Türkiye ve SMO'nun saldırılarına tepki: Bijî berxwedana Rojava 2024-12-10 15:36:55 HABER MERKEZİ - Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıların protesto edildiği açıklamalarda, “Buradan tekrar tekrar dile getiriyoruz; Rojava asla düşmeyecek” diye belirtildi.  Türkiye ve bağlı paramiliter yapı SMO'nun, Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük devam eden saldırıları birçok kentte protesto edildi.    ADANA    Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Adana İl Örgütü, saldırıları parti binası önünde gerçekleştirdiği açıklamayla protesto etti. Açıklamaya, Adana, Mersin, Osmaniye ve Hatay DEM Parti il eşbaşkanları ile Adana'daki siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı.     'SESSİZ KALMAYACAĞIZ'   DEM Parti Adana İl Eşbaşkanı Seyfettin Aydemir, demokratik ve özgür bir yaşamın inşa edilmesinin Suriye ve Ortadoğu halkları açısından tarihi bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Türkiye ve güdümündeki paramiliter yapı SMO’nun, Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılarını kınayan Aydemir, "Ancak şu açık ki Türkiye’deki siyasi iktidar başta olmak üzere bölgedeki güçler Kürtlerin büyük bedellerle elde ettiği kazanımlara göz dikmiştir. Özellikle Minbic’e yönelik saldırıların derinleşerek artması Rojava’nın bir kez daha bu güçler tarafından hedef alındığının göstergesidir.  Bu tarihi süreçte Minbic’e ve Rojava’ya sahip çıkmak orada halklar, kadınlar öncülüğünde inşa edilen yeni yaşama sahip çıkmaktır. Bu sahiplenme Kürt halkı ile Kuzey ve Doğu Suriye halklarının geleceği için hayati önemdedir. Onurlu bir yaşam umudunun olduğu tek yer olan Rojava'yı korumak, buradaki halkımızı yalnız bırakmamak her birimizin asli görevidir. Bu temelde koşullar ne olursa olsun, devrimin 12’nci yılında direniş ruhuyla halkımızla dayanışarak, sessiz kalmayacağız" dedi.   Açıklama, alkışlarla son buldu.    AGIRÎ   DEM Parti Agirî İl Örgütü de, parti binası önünde açıklama yaptı. Açıklamaya, il ve ilçe yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda partili katıldı. Açıklamada konuşan Parti Yöneticisi Cengiz Elkatmış, “Minbic’e saldırmak, Suriye ve Türkiye’de çözüm arayışlarını baltalama girişimidir. Bu bir akıl tutulmasıdır. Bundan vazgeçilmesi gerekiyor. Türkiye olan biten gelişmelerden azade değildir. Bu sebeple, AKP iktidarının Kürt kazanımlarına dönük yeni saldırısı, Suriye’de istikrarı başka bahara bırakacak ve Ortadoğu’daki ateşi harlayacaktır. AKP iktidarını, Suriye’ye dönük barış ve çözüm politikası yürütmeye ve Kuzey-Doğu Suriye Yönetimi ile diyalog içerisine girmeye çağırıyoruz” diye belirtti.    Son olarak AKP-MHP iktidarına seslenen Elkatmış, “AKP-MHP iktidarı Kürt kazanımlarına karşı düşmanca tavrından derhal vazgeçmelidir. Rojava’ya karşı takınılan düşmanca tavır terkedilmelidir. Buradan tekrar tekrar dile getiriyoruz: Minbic düşmeyecek, Deyrazor düşmeyecek, Rojava asla düşmeyecektir” ifadelerini kullandı.   Açıklama, “Bijî berxwedana Rojava” ve “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganlarıyla son buldu.   SÊWEREG   DEM Parti ve DBP Sêwereg ilçe örgütleri, Lezgo Parkı’nda açıklama yaptı. "Em erişen li ser Rojava bi tundî şermezar dikin" pankartının açıldığı açıklamada, "Rojava rumeta me ye" dövizi taşındı. Açıklamada konuşan DEM Parti Sêwereg İlçe Eşbaşkanı Ali Dusak, HTŞ'nin 26 Kasım'da Halep'e dönük başlattığı saldırının ardından Til Rifat ve Şehba'dan başlayarak Özerk Yönetime dönük saldırıların arttığını anımsattı. Bölgedeki pek çok yurttaşın yerlerinden edildiğini vurgulayan Dusak, "Türk savaş uçakları ve SİHA'larla halkımız katledilmektedir. Hedefleri Rojava'ya doğru ilerlemek" dedi.    Açıklama, "Bijî berxwedana Rojava" sloganıyla son buldu.    MÊRDÎN    Türkiye ve bağlı SMO paramiliter grubunun Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırıları Mêrdîn’de protesto edildi. TJA, DBP ve DEM Parti tarafından Karayolları Parkı’nda gerçekleştirilen açıklamaya sivil toplum örgütlerinin temsilcileri de destek verdi. Açıklamayı DEM Parti Mêrdîn İl Eşbaşkanı Mehmet Mehdi Tunç yaptı.    Türkiye’de AKP eliyle Kürtlere dönük düşmanlık siyasetinin yürütülmeye devam ettiğini kaydeden Tunç, Kürtlere düşmanlık siyasetin Türkiye’ye bir şey kazandırmadığını söyledi. Kürt sorununun çözümünün kaçınılmaz olduğunu ve çözümün adresinin PKK Lideri Abdullah Öcalan olduğunu kaydeden Tunç, “Ne olursa olsun, tüm sorunların demokrasi yoluyla, adalet yoluyla çözülmesi gerekiyor. Kürt halkının 21’inci Yüzyılda da özgürlük ve demokrasi mücadelesi vermeye devam ettiğini ifade eden Tunç, Kürt halkının Ortadoğu’daki tüm halklar ile birlikte özgür, demokratik bir şekilde, kendi kültürleri ve kendi hakları tanınmış bir şekilde yaşamak istediğini söyledi.    Kürt halkının kendi haklarından vazgeçmesinin beklenilmemesi gerektiğini belirten Tunç, “Kim ne derse desin, çözüm muhatapları ile olur. Bu nedenle çözümün yolu Sayın Abdullah Öcalan’dan geçiyor. Bu nedenle bir an önce Kürt Sorunu demokrasi yolu ve parlamentoda çözüme ulaştırılmalı” dedi. Türk ve Kürt halkının ya 21’inci Yüzyılı onurlu bir barış ile tamamlayacağını ya da barış ve çözüm olmadan tamamlayacağını kaydeden Tunç, sorunun bir an önce çözümü için harekete geçilmesi ve Öcalan ile diyalogu geliştirmesi gerektiğini söyledi. Öcalan’ın barış için hazır olduğunu duyurduğunu ifade eden Tunç, iktidarın tarihe bakması gerektiğini belirterek, “Ne olursa olsun Rojava için barış, Güney için barış, Kuzey’de barış tesis edilmeli. Kürt ve Türk halkı için barış istiyoruz” dedi.    Açıklamanın ardından bir süre yapılan oturma eylemi ile eylem sona erdi.    ANTALYA    DEM Parti Antalya İl Örgütü, saldırıları parti binası önünde gerçekleştirdiği açıklamayla protesto etti. “Savaşa karşı barışı savunuyoruz” pankartının açıldığı eylemde sık sık, “Bijî berxwedana Rojava” sloganı atıldı.   Açıklamayı yapan DEM Parti Antalya İl Eşbaşkanı İhsan Nergiz, gerçekleşen saldırılarla Türkiye içindeki barış koşullarının zedelendiğini belirtti. Nergiz, “Suriye'de tüm toplumsal kesimlerin temsil edildiği bir geçiş yönetiminin kurulmasını ve demokratik ilkeler çerçevesinde yeni bir anayasa oluşturulana ve demokratik seçimler yapılana kadar bu geçici yönetimin taraflar arasında ateşkesi sağlamak üzere gerekli adımları atmasını bekliyoruz. Bu bağlamda, BM başta olmak üzere uluslararası toplumu, çatışmasızlığı desteklemeye ve Afrin dahil olmak üzere yerinden edilen halkların geri dönüşlerinin sağlanabilmesi çerçevesinde süreci yakından takip etmeye ve sorumluluk almaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.