DİGEL Tekstil direnişi 1 Mayıs’a taşınacak 2025-04-30 09:11:43   İZMİR - İşten çıkarılan ve 104 gündür işe dönmek için eylemde dolan DİGEL Tekstil çalışanları, direnişlerini 1 Mayıs'ta alanlara taşıyacaklarını söyledi.    İzmir'de Alman menşeili giyim fabrikası DİGEL Tekstil'de işten atılan 7 işçinin direnişi 104 gündür Gaziemir'de bulunan EGE Serbest Bölge'de devam ediyor. Yaklaşık 450 işçinin çalıştığı fabrikanın yönetimi, işçilerin ücretlerine yüzde 40'lık zam artışı talebini reddederek işçilere yüzde 30 zam artışı yapması üzerine işçiler, 17 Ocak'ta eylem yaptı. Taleplerinin kabul edilmemesi üzerine işçiler, yarısından fazlası çalışma koşulları ve ücretlerinin iyileştirilmesi için Türkiye Tekstil, Örme, Giyim ve Deri Sanayi İşçileri Sendikası'nda (TEKSİF) örgütlendi. İşçilerin sendikalaşmasına engellemek isteyen işveren 4 Şubat'ta 4, 6 Şubat'ta da 3 işçiyi işçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunmayı düzenleyen "Kod 46" iddiasıyla işten çıkardı. İşten çıkarılan işçiler, her gün sabah saat 8'den akşam saat 5'e kadar talepleri için eylemlerini sürdürüyor. Eylem alanındaki işçiler, 1 Mayıs İşçi Bayramı'nda da taleplerini haykıracaklarını dile getirdi.    İŞÇİLER MUHATAP BULAMADI   İşe geri dönme, sendikal hak ve özgürlüklerin tanınması ile maaş ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için eylemde olan DİGEL Tekstil işçilerinden Rümeysa Kişi, sefalet ücretlerine, kötü çalışma koşullarına karşı fabrika yönetimiyle defalarca konuştuklarını ancak bir muhatap bulamadıklarını söyledi. Kendilerine önerilen yüzde 30'luk zam oranına karşı eylemlere başladıklarını belirten Rumeysa Kişi, yaşadıkları sorunları şöyle sıraladı: "Hem kadınlar hem de erkekler tuvalete giderken izin istiyor. Tuvalet içinde fazla kalındığı zaman da bütün bant içinde o kişi aşağılanıyor. Kadınların özel günlerinde ikinci defa tuvalete gitmeleri ayıplanıyor ve herkes içerisinde aşağılanıyor. İçeride kreş yok, hamile olan kişilerin hafta içi erken çıkma gibi durumları var. Ama kapı önüne bırakıyorlar ve 'Gerisi senin problemin' deniliyor. Servislerle alakalı kadın arkadaşlarımız havaların soğuk, karanlık olduğu ve kendilerini güvensiz hissettikleri zamanlarda servisin kendilerini kapıdan almalarını istediklerinde cevap 'Hayır' oluyor. Bunun haricinde genel olarak baskı ve mobbing devam ediyor. Fabrikamızda bir prim sistemi var. Öyle bir prim sistemi yapmışlar ki o primi almak için at gibi koşturman gerekiyor. Verdikleri ücret yetmediği için insanlar yan haklar için koşturuyorlar. Bant usulü olduğu için işçiler birbirinin de çalışmasını istiyor. Yani işçileri birbirine düşüren prim sistemi yapmışlar."    '1 MAYIS'TA KORTEJİN ÖNÜNDE YÜRÜYECEĞİZ'   Öncelikli taleplerinin işten atılan işçilerin işlerine iade edilmesi ve sendikal haklarına saygı duyulması olduğunu vurgulayan Rümeysa Kişi, "Toplu iş sözleşmesi masasına otururlarsa kadınlar için taleplerimiz olacak. Önceliğimiz hamile arkadaşlarımızın iş yükünün azaltılması olacak. Kadınlara pozitif ayrımcılık olması için maddelerimiz olacak. Bu taleplerle 1 Mayıs'a güçlü ve örgütlü şekilde hazırlanıyoruz. İçerideki arkadaşlarımızın katılımının yoğun olmasını sağlamak için çalışmalarız devam ediyor. Ki zaten arkadaşlarımız kendileri katılmak için can atıyor. 1 Mayıs'ta taleplerimizi en gür şekilde dillendireceğiz. 'Sendikal haklara saygı duy' diye her yerden bağırmaya devam edeceğiz. Direniş 1 Mayıs'a taşınacak. Olumsuz birçok olay yaşanıyor ama biz umudumuzu kaybetmedik. DİGEL Tekstil öyle de böyle de sendikalı bir fabrika olacak. Arkadaşlarımızdan da korkmamalarını ve sendikaya üye olmalarını talep ediyorum" diye konuştu.    'MORAL VE MOTİVASYONUMUZ YÜKSEK'   İşten atılan işçilerden Oktay Yıldız da işverenin hukuksuz uygulamalarının kendilerini yıldıramayacağını ve işvereni toplu iş sözleşmesi masasına oturtturacaklarını ifade etti. Sendikanın arkalarında olduğunu, morallerinin yüksek olduğunu belirten Yıldız, "Fabrikada çoğunluk bizde. Onların bize sürekli olarak destek çıkmaları motivasyonumuzu yüksek tutuyor. Yaptığımız çağrılara, toplantılara ve yürüyüşlere çoğunluğu katılıyor. Yaptığımız toplantılarda birlikte karar alıyoruz. Ne diyorsak yapıyorlar ve içeride dik duruyorlar. Bizim burada durmamız onlara çok büyük moral veriyor. Biz buraya sabah geliyoruz, akşama 5'e kadar buradayız. Daha sonra bulunduğumuz alanın arka kapısında bizim fabrikanın servisleri geçiyor. Biz de 5'ten sonra oraya gidiyoruz ve işten çıkan arkadaşlarımız bizi selamlıyor. Onların bize el sallaması bize moral oluyor. Bunu 103 gün tekrarladık ve şu güne kadar çok güzeldi" diye ifade etti.     Bu seneki 1 Mayıs'ı işten atılan bir direnişçi olarak karşılayacağını aktaran Yıldız, 1 Mayıs'ın taleplerini dile getirmek için bir fırsat olduğunu aktardı. Direnişlerinin olumlu şekilde neticeleneceğini işaret eden Yıldız, son olarak işçilerin birleşmesi halinde sermayenin gücünü yenileceğini belirtti.      İLK DEFA 1 MAYIS'A KATILACAK   İşten çıkarılan işçilerden Yeliz Duman ise emekli olmasına rağmen çalışmak zorunda kaldığını belirtti. Yıldız Duman, "Hepimiz kenetledik ve birbirimize güç veriyoruz. Talebimiz bir an önce işverenin sendika ile toplu iş sözleşmesi masasına oturması ve bizi işe alması. Çalışmak, kazanmak ve kazandırmak istiyoruz. Yüzde 85'i kadın olan 450'nin üzerinde kişinin çalıştığı fabrikada sadece iki tane tuvalet ve iki tane su sebili var. Sebiller hemen tuvaletlerin yanında. Sularımız yetmiyor, tuvaletlerimiz de kırık. Ben hayatımda ilk defa 1 Mayıs'a katılacağım. İşçi bayramına herkesi davet ediyorum, hepimizin birlik olması gerekiyor. Benim için çok farklı olacak, çok heyecanlıyım" diye belirtti.    MA / Uğurcan Boztaş