Ailelere 'Çocuklarınız YİBO'da da olsa yanacaktı' dedi 2018-05-24 09:58:18 -ADANA - 11'i öğrenci 12 kişinin yaşamını yitirdiği Aladağ Öğrenci Yurdu faciası ile ilgili dava öncesi açıklama yapan aileler, görüştükleri İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Altınsoy’ın kendilerine “Beyaz kağıtta kara olsanız size inanmam. Çocuklarınız YİBO'da da olsa yanacaktı" dediğini söyledi.   Adana'nın Aladağ ilçesinde bunan Süleymancılar Cemaati’ne ait Aladağ Öğrenci Yurdu’nda 11'i çocuk 12 kişinin yaşamını yitirdiği, 22 öğrencinin de yaralandığı yangın faciasının 6’ncı duruşması Kozan Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı. Faciayla ilgili haklarında 15'er yıla kadar hapis cezası istenen 2'si tutuklu 14 sanığın yargılandığı davanın duruşması Kozan Ağır Ceza Mahkemesi salonundaki yer sıkıntısı nedeniyle Kozan Ticaret Odasının toplantı salonunda görüldü.    Duruşma öncesi mağdur aileler ve Sosyal Haklar Derneği (SHD) yöneticileri basın açıklaması yaptı.    İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ’NDEN SKANDAL SÖZLER!   Adalet taleplerini yineleyen aileleri, serbest bırakılan sanıkların yeniden tutuklanmasını istedi. Olay sonrası Adana İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Altınsoy ile yaptıkları görüşmeye dair de bilgi veren aileler, Altınsay’ın kendilerine "Çocuklarınız YİBO'ya da gitse yanardı" dediğini aktardı. Aileleri bu sözlere "Çocuklarımızın kaderini onlar mı belirliyor" diyerek tepki gösterdi.    SHD’den Av. Can Atalay ise, milletvekili adaylarına "Biz buradayız, davamızın takipçisiyiz. Ailelerimiz de burada onlar da davanın takipçisi ama daha çok Türkiye'de kamusal, laik eğitim sözünü söyleyenlere sesleniyoruz. Oradan değil, buradan söylenmesi gerekiyor" sözleriyle seslendi.   BARO BAŞKANI KÜÇÜK: BUNUN ADI CİNAYET   Adana Baro Başkanı Veli Küçük de, yaşanan katliam için "Devletin yurttaşına sağlamakla zorunlu olduğu eğitim hakkının ihlal edildiği ve de devletin bu alanı cemaatlere, dini gruplara teslim ettiği bir olay maalesef yaşanan" ifadelerini kullandı.   Türkiye'nin farklı birçok yerinde sayısı binlerle anılan benzer başka yurtların olduğunun bilindiğini söyleyen Küçük, "Bu vahim olayı basit bir ihmal, basit bir kaza olarak değerlendirmek hukuki değil. Bilirkişi raporlarıyla dosyada var olan delillerle sabit olduğu üzere var olan eksiklikler yangın çıkmasına yangının bu kadar ciddi faciaya dönüşmesine kadar geldi ve bunun adı cinayet" diye konuştu.   Yapılan açıklamalar sonrası salona geçildi. Duruşmaya, tutuklu sanıklar Yurt Müdürü Cuma Ali Genç, yurdun bağlı olduğu Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı İsmail Uğur ile tutuksuz sanıklar olan Mahir Kılıç, Mahmut Deniz, Mustafa Öztaş, Ramazan Keleş, Ramazan Dede, Mehmet İpek, Zeki Yılmaz, Aladağ eski İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Aktaş, Davut Gökçeli, Ramazan Arı, Cihan Ünal ve Bayram Aydın ile müşteki aileleri, sanık yakınları ile taraf avukatları katıldı.   Duruşma kimlik tespitiyle başladı. Olayın iş kazası, çocukların da işçi gibi gösterildiği önceki bilirkişi raporuna yönelik itirazlar üzerine mahkeme heyeti, İstanbul Teknik Üniversitesi'nce oluşturulan teknik heyetin tekrar bilirkişi raporu düzenlemesine karar vermişti. Raporun henüz dosyaya gelmediği görüldü.    Söz verilen mağdur aileler, serbest bırakılan sanıkların tutuklanmasını ve sorumluların cezalandırılmasını istedi. Yaşanan olayın bir iş kazası olmadığını vurgulayan aileler, İl Milli Eğitim Müdürü, muhtar ve diğer sorumlulardan şikayetçi olduklarını yineledi.   ‘HER SANİYE CİĞERİM YANIYOR’   Ailelerden Teslime Aydoğdu, yargılanan 4 sanığın önceki duruşmada tahliye edilmesine tepki gösterdi. Aydoğdu, "Kendiliğinden olan bir kaza değil. Herkesin cezasını çekmesini istiyorum. Biz yavrularımızı zorunlu eğitim için teslim ettik. Kader diyorlar. Her saniye ciğerim yanıyor. Adalete sığınıyoruz. Herkes çocukların kaderini kendisi yazmış gibi konuşuyor. Adalet suçlulara cezasını versin" diye konuştu.    Müşteki avukatları da yaptıkları savunmalarında tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi. Avukatlardan Evren İşler, daha önce sanık avukatı olan bir kişinin bugün davayı izlemek için geldiğini belirterek, bunun cemaat yapısının kanıtlarından biri olduğunu belirtti.   Yine ailelere görülen duruşmalar sonrasında saldırılarda bulunulduğunu anımsatan İşler, İl Milli Eğitim Müdürü’nün kendisi ile görüşen ailelere "Beyaz kağıtta kara olsanız size inanmam. Çocuklarınız YİBO'da da olsa yanacaktı" şeklindeki sözler sarf edildiğini ifade etti.   Duruşma, müşteki avukatlarının savunmaları ile devam ediyor.   NE OLMUŞTU?   Aladağ'da, 29 Kasım 2016’da yangın merdiveni kilitli olan yurtta, çıkan yangında eğitmen Fatma Canatan, yurt müdürü Cumali Genç'in kızı Sare Betül Genç, 8'inci sınıf öğrencileri Sema Nur Aydoğdu, Zeliha Avcı, Sevim Köylü, 7'nci sınıf öğrencileri Gamze Bagir, Sümeyye Yetim, İlknur Maden, 6'ncı sınıf öğrencisi Nurgül Pertlek ile 5'inci sınıf öğrencileri Bahtınur Baş, Tuğba Aydoğdu ve Cennet Karataş yaşamını yitirmişti.   11'i çocuk 12 kişinin yanarak hayatını kaybetmesiyle ilgili davada Yurt Müdürü Cumali Genç, Belediye, TEDAŞ da dahil olmak üzere herkesi suçladı. Yangınla ilgili açılan idari soruşturmada, "kınama ve maaş kesme cezası" verilmişti. Soruşturma kapsamında haklarında dava açılan, aralarında dönemin ilçe milli eğitim müdürünün de bulunduğu tutuksuz 7 sanığın dosyası da bu davayla birleştirilmişti. Tutuklu yargılanan 6 sanıktan 4'ü, yeni bilirkişi raporuna göre ikinci dereceden tali kusurlu sayılarak adli kontrol şartıyla tahliye edilmiş, yurt müdürü Cuma Ali Genç ile Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneğinin Başkanı İsmail Uğur'un ise tutukluluk halinin devamına karar verilmişti.