel olarak sıkıyönetim döneminde bu örtbas ediliyor. Dönemin Ardahan Valiliği, Cemil Kırbayır’ın İran’a kaçtığını, İran’da olduğunu o dönem onunla ilgili muhtardan yazı aldıklarını, Cemil’in yurtdışına kaçtığına dair bir sürü spekülatif haberler yapılıyordu. Sıkıyönetim komutanı Sabri Yirmibeşoğlu ve Ardahan ile Kars Valisi tarafından dosya rafa kaldırıldı. Dönemin avukatları tarafından yapılan itiraz da varsa olayla örtbas edildi” bilgisini paylaştı.   ‘DOSYA TOZLU RAFLARDAN İNDİRİLDİ'   Daha sonra Cumartesi Anneleri’nin yaptıkları eylemler sonucu dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Meclis Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı rapora değinen Kaya, “Bu raporda Cemil Kırbayır ile yatan, gözaltına alınan kişilerin ifadeleri doğrultusunda öldürüldüğü sabitlendi. Meclis Araştırma Komisyonu dosyayı Kars Valiliği’ne bildiriyor ve Kars Valiliği dosyayı yeniden tozlu raflardan indirdi” dedi.    ‘İNSANLIĞA KARŞI İŞLENEN SUÇLARDA  ZAMAN AŞIMI OLMAZ’   Darbeden 20 yıl sonra 2000 yıllarında aileye haber verilmeden zaman aşımından ötürü Kırbayır’ın dosyasının rafa kaldırıldığını belirten Kaya, “Ancak dosyanın zaman aşımına uğradığına dair aileliye herhangi bir tebligat yapılmadı. Komisyon raporunun ardından tekrar dosya açıldı. 2013 yılında açılan dosyayı yeniden ele aldık. Ardahan Valiliği’ne yaptığımız itiraz sonucunda işkence ve insanlığa karşı suçlarda zaman aşımının olamayacağını belirttik” diye konuştu.    'AİHM’E AÇILAN DAVA BU SENE SONUÇLANABİLİR'   Açılan dosyayı bizzat Kars Cumhuriyet Başsavcısının yürüttüğünü belirten Kaya, “Dosya açılma aşamasında iken bayağı uzatıldı. En son tam açılma aşamasında iken soruşturmayı yürüten dönemin savcısı FETÖ’den tutuklandı. Savcı ile yaptığımız görüşmelerde davayı açacağını, bir insan olarak bir savcı olarak bu olaydan rahatsız olduğunu, bu kişilerin yargılanması  gerektiği konusunda bize görüş bildirdi. Hatta işkence yapan 4 kişiden biri ölmüş. 2’si istihbaratçı, biri de polis. Bunlar hakkında tutuklama istemiyle savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Tutuklama istemimiz reddedildi. Daha sonra FETÖ olayları çıkınca dosya tekrar sürüncemede bırakıldı. Bununla ilgili dosyanın takipçisi olacağız. Ayrıca bu dosya ile ilgili Avukat Eren Keskin ile birlikte AİHM’e tazminat davası açtık. Bu dava son aşamalarda büyük ihtimalle bu yıl içerisinde sonuçlanacaktır” dedi.   MA / Müjdat Can