'Açlık grevindeki hasta tutukluların talepleri kabul edilsin' 2018-05-17 15:11:33   İZMİR - İHD ve ZDİ Menemen R Tipi Cezaevi’nde açlık grevinde olan ağır hasta tutukluların taleplerinin kabul edilmesi çağrısı yaptı.    İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi (ZDİ) İzmir Şubesi, Menemen R Tipi Kapalı Cezaevi'ndeki tutuklular ile cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin açıklama yaptı. İHD İzmir Şube binasında yapılan açıklamaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili ve Meclis Cezaevi İnceleme Komisyonu üyesi Sibel Yiğitalp de katıldı.    İlk sözü alan İHD avukatlarından Zafer İncin, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından cezaevlerinde sıkıntıların artarak devam ettiğini söyledi. İncin, Darbe girişiminin ardından İHD İzmir Şubesi’ne hak ihlalleri kapsamında cezaevlerinden yapılan başvuru sayısının bin 15 olduğunu aktardı.    ‘MENEMEN’DEKİ TUTUKLULAR 28 GÜNDÜR AÇLIK GREVİNDE’    Başlıca hak ihlallerinin; tedavi engellenmesi, darp, hakaret, keyfi uygulamalar, işkence ve tehdit olduğunu dile getiren İncin, yapmış oldukları başvurulara da Adalet Bakanlığı ve ilgili kurumlardan "kanuna uygun" şeklinde cevap aldıklarını belirtti. Söz konusu ihlallerin devam ettiğini ifade eden İncin, Menemen R Tipi Kapalı Cezaevi'nde yaşanan hak ihlallerine karşı tutukluların 28 gündür açlık grevinde olduklarını ve yaşamsal riskleri olduğunu hatırlattı.    ‘BOZAN TEDAVİSİ YAPILMADAN GÖNDERİLDİ’   Açlık grevindeki tutuklulardan Dicle Bozan'ın tedavi için gelmiş olmasına rağmen tedavisinin yapılmadan 9 ay önce getirildiği Elazığ Kadın Kapalı Cezaevi'ne sevk edildiğini belirten İncin, tutukluların taleplerinin insani olduğunu ve bir an önce kabul edilmesini istedi.    'ÖCALAN'LA BAŞLADI TÜM TÜRKİYE'YE YAYILDI'   Ardından söz alan HDP’li vekil Sibel Yiğitalp de, cezaevlerindeki uygulamaların ilk olarak İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecritle başlatıldığını söyledi. Yiğitalp, "Sayın Öcalan üzerindeki tecrit uygulamasını bir bütün olarak Türkiye'nin her yanına yaygınlaştırdılar. Öyle bir noktaya geldi ki; insanlar buna itiraz ettikleri an disiplin cezalarıyla karşı karşıya kaldı. Hatta tahliye olmaları beklenen insanlara disiplin cezaları verilerek ceza içinde cezaya mahkum ediliyor” dedi.    'TALEPLERİ BİR AN ÖNCE KABUL EDİLSİN'   Menemen R Tipi Kapalı Cezaevi'ndeki uygulamaların diğer cezaevlerini de aştığını belirten Yiğitalp, cezaevindeki 4 ağır hasta tutukluya dikkat çekti. İki kolu olmayan Ergin Aktaş, yatalak olan Yusuf Bulut, bağırsakları dışarıda olan Kuzey Suriyeli Dicle Bozan ve felçli Ehmedê Xemî'nin maruz kaldıkları uygulamalara karşı açlık grevine girdiklerini hatırlatan Yiğitalp, "Açık bir faşizmi andıran uygulamalar var" dedi. Yiğitalp, tutukluların taleplerinin bir an önce kabul edilmesini istediklerini söyledi.    'CEZAEVLERİNİN 13 KENTTEN DAHA FAZLA NÜFUSU VAR'   15 Temmuz sonrası cezaevlerinin kapasitesinin 250 bini aştığını dile getiren Yiğitalp, şöyle devam etti: "250 bin kişiyi hapsetme yetkisini kendinde gören bir iktidar; ancak 250 bin ihtiyaçlarını ise karşılayamayan bir iktidardır. 250 bin kişi üzerinden siyaset belirlemeye çalışan iktidar, bununla birlikte tekrar 38 cezaevi yapma vaadinde bulunan bir iktidar… Kendini cezaevleri, tutuklama, gözaltıyla ifade eden ve bunu insan hakları olarak göstermeye çalışan bir hükümet ile karşı karşıyayız. Ayakta sayım dayatmasıyla insanlar teslim alınmaya çalışıyor. Kapasite dolulukları çok çok fazla. Şu an cezaevleri, Türkiye'nin 13 kentinin nüfusundan fazla nüfusa sahip.”