Psikolog Erol: İntihar artışında sosyal problem ve adalet yoksunluğu etkili 2025-11-28 09:04:13 WAN - Son dönemlerde artan intihar vakalarda ekonomik, sosyal, adaletteki yoksunluk gibi durumların etkili olduğunu ifade eden Psikolog Hüseyin Erol, sorunun sosyal devlet olmanın gereği olarak toplumsal programlar ve politikalar üretmekle çözülebileceğini söyledi. Wan'da art arda yaşanan genç intiharlar, kentin derinleşen ekonomik, sosyal ve psikolojik sorunlarını yeniden gündeme taşıdı. Özellikle artan kadın intiharları defalarca Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekillerince Meclis gündemine de taşındı. Araştırma komisyonu kurulması yönündeki önergeler reddedildi. Psikolog Hüseyin Erol, intihar vakalarında ekonomik, sosyal ve adalet yoksunluğu ve psikolojik problemlerin etkili olduğu ifade etti. Erol, "Sosyal devlet olmanın bir gereği de bireylerin neden hayattan kopmak istediklerini sadece saha araştırmaları ile değil, toplumsal ve uzman görüşleri ile de programlar ve politikalar üretmekle çözülebilir. Devlet bu konuda ciddi adımlar atmalıdır" dedi.     KÜRESEL SORUN    İntiharların küresel bir sorun olmakla beraber, özelikle bölgede ve Türkiye'nin tamamında da gittikçe önemli bir problem haline gelemeye başladığını dile getiren Erol, "Son zamanlarda yaşanan, özelikle genç ölümlerin bu süreci daha da derinleştirdiğini toplumsal olarak, hem psikolojik hem sosyolojik bir problem haline gelmeye başladı. İntiharlar çokça göz önünde bulundurulmayan göz ardı edilen ve geri planda tutulan bir konu olmakla beraber, dünya üzerinde ölüm nedenleri itibarı ile 3'üncü sırada yer alıyor. Türkiye'de ise intiharlı ölümler 8'inci sırada yer alıyor. Son zamanların istatistiksel duruma baktığımız zaman intihar vakaları gittikçe artan bir durum haline gelmiş" ifadelerini kullandı.   GENÇ YAŞTA ÖLÜM    İntiharın trajik bir durum olduğunu hatırlatan Erol, "Çünkü bilerek isteyerek yapılabildiği gibi ani bir karar ile de gerçekleştirebiliyor. Son dönemlerdeki intiharlarla baktığımız zaman özelikle genç yaştaki ölümlerin daha da yaygınlaştığını görmek mümkün. Bunun birçok nedeni olabilir, sosyolojik, psikolojik politik ve ekonomik nedenler bunların başında gelen nedenlerdir; ama genel olarak bunların başında psikolojik sorunlar geliyor. Ruhsal sorunlar, psikolojik sorunlar, intiharların başrolü olabiliyor. Gençlerde bu belirtileri anlamak çok güç değil; özelikle gençlerin dünyaya ait düşünceleri hayata karşı tutumları ekonomik durumları, geleceği daha belirsiz ve net görmeyişleri ve bir takım ekonomik krizlerle uğraşırken bunların en kolay yönünü intihar olarak düşünebiliyor" diye konuştu.    EKONOMİK PROBLEM ETKİSİ    Son dönemlerde yaşanan bir takım ekonomik problemler, sosyal yaşamdaki dağınıklık, adalet düzeyindeki yoksunlukların da bunda etkili olduğunu ifade eden Erol, "Tüm bunlar olmayınca bireylerin bir tek elinde kalan ve hakimiyet kurabildiği o ölüm duygusunu tetikleyebiliyor. Ekonomik problemler çok büyük psikolojik sorunları da gösterebiliyor, bu sorunları aşamadıkları taktirde ölümü bir çıkış yolu olarak görebiliyorlar. Asıl üzerinde durulması gereken bir önemli konu psikolojik problemler, yani ruhsal sorunlar, çocuklukta başlayıp ergen dönemlerde devam eden bir takım girdaplar, bu sorunu daha da derinleştirir. Klinik olarak bakıldığında, en çok depresyon, geçmeyen yoğun kaygılar ve geleceğe dair ciddi belirsizlikler, bireyleri ciddi anlamda intihara sürükleyebiliyor" şeklinde konuştu.    ÖLÜMLER ÜÇLÜ RAKAMLARA ULAŞTI    Özelikle 18 yaşındaki bireylerde dünyayı algılama sorgulama kabiliyetlerinin yeterince gelişmediğini ifade eden Erol, "Bunu yapan beynin ön bölgesi, bu da 18 yaşından sonra tamamen gelişimini tamamlar. O yaşa kadar çocukların hayatı anlamaları yaşamı sorgulamaları biraz zor olabiliyor. Böyle durumlarda onları dışlamak değil, dinlemek kulak vermek gerekir. İntihar oranları gün geçtikçe artmakta, son yıllarda hem bölgemiz de hem de ülkede ciddi bir artış söz konusu. TUİK verilerine baktığımız zaman da eskiden tekli rakamlarda olan ölümler şimdi 2'li hatta 3'lü rakamlara ulaştı. Yaş aralığına bakıldığı zaman özelikle de gençlerde, 15 ve 19 yaş aralığı, genel popülasyonda ise 15 ve 34 yaş aralığının ciddi bir tehlike oluşturduğunu görüyoruz" diye belirtti.    DEVLET CİDDİ ADIMLAR ATMALI   Sosyal devlet politikaları ile bu intiharların önlenebileceğini dile getiren Erol, şunları söyledi: "Maalesef ülkemiz adı itibarı ile sosyal devlet, ama uygulamaların da sosyal devleti sadece çocuk parası ödeyerek yapan bir ülke konumunda. Sosyal devlet inancında bunlar yoktur. Gelişmiş sosyal devletlere baktığımız zaman daha çok intihar girişimi ve teşebbüslerinde sosyal programlarla çözüm bulmaya çalışırlar. Sosyal devlet olmanın bir gereği de bireylerin neden hayattan kopmak istedikleri sadece saha araştırmaları değil; toplumsal ve uzman görüşleri ile de programlar ve politikalar üretmekle çözülebilir. Devlet bu konuda ciddi adımlar atmalıdır."    MA / Lütfü Pala