Akademisyen Neşe Özgen: Tecrit toplumsal barışa saldırıdır 2024-11-30 09:03:02   AMED - Akademisyen Neşe Özgen, PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin sonlandırılması isteyerek, "Tecrit, sadece bir bireyin özgürlüğüne yönelik değil, aynı zamanda toplumsal barışa saldırıdır" dedi.    Avrupa Özgürlük ve Barış Forumu (EFFP), Kürt sorunu ve Türkiye’deki çatışmalı sürece ilişkin demokratik çözüm arayışlarını sürdürüyor. 2018 yılında Almanya'nın Berlin kentinde yaptıkları konferansla çalışmalarını başlatan forum üyeleri, son olarak, "Umut etmek ve barış ihtimalini büyütmek istiyoruz" başlıklı bir metin yayınladı. Metnin imzacılarından akademisyen Neşe Özgen, barışın toplumsallaşması ve halkların birlikte yaşamanın inşası için mücadelenin süreceğini belirtti.   'BARIŞ MÜCADELEMİZ 2018’DEN BERİ SÜRÜYOR'   EFFP'nin kuruluşundan bu yana sürdürdüğü çalışmaları değerlendiren Neşe Özgen, barış mücadelesinin sürgünde bir araya gelen birçok kesimi kapsadığını ifade etti. Neşe Özgen, "2018 yılında Berlin'de ilk toplantımızı düzenledik. Bu toplantı, sürgünler, mülteciler, aydınlar, siyasetçiler, gazeteciler ve öğrenciler olarak bir araya gelip demokratik ve onurlu bir barış için mücadele etme irademizin başlangıcıydı. O tarihten bu yana altı büyük konferans düzenledik ve bu toplantılarda yüzlerce sürgün arkadaşımızla buluştuk. Barış ve özgürlük temalı bu toplantılar, şimdi yayımlanan 'Umut etmek ve barışı büyütmek' başlıklı çağrı metninin altyapısını oluşturdu" ifadelerini kullandı.   'BARIŞ İHTİMALİNİ TOPLUMSALLAŞTIRMALI'   EFFP'nin barış çağrısının yalnızca bir imza metni olmadığını belirten Neşe Özgen, metnin, yıllardır süren yoğun çalışmaların bir ürünü olduğunu belirtti. Neşe Özgen, "Toplantıların ötesinde, sürgüne çıkmış, diaspora da yaşayan 1980'den bu yana demokrasi ve barış mücadelesi veren çok geniş bir kesim var. Alevilerden Hristiyanlara, sol ve sosyalistlerden tüm demokrasi yanlılarına kadar herkes bu süreçte bir araya gelerek barış için çaba gösteriyor. Barışın sağlanması için toplumun her kesimine büyük sorumluluk düşüyor. Devletin ve hükümetin barışa yaklaşımı elbette önemli, ancak asıl mesele halkların barış iradesidir. Demokrasi, adalet, barış ve özgürlükten yana olan herkesin bu sürece sahip çıkması gerekiyor. Barış ihtimalini toplumsallaştırmak ve buna dair bir eylem zemini yaratmak şart. Eğer siyasi hareketler ve toplumsal basınçla barış umudunu yükseltebilirsek, Türkiye ve Ortadoğu halkları için çok daha umutlu bir geleceğe uyanabiliriz" diye konuştu.     'BARIŞ DİLİNİ İNŞA ETMEK GEREKİYOR'   Neşe Özgen, siyaset ve medyada kullanılan savaş dili ve ayrımcı söylemlerin barış ihtimalini zayıflattığını belirterek, dilin barışın inşasındaki rolü önemini vurguladı. Neşe Özgen, "Dil, harekete geçiren bir güçtür. Ancak ayrımcı, militarist ve ırkçı bir dil toplumda onarılamaz yaralar açıyor. Barış dili, yıkıcı değil yapıcı olmalıdır. Bu sorumluluk, öncelikle devletin ve iktidarın omuzlarındadır. Medyada ve siyasette kullanılan aşağılayıcı ve şiddeti körükleyen dilin geri çekilmesi gerekiyor. Biz, herkes için barışı talep eden, ayrımcılık yaratmayan, militarizmden uzak bir dil inşa edilmesi gerektiğini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.   'TECRİT TOPLUMSAL BARIŞA BİR SALDIRIDIR'   Barış sürecinde tarafların masaya eşit bir şekilde oturması gerektiğini ifade eden Neşe Özgen, PKK Lideri Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması gerektiğini söyledi. Neşe Özgen, "Eğer Sayın Öcalan Kürt halkı tarafından bir temsilci olarak görülüyorsa, buna saygı duyulmalı. Tecrit, sadece bir bireyin özgürlüğüne yönelik değil, aynı zamanda toplumsal barışa yönelik bir saldırıdır. Bu nedenle, tecrit sona ermeli ve tüm siyasi tutsaklar serbest bırakılmalıdır" diye belirtti.    ‘BARIŞ HALKLARIN ÇABASIYLA MÜMKÜN OLUR’   EFFP'nin Avrupa'da yürüttüğü çalışmalara da değinen Neşe Özgen, önümüzdeki dönemde yapılacak toplantılara işaret ederek, "4 Aralık'ta Progressive International ile bir araya geleceğiz. Bu toplantıda Avrupa'daki çeşitli demokratik kurumların katkılarını almayı hedefliyoruz. Sürgün olan aydınlar, işçiler, siyasetçiler ve gazetecilerle de düzenli görüşmeler yapıyoruz. Barışın toplumsallaşması için çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.    EFFP'nin barış ihtimalini büyütmek için mücadelesini sürdüreceğini kaydeden Neşe Özgen, Türkiye halklarını ve tüm demokrasi yanlılarını bu sürece ortak olmaya çağırdı. Barışın yalnızca bir tarafın değil, tüm halkların çabasıyla mümkün olabileceğinin altını çizen Neşe Özgen, "Bu süreçte CHP başta olmak üzere mecliste grubu olan bütün siyasi partilerde rollerini oynamalı. CHP birinci yüzyılda sorumluluklarını telafisini ancak ikinci yüzyılda yapacakları ile telafi eder. Eğer CHP'de bu süreçte elini taşın altına koyarsa kendisini büyütebilir" dedi.    MA / Delal Akyüz