12 kişinin öldüğü yurdun müdürü: En mahrum en garip köyleri seçtim 2018-05-24 12:43:03 ADANA – Aladağ faciası duruşmasında sanık avukatları TEDAŞ ve itfaiyeyi suçlarken, yurt müdürü Cuma Ali Genç, "Aladağ'ın en mahrum, en imkansız, en garip köylerini ben seçtim. Ben kendim köyleri dolaştım" diyerek öğrencileri yurda nasıl topladığını anlattı.    11'i öğrenci 12 kişinin yaşamını yitirdiği Aladağ Öğrenci Yurdu faciasının duruşması müşteki avukatlarının savunmaları ile devam etti. Müşteki avukatları Aladağ yurt faciasında "gözetim ve denetim görevini ihmal etmek suretiyle görevi kötüye kullanma" iddiasıyla FETÖ’den ihraç edilen ve Adana 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Aladağ eski Kaymakamı Ahmet Ziya Filizer dava dosyasının Aladağ dava dosyasıyla birleştirilmesini istedi.   SAVCI TUTUKLULUK HALLERİNİN DEVAMINI İSTEDİ   Sanık avukatları itfaiyenin sorumluluğu üzerinde durarak talimatla ifade veren itfaiye erlerinin mahkeme huzurunda dinlenmesi ve soru sorma haklarının gerçekleşmesini istedi. Ayrıca yetersiz itfaiye ekibi görevlendirilmesi ile ilgili sorumluların tespit edilerek dava açılması için Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasını istedi. Ayrıca sanık avukatları itfaiye ekipleriyle ilgili hazırlanan iddianamenin eksik olduğunu ve geri gönderilmesini talep etti. İddia makamı verdiği mütalaada; Adana 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Aladağ eski Kaymakamı Ahmet Ziya Filizer dava dosyasının Aladağ dava dosyasıyla birleştirilmesinin talebinin reddine, itfaiye ekiplerinin savunmalarının duruşma huzurunda ifade alınmasının reddine ve tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi.   'EN GARİP KÖYLERİ SEÇTİM'   Yurt için Aladağ'ın imkanı olmayan köylerinden öğrenci seçtiğini söyleyen yurt müdürü Cuma Ali Genç, İlçe Milli Eğitimin yönlendirilmesiyle öğrenci toplamadığını savundu. Genç, ailelerle yaptığı görüşmeler sonucunda öğrencileri yurda aldığını belirterek, "Aladağ'ın en mahrum, en imkansız, en garip köylerini ben seçtim. Ben kendim köyleri dolaştım. Muhtarlar köylerine yardımcı olmak hususunda yardımcı olmuş olabilir. Bunları bugüne kadar söylemememin nedeni ailelerin acılardır. Ben 'Yurt müdüründen şikayetçi değilim' demelerini isterdim. Yurdu bilmiyorlar iftira atıyorlar" dedi. Yangın anıyla ilgili konuşan Genç, "Yangın benim yurdumda çıktı. Kapıları kısaydı deniyor. Duman bütün binayı sarmıştı. Maske ya da korunacak bir şey yok. Kurtarma imkanım olsaydı neden müdahale etmeyeyim" diyerek kendisini savundu.    Genç, "Hiç bir aile yurda gelmemiştir. Yurdu görmemiştir. Sadece bir aile gelip görmüştür” diyen Genç, ailelerden kendisi hakkında şikayetçi olmamasını beklediğini kaydetti. Yangının elektrik ana panosundan çıktığını söyleyen Genç, TEDAŞ'ı suçladı. Kendisine iftira atıldığını ifade  eden Genç, "Ben evi ve yurdu yanan bir insanım. Birinci katı kurtaran biziz. Bu işi yaşayan ve gören bilir. Benim yurdum yangın denetimine uygundur. Denetim raporları gerçeği yansıtmıyor" iddiasında bulundu. Üzerine atılı suçlamaları ret eden Genç, beraat ve tahliyesini talep etti.    Yurdun bağlı olduğu Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneğinin Başkanı İsmail Uğur da, hasta olduğunu ve bu nedenle tahliye edilmesini talep etti. Uğur, "Ben yaşlıyım ve hastayım mağdurum" dedi. Uğur'un avukatı Ömer Çiğli, müvekkilinin rahatsızlığı ile ilgili Adli Tıp Kurumu'nun "periyodik tedavisi yapılması koşuluyla cezaevinde yaşamını idame ettirebileceği" yönünde rapor verdiğini dile getirdi. Çiğli, buna rağmen müvekkilinin kafasındaki kitlenin büyümekte olduğunu belirterek tahliyesini talep etti.   SANIK AVUKATLARI TEDAŞ VE İTFAİYEYİ SUÇLADI    Sanık avukatları itfaiyenin sorumluluğu üzerinde durarak talimatla ifade veren itfaiye erlerinin mahkeme huzurunda dinlenmesi ve soru sorma haklarının gerçekleşmesini istedi. Ayrıca yetersiz itfaiye ekibi görevlendirilmesi ile ilgili sorumluların tespit edilerek dava açılması için Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasını istedi. Yangının çıkış nedeni ile ilgili itirazda bulunan sanık avukatları, yangının girişteki panodan değil resepsiyon odasındaki kablodan çıktığının raporda yazdığını belirterek "Yine bilirkişiler raporundan ana panoda sayaç ve sigortanın olduğunu belirlemişlerdir" dedi. Yangının çıkış nedenine yoğunlaşan sanık avukatları TEDAŞ'ın çıkış nedeni olarak doğru bağlanmayan sayaç olduğunu ve itfaiyenin yeterli olup olmadığına dair belgelerin istenmesini istedi. Avukatlar, tutuklu sanıkların tahliyesini talep etti.    YENİ BİLİRKİŞİ RAPORU BEKLENECEK   Duruşma sanık ve avukatların savunmaları ile devam ediyor. Sanıklar önceki duruşmadaki savunmalarını tekrarladı. Bir saatlik aradan sonra mahkeme heyeti kararını açıkladı. Adana Büyükşehir Belediyesi'nin katılma talebi reddedildi. Raporlar arasındaki çelişkiler dikkate alınarak tüm sanıkların kusur yönünden değerlendirilmesi için İTÜ bünyesinde akademisyenlerden, yangın konusunda uzman ve dernekler mevzuatına hakim kişilerden oluşturulacak yeni bir bilirkişi raporunun beklemesine karar verildi.    İtfaiye erlerinin dinlenmesi talebi reddedildi. İsmail Uğur'un sağlık durumunun kötü olması gerekçesi ile Adana Şehir Hastanesinden rapor alınması talebi ATK raporuna göre cezaevi şartlarında hayatını idame ettirebileceği gerekçesi ile reddedildi.    Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 7 Eylül tarihine erteledi.