8 Mart eylemleri: Barış, kadın mücadelesiyle inşa edilecek 2025-03-02 17:44:09   HABER MERKEZİ – PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın ezberleri bozan bir açıklama yaptığını belirten DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Dilimizi mücadelemizi inkar edenlere karşı bir çığlık oldu bu mesaj” dedi.    8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne hazırlanan kadınlar, gerçekleştirdikleri eylem ve etkinliklerde mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.    İZMİR    Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) İzmir bileşenleri, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında Tohum Kadın Kooperatifi'nin ürettiği yöresel kıyafetlerle Sarnıç Piknik Alanı’nda defile gerçekleştirdi. Defile öncesi yapılan açıklamada ise, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü Jin jiyan azadi, Raperîna me li dijî qirkirîna jine ye mesa ber bi azadîye ve ye, kadın kırımına isyan ediyor özgürlüğe yürüyoruz” pankartı taşınarak, sık sık  “Yaşasın kadın dayanışması” ve “Jin, jiyan, azadî” sloganları atıldı. Açıklamanın Kürtçesini Ruken Yılmaz, Türkçesini ise Ayşenur Eker okudu.    Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Ortadoğu halklarını cinsiyetçi, milliyetçi, dinci politikalarla birbirine kırdırarak emperyal hayallerini gerçekleştirmek isteyen bu düzene karşı alternatifimiz Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınlar öncülüğünde inşa edilen yeni yaşamdır. 8 Mart motivasyonumuzu korkmadan, yılmadan hakikatin peşinden koşarken katledilen Cihan Bilgin şahsında Rojava Kadın Devrimi’nde, kadın özgürlük mücadelemizde yıldızlaşan yoldaşlarımızdan alıyoruz.    'AİLE DEĞİL ÖZGÜR EŞ YAŞAM’   Devletin bekasını ve geleceğini kadının kölelik durumunun devamında aramaktadır. Kürt kadınlar olarak köleliği, emek sömürüsünü, şiddeti, eşitsizliği meşrulaştıran; kadınların içerisinde katledildiği bir 'aile'yi değil, ortak ve eşit yaşamı benimseyen, özgür eş yaşamı esas alan anlayışla ailenin demokratikleştirilmesi için mücadele edeceğiz. Toplumun öznesi olan kadınların içerisinde kiatledilmediği bir yaşam için kadına yönelik şiddetin ideolojik olduğu bilinciyle 8 Mart’ta da mahallelerden köylere, köylerden kentlere yaşamın her alanını örgütleme sözünü yineliyoruz. Bunun için de zihniyet dünyamızdan emeğimize, örgütlülüğümüzden mücadelemize, eylemlerimizden söylemlerimize kadar özgür yaşam iddiamızı büyütüyoruz. Dünyamızı erkek egemen akıl karartmaya çalışıyorsa biz kadınlar da kadın direnişi ve kadın ittifakı ile bu yaşamı aydınlatacağız.”   DEFİLE YAPILDI    Ardından defile yapıldı. Tohum Kadın Kooperatifi Yönetimi’nden Belgin Diken, kooperatifin Riha, Elîh ve Amed’de şubelerinin olduğunu aktardı. Her zorluğu kadınların çektiğini ancak kadınların görünmez kılındığını ifade eden Belgin Diken “Kooperatifle her emeğin çilesini çeken kadınların daha da güçlendiriyoruz, sesini yükseltiyoruz. Neolitikten bu yana ekonomiyi kadınlar gerçekleştirdi ancak erkekler ellerinden aldı. Bugün ise kayyım ile kadın emeği ele geçirilmeye çalışılıyor. Ancak biz kadınlar olarak yeniden demokratik bir ekonomiyi kuracağız” dedi.    Defile gösteriminin ardından kadınlar erbaneler eşliğinde halay çekti.    'YALNIZ KADIN VE UYANIŞ' GÖSTERİMİ    Mor Dayanışma, 8 Mart etkinlikleri kapsamında İzmir'de Dario Fo’nun Franca Lame ile kaleme aldığı kitabından uyarlanan “Yalnız Kadın ve Uyanış” adlı tek perdelik tiyatro oyununun ilk gösterimi gerçekleşti. Yönetmenliğini Emek Eroğlu ve oyunculuğunu Berüm Turan’ın üstlendiği oyunda iki kadının 60 dakika boyunca hapsoldukları çemberden çıkış arayışları seyirciyle buluştu. Farklı sebeblerle eve ve ev-iş arasına sıkışmış iki kadının yaşamları arasındaki benzerliklerden yola çıkan ve monologlardan oluşan oyuna Karşıyaka ve Bayraklı Belediyesinde haksız yere işten çıkarıldıkları için direnen kadın işçileri de katıldı.    Oyunun ardından Mor Dayanışma Temsilciler Meclisi üyesi Zeynep Eda Berfin Tozlu tiyatroyu 8 Mart’a giderken bir arada olmanın önemi ile organize ettiklerini vurguladı. Tozlu sözlerine, “8 Mart bugün kadınların kurtuluş mücadelesi bakımından son derece önemli. 2025’i aile yılı ilan eden iktidarın karşısında kadınların direnişini omuzladık. Bu direnişi 8 Mart ile büyüteceğiz, baharı direnişle karşılayacağız” dedi. Zeynep Tozlu sözlerini “Bizler tacize, tecavüze, emek sömürüsüne karşı bir kere daha 8 Mart’ta neşemizi, inancımızı ve mücadelemizi büyüteceğiz” diye noktaladı.    Tiyatro üzerine yapılan sohbetin ardından etkinlik son buldu.   FEMİNİST GECE YÜRÜYÜŞÜNE ÇAĞRI    İzmir'de 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşünü düzenleyen tertip komitesindeki kadınlar, Karşıyaka İzban önünden başlayarak 8 Mart için bildiri dağıtımı ve duvara afiş yapıştırarak 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşüne katılım çağrısında bulundu. Bildiri dağıtımı sırasında yapılan konuşmalarda "Bu 8 Mart'ta bütün kadınları, LGBT+'ları feminist gece yürüyüşünde görmek istiyoruz. İradenin, baskı ve şiddet politikalarına karşı gücümüzü göstermek için herkesi bekliyoruz" denildi.   Ardından afiş yapıştıran Emine Akbaba, "Aile yılına karşı, kutsal aileye sığmayarak bu yıl da sokaklarda, meydanlarda isyanımız ve öfkemizle buluşuyoruz. Yaşasın kadın dayanışmamız, yaşasın mücadelemiz, yaşasın feminist isyanımız” diyerek kadınlara 8 Mart'a katılım çağrısında bulundu.   İSTANBUL   TJA, 8 Mart startını vermek için İstanbul’un Beyoğlu ilçesindeki Taksim Tünel’de kadınlarla bir araya geldi. Alana yürüyüş yapmak isteyen kadınlar polis tarafından ablukaya alındı, ancak kadınların ısrarı üzerine abluka kaldırıldı. "Kadın kırımına isyan ediyor, özgürlüğe yürüyoruz” pankartının açıldığı eylemde sık sık "Jin, jiyan, azadî", "Yaşasın 8 Mart", "Yaşasın kadın dayanışması" sloganları atıldı. Birçok kadının ulusal kıyafetleriyle katıldığı eylemde, kadınlar söyledikleri şarkılar ve zılgıtlarla halay çektiler. Eylemde 8 Mart'ta Kadıköy'de yapılacak Kadın Buluşması’na ve Taksim’de gerçekleşecek Feminist Gece Yürüyüşü’ne çağrı yapıldı. Eyleme, Barış Anneleri, TJA aktivisti Sebahat Tuncel, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Uçar ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu da katıldı.    'SIRA DEVLETTE'   Burada konuşan Sebahat Tuncel, 27 Şubat’ta bütün dünya halklarının PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısını dinlediğini belirterek, "Sayın Öcalan devlete, dünya halklarına, Kürdistan halkına bir çağrıda bulundu. ‘Kürt sorununun savaş ve çatışma zemininden siyasi ve hukuki zemine geçmesi için ben üzerime düşen sorumluluğu yerine getiriyorum PKK’ye çağrı yapıyorum’ dedi. Şimdi sıra devlette. Ancak devlet önümüze barikatlar kuruyor, kadınların buluşmasını engelliyor. Sayın Öcalan ne diyordu: ‘Yeni dönemin dili barış olacak, müzakere olacak’. Düşünce ve ifade özgürlüğünün, eylem özgürlüğünün önü açılmadan demokratik bir Türkiye’den bahsedebilir miyiz? Katillere barikat kurmayanlar, kadın cinayeti işleyenleri koruyanlar onlara değil, kadınlara barikat kuruyorlar. Sokakları Taksim’i kadınlara kapatanlar nasıl bir barıştan bahsedecekler? Eğer gerçekten bir barış olacaksa Kürt halkı üzerine düşeni yapmıştır" diye konuştu.    ‘BARIŞ KADIN MÜCADELESİYLE İNŞA EDİLECEK’   Ardından konuşan DEM Parti İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu, "Bu eylemle bir kere daha bu sokaklarda 'Jin jiyan azadî'nin evrensel bir slogan olduğunu gösterdiklerini vurguladı. Çiçek Otlu, "İran’da Rojhilat’ta yükseltilen Jina Amini’nin sloganının bizim için bir parola olduğunu bir kere daha gösteriyoruz. Barış için inşa edeceğimiz süreç Sayın Abdullah Öcalan’ın belirttiği gibi toplumsal kesimlerin mücadelesiyle olacaktır. En çok da kadınların mücadelesiyle barış inşa edilecektir. Bize çok fazla görev düşüyor demek ki biz daha çok çalışacağız, daha çok anlatacağız, daha çok savaş karşıtı mücadelemizi yükselteceğiz" ifadelerini kullandı.   ‘KURDUĞUNUZ BARİKATLARIN ANLAMI YOK’   DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Uçar ise kadınların sesi olmak için sokaklarda olduklarını söyleyerek, "Bizler kadın özgürlük mücadelesini aklıyla, fikriyle, kalemiyle yükselten ve Türk devleti tarafında katledilen Nagihan Akarsel’in sesi olarak buradayız. Bizler barış mücadelesini yükselten sevgili Sakine Cansız’ın kavgası olarak buradayız. Yeni bir düzen kurulacaksa kadınlar olmadan olamaz, demek için buradayız. O yüzden kurduğunuz barikatların hiçbir anlamı yok kurduğunuz engellerin bir anlamı yok. Yeni bir Türkiye’ye herkesin ihtiyacı var. Ve bu kadın iradesi yeni bir Türkiye için sorumluluk almak için burada. 27 Şubat’ta İmralı’da 26 yıllık tecride ve işkenceye rağmen Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan ezberleri bozan bir açıklama yaptı. Ve biz biliyoruz ki bu çağrıda en büyük sorumluluk biz kadınlarda. Emeğimizi sömürene karşı, dilimizi mücadelemizi inkar edenlere karşı bir çığlık oldu bu mesaj. Ve biz kadınlar yeni dönemde de bugüne kadar hangi mücadeleyi yürüttüysek onu daha da büyüterek devam edeceğiz" şeklinde konuştu.    Konuşmaların ardından kadınlar eylemlerini slogan ve halaylarla sonlandırdı.   DÎLOK   Eğitim Sen Dîlok Şube Kadın Meclisi, 8 Mart etkinlikleri kapsamında, düzenlediği "Aile, beden politikaları ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği" başlıklı bir 2 günlük çalıştayı sona erdi. Dîlok’un merkez Mezmaxor (Şahinbey) ilçesinde bulunan bir otelin konferans salonunda gerçekleştirilen çalıştaya, meclis üyelerinin yanı sıra çok sayıda kadın katıldı. Salona, “Jin, jiyan, azadî”, “Erkek egemen sınırlara kapitalist sömürüye karşı emek ve özgürlük mücadelesini büyütüyoruz” ve “Geçmişte izimiz geleceğe sözümüz var” pankartları asıldı.    Çalıştay, avukat Candan Dumrul'un "Kadına yönelik şiddet, mobbing, ayrımcılık ve hukuksal mücadele" başlıklı sunumuyla başladı. Kamusal alanda çalışan ve sendikalı kadınların yaşadığı sorunları anlatan Candan Dumrul, mobbingin iktidarın çalışma biçimlerini değiştirmesiyle biçim değiştirdiğini ifade etti.    ANKARA    Türkiye İşçi Parti’li Kadınlar, birçok merkezde basın açıklaması yaparak 8 Mart startı verdi. Selanik Caddesi’nde bir araya gelen kadınlar, “Şiddete, tacize, savaş politikalarına karşı her yerde biz varız” yazılı pankart açtı. Kadınlar “Jin jiyan azadî”, “Kadın yaşam özgürlük”, “Geceleri de sokakları da meydanları da terk etmiyoruz” sloganlarını atarak basın açıklaması gerçekleştirdi.    Açıklamayı yapan Fatma Tulum Eryoldaş, iş yerlerinde direnen Polonez, Özak, Hepsijet işçisi ve daha birçok kadınların mücadelesinin umut verici olduğunu ifade ederek, “Biliyoruz ki yan yana geldiğimizde, dayanışmamızı büyüttüğümüzde değiştiremeyeceğimiz hiçbir şey yok. Bu yüzden, 8 Mart’ta, tüm kız kardeşlerimizi sokaklarda, meydanlarda, işyerlerinde, hayatın tam içinde sesimizi birlikte yükseltmeye davet ediyoruz: Biz varız, birlikte güçlüyüz! Bugün, kadın emeğini görünmez kılmak isteyenlere, bizi aile içine hapsetmeye çalışanlara, ‘kutsal aile’ masallarıyla toplumsal rollerimizi sırtımıza yüklemeye çalışanlara inat, isyanımızla alanlardayız! Bir kere daha haykırıyoruz: Emeğimiz bizimdir, hayatımız bizimdir, geleceğimiz bizimdir! Kadın dayanışmasıyla güçleniyoruz! Sokakta, işyerinde, mahkemede, fabrikada; birbirimizden güç alıyor, birlikte kazanıyoruz! Bizi yalnızlaştırmaya, susturmaya çalışanlara karşı dayanışmamız en büyük gücümüzdür! Bugün buradan bir kez daha haykırıyoruz: Eşit, özgür, sömürüsüz bir dünya kurulana kadar mücadelemiz sürecek! Biz varız! Buradayız! Biz kazanacağız!” dedi.