HDP: Her türlü baskıya rağmen, insanlar HDP’siz bir Meclis’in olmayacağını gösterdi 2018-06-25 01:17:06   ANKARA – HDP eş genel başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli oylarının açıklananın üzerinde olduğunu belirterek, “Her türlü baskıya rağmen, insanlar HDP’siz bir Meclis’in olmayacağını gösterdi. Seçmenin verdiği mesajı aldık ve ona göre mücadele yürüteceğiz” açıklamasını yaptı.   HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ile Sezai Temelli, şimdiye kadar açıklanan seçim sonuçlarına ilişkin parti merkezinde basın toplantısı düzenledi.   Buldan yaptığı açıklamada, bu saate kadar YSK’dan doyurucu bir açıklama beklediklerini belirterek, “Hepimizin, bütün partilerin bu seçimlerden duyduğu kaygılar var. Ancak tatmin edici bir açıklama YSK’dan gelmedi. Henüz sonuçlar açıklanmamıştır” dedi ve AA’nın yaptığı manipülasyonlara itibar edilmemesini istedi.   YSK’ya itirazlarda bulundukları ve bu itirazların henüz sonuçlanmadığını belirten Buldan, sandık görevlilerine görev yerlerini terk etmeme çağrısı yaptı.    Buldan şöyle konuştu:   “Bu açıklamayı yaptığımız saatte henüz sonuçlar kesinleşmemiştir. Anadolu Ajansı’nın manipülasyona dönük yaptıkları nedeniyle resmileşmemiş sonuçlar üzerinden yapılan açıklamalar tüm gerçeği yansıtmamaktadır. Sandık sonuçlarının YSK’daki girişleri henüz tamamlanmamıştır. İtirazlarımız sonuçlanmamıştır. Görevlilerimiz sonuçların netleşmesi için takiptedir. İhlallerin teker teker ortaya çıkarılması için mücadelemiz sürmektedir.    Cumhurbaşkanı adayımız Selahattin Demirtaş, tamamen eşitsiz ve adil olmayan koşullarda, cezaevinden sürdürdüğü seçim kampanyasına rağmen, kendisine karşı yürütülen tüm kara propagandaya rağmen 3’üncü sırada çıkmış ve halkın sevgisine ve güvenine sahip olduğunu bir kez daha göstermiştir. Selahattin Demirtaş’ın gerçek oyu şu saatte ekranlara yansıyandan fazladır. Manipülasyonlu bu sonuçlar bile yapılması gereken acil işin, Selahattin Demirtaş’ın tutukluluk halinin derhal sona erdirilmesi olduğunu ortaya koymuştur.    Bu seçimler OHAL gölgesinde adil ve eşit olmayan koşullarda yapılmıştır. AKP Genel Başkanı Erdoğan ve bütün temsilcileri ile HDP’nin baraj altında bırakılması, parlamentoda yer almaması, demokratik siyasetin tasfiye edilmesi için bütün devlet imkanlarını en ağır biçimde kullanmışlardır. Medyada ağır bir ambargo uygulanmıştır, HDP’nin sesi ve sözü topluma ulaştırılmasın diye elden gelen yapılmıştır. Seçim çalışmalarında türlü baskılar ve zorluklarla karşı karşıya kalınmıştır.    Tüm bunlara rağmen HDP, barajı aşmıştır. HDP, hem oy oranı hem de parlamento içi dağılım açısından üçüncü parti olmuştur. Ancak oylarımız şu saatte ekranlara yansıyan oranların üstündedir. İhlaller sonucunda oylarımız ve emeğimiz çalınmıştır. Bunun takipçisi olmayı sürdüreceğiz.    Bu seçim sonuçları da göstermiştir ki, Türkiye halkları HDP’siz bir parlamenter rejimin, demokrasi ve adalet mücadelesinin olamayacağına olan inancını bir kez daha ortaya koymuştur. HDP’siz barış olmaz, demokrasi olmaz, yeni yaşam olmaz, çoğulculuk olmaz demiştir.    HDP’ye oy verenler aynı zamanda güçlü bir parlamenter rejime, güçlü bir yerel demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, yargının bağımsızlığına ve tarafsızlığına, OHALsiz bir ülke yaşamına da açık ve net bir destek vermişlerdir. HDP, kendisine oy verenlerin mesajlarını anlamıştır ve bu mesajları boşa çıkarmayacak bir kararlılıkla mücadelesine devam edecektir.    Bu değerlendirmeler ışığında, seçim kurullarında bekleyen arkadaşlarımızla, demokrasi nöbeti tutan yurttaşlarımızla ve seçmenlerimizle gerçek sonuçların ortaya çıkarılması için gerekenleri yapacağız ve tüm demokrasi güçlerine de bu çağrıyı yapıyoruz.    Bizler yarından itibaren yetkili kurullarımızı toplayarak seçimleri ve çalışmaları değerlendireceğiz. Seçim ihlallerini, yapılan baskıları bir raporla kamuoyuna açıklayacağız. Önümüzdeki dönemin politikalarını nasıl şekillendireceğimizi belirleyeceğiz.    Şu çok açık ki, Türkiye’de demokrasi, barış, adalet, eşitlik ve özgürlük mücadelesini önümüzdeki dönemde büyütmek, cumhuriyeti demokratikleştirmek, demokratik ulus mücadelesini geliştirmek bizlerin sorumluluğundadır, bizlerin görevidir.    Bütün il ve ilçe örgütlerimizle, üyelerimizler, dostlarımızla, demokrasi güçleriyle, bileşenlerimizle ve ittifak güçlerimizle birlikte, vicdan sahibi tüm yurttaşlarımızla ve demokrat insanlarla birlikte bu görevi yerine getirme mücadelesini sürdürme kararlılığındayız ve bunun sözünü bir kez daha herkese veriyoruz.”    ‘AA’NIN VE CUMHURBAŞKANIN AÇIKLADIĞI SONUÇLAR KESİN SONUÇLARDAN UZAKTIR’   Daha sonra konuşan Sezai Temelli ise, 66 günlük kampanya sürecine dikkat çekerek, “Bu süreçte birçok saldırıya uğradık. Yitirdiklerimiz var. Buradan onlara Allahtan rahmet diliyorum. Her şeye rağmen birçok arkadaşımız toplumun değişik kesimleri olanca gücü ile çalışmalarını sürdürdü. Bu çalışmaları yaparken yine saldırıya uğrayabiliyorlar. Oy vermiş tüm insanların iradesine sahip çıkıyoruz. Kesin sonuçlar açıklanıncaya kadar da bu iradeye sahip çıkacağız. Sandıklarına sahip çıkmaya birleştirme tutuklarının bütün süreçlerinde gözlemci olmaya devam edelim. AA’nın ve Cumhurbaşkanın açıkladığı sonuçlar kesin sonuçlardan uzaktır, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalma ihtimaline yakındır. Kesin sonuçlar açıklanıncaya kadar oylarımızın takipçisi olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.   Temelli birçok yerde emniyet güçlerinin partilerine saldırdığını dile getiren Temelli, “Bunu kınıyoruz. İnsanlar iradesine oyuna sahip çıkıyor” dedi. Temelli, akşam saatlerinde HDP’ye yönelik saldırı haberleri geldiğine ve bunları kimlerin yaptığına yönelik bir soruya da, “… Bazı yerlerde emniyet güçlerinin müdahale ettiği yerler var ama emniyet güçleri olmayan bir grup çete görünümlü şahısların insanlara saldırdıkları bilgisi geldi. Bu insanların amacı belli. Henüz kesinleşmemiş sonuçları kesinmiş gibi bir manipülasyona şiddetle kabul ettirmeye yönelik bir saldırıdır” dedi. Temelli bir başka soru üzerine de, “YSK’daki oy oranlarının dağılımı ile AA’nın açıkladığı veriler arasında bir uyuşma yok. AA ve YSK’nin oylarına kesinmiş gibi bakmak yanıltıcıdır. Önce çok yüksek oran açıklanıyor. İnsanlar oylarını sandıkları terk etsin istiyorlar. Tıpkı 16 Nisan’da olduğu gibi bir yere bağlamak istiyorlar” dedi.