HDP Kadıköy'de gençlik şöleni düzenledi

2018-06-13 20:22:32


	 

	İSTANBUL - HDP seçim çalışmaları kapsamında Yoğurtçu Parkı'nda gençlik şöleni düzenledi.

	Halkların Demokratik Partisi (HDP İstanbul İl Örgütü seçim çalışmaları kapsamında Kadıköy Yoğurtçu Parkı'nda gençlik şöleni düzenledi. Şölene HDP milletvekili adaylarının yanı sıra çok sayıda genç katıldı. Şölende gençler uzun süre halay çekti.

	Etkinlik, yapılan bir dakikalık saygı duruşunun ardından HDP'nin genç adaylarının seçim deklarasyonunu okunmasıyla başladı. Mesajı, HDP Gençlik Meclisi üyesi Roza Kahya okudu.

	'GENÇLERİN DİLLERİ TEK TİP ZEMİNDE İNŞA EDİLİYOR'

	Gençlerin kültürel bir kıyımdan geçtiğini söyleyen Kahya, "Gençlerin kendi dilleri, kimlikleri, yaşam biçimleri üzerinden inşa bulmalarına izin verilmiyor. Tek tip bir zeminde inşa edilmeye çalışılıyor. Sürekli değişen sınav sistemleri ile gençliğin geleceğe olan güveni sarsılıyor. Üniversiteler toplum yararına bilim üretmenin alanı değil, sermaye için bilimi üreten yerlere dönüştürülüyor. Üniversiteler, kendisini söz ve karar alma süreçlerinde dışlayan başkanlık sistemi ve YÖK tarafından dizayn ediliyor. Kendisine biat eden rektörler tarafından yönetilen üniversitelerden, onun asıl özneleri olan öğrenciler, akademisyenler ve emekçiler dışlanıyor" diye belirtti.

	'VİCDANİ RET HAKKININ YANINDA OLACAĞIZ'

	HDP'nin genç adayları olarak internette sansüre izin vermeyeceklerini, sosyalleşme mekanlarını çoğaltacaklarını söyleyen Kahya, "Sadece okul hayatında değil sosyal hayatta da aktif olacağız. Askere gitmek istemeyen, militarizme karşı olan gençlerin vicdani ret hakkının yanında olacağız. Erkek egemenliğin tüm biçimleriyle sistematik mücadele edeceğiz. Toplumsal cinsiyet dersi zorunlu ders olarak müfredatta yer alacak. Eğitim müfredatında ders kitaplarını ve diğer materyalleri cinsiyetçi içeriğinden arındıracağız. Aile, okul, sokak ve diğer tüm toplumsal alanları erkek egemenliğin etkisinden çıkaracağız. Özellikle okullardaki kız çocuklarını çok yönlü bir biçimde güçlendiren eğitim programlarını uygulayacağız. Eğitim kurumlarında kadınlara her türlü baskı, şiddet ve dışlanmaya maruz kalmalarını engelleyecek karar ve uygulamaları esas alacağız" dedi.

	'SİSTEM GENÇLERİN İŞÇİ OLMALARINI İSTİYOR'

	Ardından konuşan HDP milletvekili adayı Erol Katırcıoğlu, sistemin gençlere işçi olmayı dayattığını söyledi. Katırcıoğlu, "İşçi ol ki, her türlü sömürünün içerisinde asgari ücretle yaşa, diyor. Ya memur ol devlete gir, ya da büyük plazaların, konforlu odalarında çalışın ama büyük şehrin sokaklarında yalnızlığı yaşayarak hayatınızı sürdürün. Ya da yurtdışına gidin diyor. Ki bunun anlamı, ikinci sınıf bir vatandaş, sevdiklerinizi özleyeceğiniz bir yaşam size sunulmuş oluyor. Fakat ben kendi gençliğimden de biliyorum, biz burada yaşamak istiyoruz. Ve özgürce yaşamak istiyoruz. Kimseye kul köle olmadan yaşamak istiyoruz. O sebeple de sizlerin gençliğin içerisinde bulunduğu durum Halkların Demokratik Partisi'nde karşılığını bulabilecek bir perspektif içinde düşünmek gerektiğini düşünüyorum. Herkese özgürlük, herkese ne olmak istiyorsa onu olabileceği koşulları sağlanmasıyla ilgili olarak bir devlet politikası benimsememiz gerektiğini düşünüyorum" dedi.

	'SEÇMENE GÜVEN VERMELİYİZ'

	Seçmenlerin oylarının çalınmasından korktuğunu söyleyen HDP milletvekili adayı Mustafa Avcı ise, "Bu konuda bizim seçmene güven vermemiz lazım. İstanbul'da 28 bin 200 civarında sandık kuruluyor. HDP, 26 bin 100 sandığın üzerine resmi görevli koyduk. Bunu seçmene aktaralım. Bizim görevlimizin olduğu hiçbir sandıkta oy çalınamaz, çaldırtmayacağız" dedi.

	'KÜRT SORUNU VE DEMOKRASİ SORUNU ÇÖZÜLMEDEN...'

	İktidardakilerin sabah akşam televizyonlarda olduklarını aktaran Avcı, topluma bir şey sunmadıklarını söyledi. Avcı, "Afrin'i hal ettik, Şengal'e gideceğiz. Mahmur'a, Kandil'e gideceğiz, diyorlar. Bu savaş, kan, ölüm, gözyaşı anlamına geliyor. Bu toplum bunu kabul etmiyor. 24 Haziran'da sandıktan bu zihniyetle çıkamazsınız. Bunu artık iktidara söylemek lazım. Dolayısıyla şu nettir, bu ülkede iki temel sorun çözülmedikçe diğer sorunların çözülmesi mümkün değildir. Bu sorunların biri Kürt sorunu, diğeri ise toplumsal demokrasi sonudur" vurgusunda bulundu.

	Şölen, Grup Vardiya ve Koma Gulên Xerzan'ın şarkıları ve çekilen halaylarla son buldu.