Amed Baro Başkan Yardımcısı: Anayasa'da eşit yurttaşlığa ilişkin düzenleme yapılmalı 2025-01-31 09:07:17   AMED - Kürt sorununun silaha indirgenemeyecek kadar yüzyıllardır devam eden bir mesele olduğuna işaret eden Amed Baro Başkan Yardımcısı Şilan Çelik, demokratikleşme, eşitlik, adalet sorunu olduğuna işaret ederek, "Anayasa'da eşit yurttaşlığa ilişkin düzenlemeler yapılması gerekiyor" dedi.    Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti'nin PKK Lideri Abdullah Öcalan'la yaptığı görüşmelerin ardından Kürt sorunu bağlamında yürütülen tartışmaları, soruna dair çözüm önerilerini, sorunun hukuki boyutunu Amed Barosu Başkan Yardımcısı Şilan Çelik değerlendirdi. Kürt sorununa dair yürütülen tartışmaların olumlu olduğunu söyleyen Şilan Çelik, görüşmelerin siyasi partilerle sınırlı kalmamasını, tüm toplumsal kesimlerin dahil edilmesi gerektiğini ifade etti. Sorunun çözümünün ancak sorunun toplumsallaştırılmasıyla mümkün olacağını dile getiren Şilan Çelik, iktidarın "ötekileştiren, ayrıştıran ve yok sayan" dilini değiştirmesi gerektiğin vurguladı.     'KOŞULLAR EŞİT DEĞİL'   Kürt sorunun çözümünün "silah bırakmaya" indirgenmesini eleştiren Şilan Çelik, "Aslında Kürt meselesi silaha indirgenmeyecek kadar yüzyıllardır devam eden bir meseledir. Kürt meselesi bir demokratikleşme, eşitlik, adalet sorunudur. Buna bu şekilde bakmak gerekiyor. Olası bir müzakere süreci, ancak bu şekilde başlatılabilir. Ayrıca dünyadaki müzakere süreçlerine baktığımız zaman görüşmeler, eşitlik içinde olur. Ama biz, şu an bu görüşmelere baktığımız zaman, eşitlikçi bir ortamın da yaşanmadığına şahit oluyoruz. İmralı'daki koşulların değişmeden devam etmesi, aslında bu aşamaların çok eşit bir şekilde ilerletilmediğini de gösteriyor" ifadelerini kullandı.    'HENÜZ RESMİ VE FİİLİ BİR SÜREÇ BAŞLAMIŞ DEĞİL'    Görüşmelere sonuç ve çıkar odaklı bakılmaması gerektiğini belirten Şilan Çelik, toplumun ihtiyaç duyduğu çözüm odaklı bakılması gerektiğini ifade ederek, "Henüz resmi ve fiili bir süreç başlamış değil. Bu süreç başladıktan sonra bazı şeylerden bahsedebiliriz. Yani biz şu anda aslında temel olarak AYM kararlarının, yasaların dahi uygulanmadığı bir dönemden geçiyoruz. Bir anayasal metin hazırlayalım, yasa değişsin dememizde yeterli değil. Aslında bizim burada anayasayı, yasaları uygulayacak bir yargı mekanizmasına ihtiyacımız var. Bu yargı mekanizmasını hakkaniyetle yürütecek bir sürece ve iradeye ihtiyacımız var. Ancak bu irade ve kararlılık olduktan sonra biz burada belki yeni bir anayasadan da, yasaların değişmesinden de bahsedebiliriz. Kürtler için Kürtçe dilinin kamusal alanda, eğitim dili olarak kullanımıyla ilgili, kayyım politikalarından vazgeçilmesiyle ilgili bu süreçleri ancak bu görüşmeler bittikten sonra konuşabiliriz. Ama bu aşamada bunları söylemek için biraz erken" diye konuştu.    YAPILMASI GEREKEN DÜZENLEMELERİ SIRALADI   Kürt sorununun çözülmesi ve görüşmelerin sağlıklı yürüyebilmesi noktasında yapılması gerekenleri dile getiren Şilan Çelik, "Anayasa'da eşit yurttaşlığa ilişkin düzenlemeler yapılması gerekiyor. Ayrıca cezaların, ceza kanunundaki soyut cezaların, suçların değiştirilmesi gerekiyor. Şu an bugün bile birçok insan hakkında, örgüt üyeliğinden yargılamalar, soruşturmalar yürütülüyor. Bundan verilen cezalara baktığımız zaman, çok soyut şeyler üzerinden, çok daha geniş yorumlanabiliyor. Bu suç tanımlarının daraltılması gerekiyor. Terörle Mücadele Kanunu'nun değişmesi gerekiyor. Kayyım politikalarından vazgeçilmesi, artık bu politikaların sistematik bir şekilde yürütülmesinin önlenmesi için belediye kanununda ve Anayasa'da bir değişikliğe gitmek gerekiyor. Yerel yönetimlerde özellikle şart altına konulan çekincelerin kaldırılması gerekiyor. Çünkü baktığınızda zaten şartnameye konulan çekinceler aslında hali hazırda hem Anayasa'da hem de Belediye Kanunu'nda olan şeyler. Neden çekince konulduğuna dair hukuksal gerekçe de sunulmuyor" şeklinde konuştu.   Farklı kesimlerin görüşmelere dahil edilmesinin demokratikleşme ve toplumsallaşma açısından önemine değinen Şilan Çelik, "Bu şekilde yapılan görüşmeler topluma daha doğru bir şekilde sirayet eder. Bu sebeple görüşmelerin ilerleyen zamanlarda toplumsallaşması için, bu çözümün biraz da toplum nezdinde, halk arasında konuşulabilmesi için de taleple bulunan, sürece katılmak isteyen kesimlerin ve kurumlarında dahil edilmesi gerekiyor" diye belirtti.    'UMUT HAKKI KOŞULSUZ SAĞLANMALI'   Görüşmeler başlamadan önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de gündeme getirdiği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Abdullah Öcalan'a yönelik verdiği umut hakkı ihlali kararını hatırlatan Şilan Çelik, şöyle devam etti: "AİHM kararına da değinildi. Bu umut verici bir şeydi. Umut hakkının söylenmesi, Sayın Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılmasına ilişkin konuşmalar gerçekleştirildi, ama şu an artık bunların konuşulmadığını görüyoruz. Tabii ki bu belki görüşmelerin geldiği aşamayla da ilgili olabilir. Ama dediğimiz gibi öncelikle bu koşulların da iyileştirilmesi, koşulların eşit bir şekilde sağlanması gerekiyor ki, bu görüşmeler sağlıklı bir şekilde yürütülsün."   AİHM'nin umut hakkından bahsederken bir şarta bağlanmaması gerektiğini belirttiğini sözlerine ekleyen Şilan Çelik, "Zaten Türkiye'deki infaz rejimiyle ilgili de ciddi sıkıntılar var. Süreç bakımından bu yönlü de iyileştirmeler yapılması gerekir. Umut hakkının bu şekilde tabii ki bir şarta bağlanmaması gerekiyor. Mutlak koşulsuz bir şekilde uygulanması gerekir" dedi.    MA / Rukiye Payiz Adıgüzel