Deprem bölgesinde şiddet, fuhuş ve uyuşturucuda artış 2025-02-04 09:14:58   SEMSÛR - Semsûr'da depremin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen ne yıkım ne de inşa çalışmaları tamamlandı. Sivil toplum örgütlerine göre fuhuş, uyuşturucu ve şiddet gittikçe artıyor.     Mereş merkezli 6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen depremlerinin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen, depremlerin etkilendiği 11 kentte sorunlar olduğu gibi devam ediyor. Depremde büyük bir yıkımın yaşandığı kentlerden biri olan Semsûr’da bin 485 bina yıkıldı ve 68 bini aşkın yapı hasar aldı. Resmi rakamlara göre toplam 8 bin 387 kişi hayatını kaybetti. Ancak bu sayının daha fazla olduğu tahmin ediliyor.    Depremlerin üzerinden uzun bir süre geçtikten sonra ağır hasarlı evlerin yıkımına başlandı. Kentin her mahallesi şantiye alanına dönüştü. 3 bin 966 orta hasarlı binanın mahkeme süreci tamamlandı ve bunlardan 566’sı yıkıldı. Aradan 2 yıl geçmesine rağmen her sokakta halen vinç ve kamyon gibi iş makinalarına rastlamak mümkün. Devam eden yıkım ve inşa çalışmaları nedeniyle oluşan toz bulutları depremzedelerin sağlığını olumsuz etkiliyor. Kentte 31 bin 406 konut teslim edildiği belirtiliyor. Diğer konutların inşası ise devam ediyor.    ANMA YAPILACAK   Depremin ikinci yıl dönemine kısa bir süre kalırken, kentteki anma programı da netleşmeye başladı. 5 Şubat’ta mezarlık ziyaretleri ve anma programı yapılacak. 6 Şubat’ta ise depremin olduğu saatte meşaleli yürüyüş yapılacak.    'TİCARİ YÖNÜ AĞIR BASAN SİSTEM VAR'   Kentteki yıkım ve inşa çalışmalarına dair konuşan TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Semsûr Temsilcisi Tuncay Kaya, 2 yılda yapılan yıkımların usulüne uygun yapılmadığını söyledi. Kaya, "Bir bina yıkılırken yukarıdan tıraşlanarak yıkılması gerekiyor. Ancak bu yapılmadı. Altyapı çalışmaları devam ediyor. En büyük sorun oluşan toz bulutlarıdır. Depremden yeterince ders çıkarmadık. Deprem yönetmeliğimiz 2023’te yaşanan depremin altında kaldı. Bu yönetmeliğin, konutlar inşa edilmeden önce değiştirilmesi gerekiyordu. Bu yapılmadı. Denetim sistemi yetersiz. Yapı denetimleri üzerinden bu yapılmaya çalışılıyor, ancak yapı denetiminin kendisi sorunlar içinde. Denetimi eksik, ticari yönü ağır basan bir sistem var maalesef. Yerinden dönüşümlerde yurttaşlara verilen 750 bin TL kredi, artı 750 bin TL hibe günümüz inşaat sektörü girdileri karşısından çok yetersiz kalmıştır. Bu noktada acilen bu miktarların arttırılması gerekir. Yoksa bir yıl sonra birçok yerinde dönüşüm projesinin yarıda kaldığını göreceğiz” diye konuştu.    EĞİTİM ALANINDA YAŞANAN SORUNLAR    Depremde en çok olumsuz etkilenen alanlardan birisi de eğitim alanı oldu. 14 okul yıkılırken, 63 okul ağır ve 41 okul ise orta hasar aldı. 2 yılda 54 okul inşa edilirken, 38 okulun inşa süreci devam ediyor. Eğitim ve Bilim Emekçiler Sendikası (Eğitim Sen) Semsûr Şubesi Başkanı Zeynal Polat, afet dönemlerinde ilk gözden çıkarılan alanların başında eğitim alanının geldiğini söyledi. Depremden önce Semsûr genelinden 801 okul olduğunu aktaran Polat, "Hasar alan 8 okul güçlendirilme sonrası eğitime açıldı ve 11 tanesinin ise güçlendirilmesi devam ediyor. Toplu konut alanlarında 4-5 bin insan yaşıyor, ancak orada inşası biten okul henüz yok. Burada yaşayan ailelerin çocukları eski okullarına gidiyor, bu bir ulaşım problemi. Konteyner kentlerde eğitim konteynerde devam ediyor. Hem öğrenciler hem de öğretmenler deprem travmasını atlatamadı. Psiko-sosyal alanda bazı çalışmalar var, ancak bunların arttırılması gerek. Öğrencilere bir öğün ücretsiz yemek verilmesi gerek. Depremde kendi mahallesinde okulu yıkılan öğrenciler başka mahalleye gidiyor. Bu öğrencilerin dışarıda yemek yemesi ailelerine büyük bir külfet. Deprem bölgesindeki mülteci çocuklar eğitimden ulaşıma birçok problem yaşıyor" diye kaydetti.    'İNTİHAR GİRİŞİMLERİ ARTTI'    Sağlık alanında yaşanan sorunlar devam ediyor. Yıkım ve altyapı çalışmaları nedeniyle 2 yıldır bitmeyen toz bulutları yurttaşların sağlıklarını olumsuz etkiliyor. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şube Eşbaşkanı İbrahim Halil Aydın, tozdan kaynaklı insanların bağışıklığının düştüğünü söyledi. Yıkım sonrası tarım alanlarına bırakılan molozların sağlık krizine davetiye çıkardığını dile getiren Aydın, "Depremden sonra açıklanan ölüm rakamları gerçeği yansıtmıyor. Açıklanan rakamların çok üstünde kayıplar oldu. Bu insanlarda travmayı arttırdı ve ikinci yıla gireceğiz ancak bu travmalar devam ediyor. Son günlerde intihar vakaları artmış durumda. Net bilgiler paylaşılamıyor, ancak bizim ulaştığımız bir intihar girişimi rakamı var. Depremden sonra bir yılda 187 intihar girişimi yaşandı. Bunlardan kaç tanesi ölümle sonuçlandı bilmiyoruz. Ancak girişim bu denli yüksek ise ölümlü vaka sayısı da bir o denli yüksektir. Deprem izleri silinmediği sürece ne yazık ki bunları görmeye devam edeceğiz. İnsanlarda ciddi ruhsal sorunlar var. Yetkililer ‘bir yılda kentlerimizi inşa edeceğiz’ dediler ama ikinci yılına giriyoruz hala teslim edilen konut sayısı çok az. Konteyner kentler toplama kampları gibi. Mahremiyete dikkat edilmeden yerleştirilmiş durumda. Bu sosyal sorunlarında artmasına neden oldu” diye konuştu.    Madde kullanımı, fuhuş, intihar, aile içi şiddet ve kadına yönelik şiddette de artış yaşandığına dikkati çeken Aydın, şunları söyledi: "Bu ciddi bir sorun ama dikkate alınmıyor. Kovid-19 sürecinde sağlık alt yapısının cilası döküldü, deprem ile enkaza döndü. Adıyaman’da sağlık alt yapısının acil olarak güçlendirilmesi gerekir. Adıyaman deprem ile birlikte bir engelli kentine dönüştü ama fizik tedavi poliklinikleri depremden önceki kapasite ile çalışıyor. Fizik tedavi merkezlerinin acil olarak açılması gerek. Depremin yıl döneminde travmalar artabilir, bundan kaynaklı sorunlar oluşabilir. Daha önce deprem ile yüzleşmeyenler anmalara katılarak yüzleşebilir."     MA / Emrullah Acar