90'larda yakılan mahalleler petrol şirketlerinin hedefinde 2024-12-13 09:03:37 AMED - Licê’de 1990'lı yıllarda yakılan Derxust ve Cinezur kırsal mahallelerinde petrol için yol çalışması başladı. Mahalle sakinleri duruma tepki gösterirken, Amed Barosu doğa tahribatına karşı dava açmaya hazırlanıyor.  Amed'in doğası son yıllarda petrol arama çalışmalarıyla tahrip ediliyor. Amed Barosu Kent ve Çevre Hukuk Komisyonu'nun verilerine göre; kentte son 5 yılda 200'den fazla noktada petrol arama ve çıkarma çalışması yapılıyor. Petrol arama ve çıkarma çalışmaları nedeniyle 35 bin hektar tarım alanı kaybı yaşandı.    Licê'de Derxust ve Cinezûr kırsal mahalleleri de petrol şirketlerinin hedefinde. Petrol faaliyetleri için 17 Ekim'de yol çalışması başladı. Petrol arayacak şirket için yapılan yol çalışması nedeniyle birçok ağaç kesildi.     Amed Barosu Kent ve Çevre Hukuk Komisyonu Başkanı Ahmet İnan ile bölge sakinleri, petrol çalışması ve yaratılan tahribata tepki gösterdi.     'AMAÇLARI BİZİ BURADAN SÜRMEK'    Derxust mahallesi sakinlerinden Asiye Söğüt (70), 1990'lı yıllarda asker zoruyla Meletî'ye göç ettiklerini ve uzun yıllar sonra geri döndüklerini aktardı. Devletin maden ve petrol arama çalışmalarıyla kendilerini ikinci kez göçertmek istediğini söyleyen Asiye Söğüt, mahallelerinde petrol çalışması istemediklerini vurguladı. Asiye Söğüt, "Dışarıya çıkıp baktığımda evimizin yukarısında kepçe çalışıyordu. ‘Oğlum ne yapıyorsun, evi başımıza mı yıkacaksın?' diye sordum. O da ‘Teyze petrol arama çalışması olacak, onun yolunu yapıyoruz' dedi. Evin yukarısından kovdum, bu kez de başka yerde çalışmaya başladılar. Bütün ağaçları keserek tepeye kadar çıktılar. Amaçları petrol aramak değil, bizi buradan sürmek" diye konuştu. Asiye Söğüt, petrol çalışmalarına karşı direneceklerini ve mahallelerini terk etmeyeceklerini vurguladı.    'DEVLET DESTEKLİ SALDIRI VAR'     Cinezur mahallesinde yaşayan Suat Mercan, mera ve ormanlık alanların iş makinalarıyla tahrip edildiğini ifade etti. Mercan, mahallelerinin tarihi bir yerleşim yeri olduğuna işaret ederek, "Şirketler tamamen kar amaçlı, doğanın dengesini düşünmeden doğaya zarar veriyor. Hükümet de bunun ortağıdır" diye kaydetti. "Topraklarımıza devlet destekli bir saldırı var" diyen Mercan, şunları söyledi: “Burada yaşayanlara hiç danışmadan petrol arama çalışmaları için yol yapılmaya başlandı. Bu kadar ağaç kesiliyor, Orman Bakanı nerede? Sessiz kalmasının sebebi buranın Kürt coğrafyası olması ve burada Kürtlerin yaşıyor olmasıdır. Tek amaçları yeraltı kaynaklarını elde etmek ve Kürtlerin topraklarını sömürmektir. Bizler nerede olursa olsun madene karşıyız ve istemiyoruz."   Aynı mahallede hayvancılıkla uğraşan Ali Gündoğar, "90’larda köy yakmalarından kaynaklı bir süre Mersin’da yaşamak zorunda kaldık. Tekrar köye geldim ve köyde yaşamaya karar verdim. Ama şuan burada petrol arama çalışması yapıyorlar. Bu çalışma insanlara ve doğaya ciddi zararlar veriyor. Petrol arama çalışmalarıyla aslında bizleri buradan sürgün edip, asimile etmek istiyorlar. Bugün bu köyde yaşayan herkes hayvancılıkla ilgileniyor. Ama petrol çıkarılırsa kimse hayvancılıkla uğraşamaz ve burada yaşamaz" diye kaydetti.    YENİ BİR GÖÇE ZORLAMA STRATEJİSİ    Kürdistan coğrafyasında maden ve petrol arama çalışmalarının kanunlara, doğaya ve insan haklarına uygun yapılmadığını söyleyen Amed Barosu Kent ve Çevre Hukuk Komisyonu Başkanı Ahmet İnan ise, “Bu şekilde yapılan madenciliği kabul etmiyoruz. Kürdistan’a özel bir uygulama var. Maden araması yapılan alanların hepsi 90’larda boşaltılmış köylerdir. Yani bunların hepsi tesadüf değildir. Oralarda yaşamın tekrardan canlanması için teşvik yapılması gerekirken, tam tersi bir süreç işliyor. Mesela bir ailenin 400-500 tane küçükbaş hayvanı var. O hayvanları otlattıkları alanlar maden veya petrol sahasına açılıyor. Böyle olunca insanlar geçimini sağlayamıyor ve göçe zorlanıyor" ifadelerini kullandı.    ‘ASIRLIK AĞAÇLAR KESİLİYOR’   Derxust ve Cinezur mahalle sakinlerinin kendilerinden hukuki destek istediklerini ifade eden İnan, "Mahalle sakinleri, ormanlık ve mera alanlarının iş makinalarıyla kazıldığını bildirdiler. Biz de yurttaşlarla görüştük ve tahribatın olduğu alana gittik. Karşılaştığımız manzara ise asırlık ağaçların kesilmesi ve ormanlık alanların yok edilmesiydi. Bir ormanın içerisinde büyük bir boşlukta ağaç katliamı meydana gelmişti. Bütün doğa tahribatlarını görüntüledik ve belgeledik. Bu petrol arama çalışmalarına dair herhangi bir ÇED raporu yok. Bir ruhsat alınmış olabilir ama bir bölgede bir maden ruhsatı almak, oradaki bütün ağaçları kesmeye sebep oluşturmuyor. Ağaç kesimleriyle ilgili suç duyurusunda bulunacağız ve davanın takipçisi olacağız" şeklinde konuştu.    MA / Heval Önkol