'Barış ancak ortak mücadele ile sağlanır' 2025-09-20 19:13:52 DÊRSIM - Dêrsim’de düzenlenen "Ortadoğu ve Barış" konferansında yapılan konuşmalarda, Ortadoğu’da barışın ancak halkların örgütlü mücadelesiyle sağlanacağına dikkat çekildi.  EMEK Partisi (EMEP) Dêrsim İl Örgütü, Ortadoğu ve Barış Konferansı düzenledi. Hüseyin Güntaş Konferans Salonu’nda yapılan konferansa Belediye Eşbaşkanları, siyasi parti ve sivil topluk örgütleri temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı. Açılış konuşmasını yapan EMEP İl Başkanı Ergin Tekin, katılımcılara teşekkür etti.     Moderatörlüğünü Avukat Çağla Yolaşan’ın yaptığı panelin “Güç ilişkilerindeki değişiklikler ve Ortadoğu’daki gelişmeler”  başlıklı oturumunda söz alan Munzur Üniversitesi’nden Doç. Dr Özkan Gökcan, medyadan anlatıldığı gibi Suriye'deki Kürt meselesinin 2011'de başlamadığını söyledi. Fransız manda yönetimi döneminde Kürtlerin özerklik almasa da 1946 yılına kadar siyasi olarak kültürel bir rahatlık içerisinde olduğunu söyleyen Gökcan, 1950'li yılların sonunda Suriye'de bir Kürt sorunundan bahsetmeye başlandığını söyledi. 1962 yılında ikincisi BAAS rejiminin gelmesiyle Hasêke vilayetinde yapılan nüfus sayımında “1945' ten önce Suriye'de yaşadığını ispat edemeyen kimse Suriye vatandaşı değildir” denilerek kodlandığını belirten Gökcan, “İspatlayamayanlara kırmızı renk farklı bir kimlik dağıtıyorlar. Kürtlerin yaşadığı kuzeydeki bölgeye 7 bin Arap aile yerleştiriliyor. Amaç burayı asimile edip nüfusu kurdukları çiftlikler üzerinden değiştirmeye çalışmak. Baas’ın izlediği politikalar bu yönde. Bugün ne olduğunu anlayabilmek için Kürtlerin özellikle Baas iktidarı sürecinde yaşadıklarına bakmak gerekiyor” dedi.   Doç. Dr. Arzu Yılmaz da gelinen süreçte Ortadoğu’da yeni bir dönemin başladığını ve Türkiye’nin çoktan Ortadoğu planının dışına atıldığını söyledi. Ortadoğu’da yaşananlara işaret eden Gazeteci Fatih Polat ise “Halkların  örgütlü mücadelesiyle Ortadoğu'da bir barış sağlanacağını düşünüyorum” diye konuştu.   İSRAİL’İN EMELLERİ   Konferansa online katılan Gazeteci Fehim Taştekin de Ortadoğu'da yeni düzen arayışlarının belli periyodlarla tekrarlandığını söyledi. İsrail’in Türkiye’de dahil Ortadoğu'yu hizalamak istediğini söyleyen Taştekin, “Ama Türkiye'yi düşman olarak görmüyor böyle bir siyasi tasarım var. En son Katar’ın vurulmasıyla Amerikan müttefiklerinin de güvende olmadığı görüldü. İsrail'in kafasında tampon bölge oluşturmak vardı ama şuan her şey pazarlık konusu, yarın ne olacağını bilmiyoruz” dedi.   ‘SOMUT ADIMLARIN ATILMADIĞI BİR SÜREÇ İŞLENİYOR’   “Bölgedeki gelişmeler Kürt sorunu ve demokrasi güçlerinin tutumu” başlığı ile yapılan son oturumda da EMEP Partisi Yürütme Kurulu üyesi Halil İmrek, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın konuşmacı olarak yer aldı.   Kürtlerin verdiği direniş sonucu masanın tekrar kurulduğunu belirten İmrek,  Meclis'te kurulan komisyonda somut adımların atılmadığını söyledi. Türkiye'deki demokrasi güçlerinin buna karşı güçlü bir basınç oluşturması gerektiğini belirten İmrek, “Türkiye'de bir barış cephesinin oluşması gerekiyor. Türkiye'de savaşa, savunmaya gidecek kaynakların en azından emekçilerin kullanması bakımdan bir imkan ve bu bakımdan da Abdullah Öcalan'ın çağrısıyla PKK'nin bir silah bırakma kararı almasını önemli buluyoruz” diye konuştu.   'KOMİSYONDAN DEMOKRASİYE İLİŞKİN SONUÇLAR ÇIKARTALIM'   CHP Başkanvekili Gökhan Günaydın, komisyonun işlevini görüp görmediğinin tartışılır olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Komisyondan beklentimiz nedir? Ben umuyor ve diliyorum Türkiye'nin barışına ve demokrasisine ilişkin bazı sonuçlar çıkartabilelim. Bunun için gayret ediyoruz. CHP içeriden ve dışarıdan tüm eleştirilere ve hatta saldırılara rağmen bu nedenle komisyonda kalmaya devam ediyor” dedi.    'MÜCADELE TARZIMIZI TEKRARDAN TARTIŞMALIYIZ'   DEM Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, herkesin kabul ettiği şeyin dünyanın yenilenmeye gittiği olduğunu söyledi. Yenidünyada hegemonya savaşının yaşandığını ifade eden Çiçek, "Eski yerleşik bütün ittifaklar, yerleşik bütün sistemler aslında kendi içinde değişimi zorunlu kılıyor. Bizler de ezilenler cephesinden bu değişimin bizim lehimize nasıl mümkün olacağını aramak zorundayız. Bunun için de bazı şeyleri netleştirmek zorundayız. Yani sadece anlamak değil dünyayı değiştirmekle mükellef insanlarız. Yani mücadele gerekçemiz, varlık gerekçemiz bu. Biz bu sistemi bu dünyayı değiştirmek istiyoruz. Bunun için tarih boyu mücadele yürütüyoruz” diye konuştu.    Çiçek şöyle devam etti: “Eğer egemenler kendi hegemonya kavgasında Ortadoğu'da, dünyada kendi ittifaklarını, kendi politikalarını değiştirme gereği duyuyorsa ve bu konuda tabiri caizse taşlar yerinde oynuyorsa bizler de kendi ittifak politikamızı, kendi mücadele tarzımızı, yolumuzu, yöntemimizi de tekrardan tartışmak zorundayız” dedi.   Panel soru cevap bölümünün ardından sona erdi.